Çin zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan iki Uygur Türkü’nün doğrudan Çin’e iade edilmesine yönelik mahkeme kararının yankıları sürüyor. Karara rağmen Göç İdaresi “Uygurların Çin’e iade edileceği haberleri gerçeği yansıtmıyor” açıklaması akılları karıştırdı. Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise KARAR’ın gündeme getirdiği konuyu Meclis’e taşıyarak, İçişleri Bakanlığının Uygur Türklerine Türkiye’yi terk etmeleri yönünde baskı yaptığını söyledi.
MAHKEME KARARI HUKUKİ TARTIŞMA BAŞLATTI
BM ve Uluslararası İnsan Hakları Örgütü’nün tespitine göre Çin, Doğu Türkistan’da açtığı yüzlerce toplama kampında 5 milyon Uygur Türkünü esir olarak tutuyor. Toplama kamplarına hapsettiği binlercesini işkencede katletti. Pekin, Türkiye ve komşu ülkelere sığınan Uygurların bir kısmını devasa ekonomi ve diplomatik gücünü kullanarak iadelerini sağladı. Türkiye de doğrudan olmazsa da şimdiye kadar üçüncü ülkeler üzerinden iadeleri gerçekleştirdi. Ancak İstanbul 16. ve 18. İdari Mahkemeleri’nin Erkin Abdulveli( Aıerken Abduwaılı) ve Mahmut İnayet(Mahemuti Anayeti) adlı iki Uygur için verdiği iade kararı hem hukuki hem de insan hakları açısından tartışma yarattı.
GÖÇ İDARESİNE GÖRE KİMSE SINIR DIŞI EDİLMİYOR
Çin’e iade durumunda hayati tehlikeleri olacağına dair delil yok’ denilen karar ilk kez doğrudan deport anlamına gelirken tepkiler sonrası Göç İdaresi’nin yaptığı açıklama dikkat çekti. ‘Uygur Türkü iki şahsın Çin’e sınır dışı edileceği iddiaları gerçek dışı. Hiç kimse, işkence göreceği, hayatının veya özgürlüğünün tehdit altında olacağı bir yere gönderilmiyor’ denildi. Mahkemenin kararı ortadayken açıklama kafaları karıştırdı. Kamuoyunda ‘Türkiye’nin tutumu bu şekildeyse mahkeme neden bu kararı verdi, veya kararı idare uygulamayacak mı?’ sorusu gündeme geldi.
MAHKEME : ÇİN UYGURLAR ÇİN’E SINIR DIŞI EDİLEBİLİR- GÖÇ İDARESİ ‘İADE HABERLERİ GERÇEK DIŞI’ DEDİ
TÜRKİYE’NİN UYGUR ÇELİŞKİSİ: Çin, Doğu Türkistan’ı işgal edip bölgeyi ‘Sincan’ yani ‘Kazanılmış Topraklar’ olarak adlandırdığı 1949 yılından bu yana Müslümanlara yönelik asimilasyon politikasını sürdürüyor. İşgalden bu yana milyonlarca Uygur Türkü katledilirken, günümüzde Doğu Türkistan adeta açık bir hapishane. Çin’in zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan Uygur Türkleri ise hayati tehlikelerinin olduğu Çin’e geri dönmek istemiyor. Son olarak, İstanbul 16. ve 18. İdari Mahkemeleri’nin Türkiye’ye sığınan iki Uygur Türkü hakkında verdiği karar tepki çekti. Protestolara neden olan kararda Mahkeme, daha önce üçüncü ülkeler üzerinden yapılan sınır dışı uygulamasının dışına çıkarak ilk kez mağdurların doğrudan Çin’e iade edilmesini istedi. Gerekçe olaraksa ‘Ülkelerine iadesi halinde zulme maruz kalacakları, hayati tehlikelerinin olacağına dair ciddi, somut maddi delil olmadığı’ gösterildi. Karara temyiz yolunun da kapalı olduğu bildirilirken, Göç İdaresi Başkanlığı, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan, Uygur Türkü iki şahsın Çin’e sınır dışı edileceğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
MAHKEME KARARININ ARDINDAN ‘GERÇEK DIŞI’ AÇIKLAMASI
Göç İdaresi Başkanlığının mahkeme kararına tezat yazılı açıklaması akılları karıştırırken, Türkiye’nin 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ‘Geri Gönderme Yasağı’ başlıklı 4. maddesinin titizlikle uygulandığının vurgulanması ve bugüne kadar hiçbir Uygur Türkü’nün sınır dışı edilmediğinin ifade edilmesi dikkat çekti. Açıklamada, “Hiç kimse, işkence göreceği, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri nedeniyle hayatının veya özgürlüğünün tehdit altında olacağı bir yere gönderilmemektedir. Bahse konu şahısların Çin’e gönderileceği iddiaları kesinlikle gerçek dışıdır” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, söz konusu kişilerden A.M.’nin kendi talebi doğrultusunda ailesinin bulunduğu bir Batı ülkesine gönüllü olarak gittiği, A.A. hakkında ise 2023 yılında verilen gözetim kararının kaldırıldığı belirtildi. Göç İdaresi Başkanlığı, bugüne kadar hiçbir Uygur Türkü’nün Çin’e sınır dışı edilmediğini vurgulayarak, kamuoyunu yanıltıcı haberlere itibar edilmemesi çağrısında bulundu. Öte yandan Türkiye, bugüne kadar kendine sığınan Uygur Türklerini Çin’e doğrudan iade etmese de Tacikistan gibi üçüncü ülkelere yollanan Uygur Türklerinin, o ülkelerden Çin’e iade edildiği iddia ediliyor. 2020 yılında The Telegraph’ın güdeme getirdiği Aimuzi Kuwanhan adlı 59 yaşındaki Kaşgarlı bir Uygur Türkü’nden bir daha haber alınamaması bu örneklerden birini oluşturuyor.
