Çin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklerin temel insanı hakları için küresel düzeyde faaliyet gösteren ABD merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan UYGUR HARAKETİ(Campaign for Uyghurs /CFU) Alman otomobil Firması Volkswagen’ın Urumçi’deki Fabrikasında Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırma uygulamalarını inkar ettiği ve akladığını bu suretle Uygur kanına bulanmış kanlı Çin parası ile bu insanlık suçunu örbas etmeye çalıştığını açıkladı.
VW.Firması Çıkarı İçin İnsan Hakaları İhlallerini Gizliyor
Uygur Hareketi Platformunun kurumsal X(twitter) hesabından İcra Direktörü Ruşen Abbas imzası ile yapılan açıklamada kendisine yöneltilen iddialarını sahte bir denetimle örtbas ettiğini bildirdi. Sızdırılan belgeye göre VW’nin denetimi uluslararası standartları karşılamazken Uygur çalışanlarla yapılan görüşmeler Çin işgal rejimine bağlı görevlilerin gözetimi altında gerçekleştirildiği ve bu suretle Volkswagen’ın bu süreçte kasten insan hakları ihlallerini özellikle gizlediğini belirtti.
Uygur Hareketi, Alman otomotiv devi Volkswagen’in (VW) Çin Komünist Partisi’nin Uygur bölgesindeki etnik soykırım politikalarına olan dolaylı desteğini örtbas etmek için yürüttüğü sahte denetimi ortaya çıkardığını bildirdi. Kendilerine ulaştırılan denetim raporu, VW’nin Urumçi fabrikasında Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırmaya dair iddiaları akladığına dair açıklamalarını tamamen yalan olduğunu belirtilen açıklamada Guangdong Liangma Law tarafından yapılan ve Berlin merkezli Löning danışmanlık şirketi tarafından denetlenen bu raporun uluslararası sosyal sorumluluk standartlarına uygun olmadığını ve kuralları karşılamadığı de ifade edildi. Alman Otomobil Firması Volkswagen(VW) Aralık 2023’te yayımladığı açıklamada Urumçi fabrikasında Uygurların köle/İşçi olarak zorla çalıştırmaya dair “hiçbir bulguya rastlanmadığını” iddia etmişti. Ancak, Uygur Hareketi tarafından Financial Times, Der Spiegel ve ZDF ile paylaşılan sızdırılmış denetim raporu, denetimin temel SA8000 standartlarını ihlal ettiğini gösterdi. Raporda, çalışan gizliliği ve kapsamlı röportajlar gibi kritik unsurların ihmal edildiği belirtildi. Ayrıca, hem