YENEROĞLU’NDAN İÇİŞLERİ BAKANI’NA ZOR SORU
Diğer yandan Uygur Türklerine yönelik sınır dışı kararları Meclis gündemine taşındı. Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, KARAR Gazetesi’nin gündeme getirdiği konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Uygur Türklerinin hukuksuz şekilde sınır dışı edildiğini belirten Yeneroğlu, İçişleri Bakanlığı’nın Çin’deki ağır insan hakları ihlallerini göz ardı ettiğini ve Uygur Türklerine Türkiye’yi terk etmeleri yönünde baskı yaptığını söyledi.
Mahkemelerin de idarenin kararlarını gerekçesiz şekilde onayladığını ifade eden Yeneroğlu, vatandaşlık ve insani ikamet başvurularının sistematik olarak reddedildiğine dikkat çekti. Yeneroğlu, son dönemde Göç İdaresi Müdürlükleri tarafından verilen sınır dışı kararlarının mahkemelerce reddedilmediğini ve bu kararların gerekçelerinde ‘kamu düzeni ve güvenliği’ gibi soyut ifadeler kullanıldığını belirtti. Ancak uluslararası raporların, Çin’e gönderilen Uygur Türklerinin işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalma riskini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Yeneroğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya “Türkiye uluslararası yükümlülüklerini neden ihlal ediyor?” diye sordu. Göç İdaresi Başkanlığının ‘gerçek dışı’ diyerek sınır dışı kararını reddetmesinin ardından “Aslında tam da böyle içeriği manipülatif bir cevap bekliyordum” diyen Yeneroğlu, “Maalesef devlet kurumlarının çoğu artık uzun zamandır günü kurtarma derdinde, bu acı haldeler. Bizim iddialarımız gerçek dışı değil, belgelerle sabit. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı görevinin aksine kanunlara uyarak hukuki güvenlik sağlamıyor, fiilen Çin’e ‘sınır dışı edilmemeyi’ lütfetmiş oluyor ve uygulamada ‘Türkiye’den çek git’ diyor” şeklinde konuştu.
DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ZULME KARŞI BM BİLDİRİSİ 2022’DE İMZALANDI
Çin hükümetinin Uygur Türklerine yönelik soykırıma varan baskı uygulamaları, BM, AB Komisyonu ve insan hakları örgütleri başta olmak üzere uluslararası kurumlar tarafından dile getiriliyor. Türkiye’nin de aralarında olduğu 43 ülke tarafından 2022’de imzalanan bir Birleşmiş Milletler bildirisinde ‘işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları zorla ayırma’ uygulamalarına atıfta bulunularak ‘Uygurlar ve diğer azınlıkların orantısız bir şekilde hedef alınmaya devam ettiği’ belirtildi. Doğu Türkistanlı araştırmacı-yazar Abdulehed ER, Doğu Türkistanlıların 75 yıldır Çin işgaline maruz kaldığını ifade ediyor. Tam sayısı bilinmemekle birlikte yaklaşık bin 200 esir kampı bulunduğu söyleniyor. Kampların her birinde on binlerce insan tutulurken, toplamda bu rakam beş milyonu buluyor. İHH’nın hazırladığı insan hakları raporuna göre ise Çin zulmü nedeniyle 35 milyon Uygur Türkü öldürüldü. Ancak Çin yönetimi, kampların mesleki eğitim merkezi olduğunu iddia ediyor.
ABD’DEN UYGUR TÜRKLERİNİ ÇİN’E GÖNDEREN YETKİLİLERE VİZE KISITLAMASI
ABD, Uygur Türkleri ve güvenlik endişesi taşıyan diğer etnik köken ve inanç mensuplarını Çin’e sınır dışı eden yetkililere vize kısıtlaması getireceğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ilgili açıklamada, Uygur Türklerini zorla geri göndermeleri konusunda Çin’in hükümetler üzerinde baskı kurmasına karşı çıktıklarını belirtti. Uygurlar ve güvenlik endişesi taşıyan diğer etnik ve dini grupların sınır dışı edilmesinde sorumluluğu bulunan tüm yabancı hükümet yetkililerine vize kısıtlaması getirileceğini bildiren Rubio, uygulamaya 27 Şubat’ta 40 Uygur Türkü’nü sınır dışı eden Tayland hükümeti yetkilileriyle başlanacağını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı, tüm hükümetlere Uygurları ve diğer etnik grupları Çin’e geri göndermeme çağrısı yaptı.
KAYNAK : https://www.karar.com/guncel-haberler/turkiyenin-uygur-sinavi-1942374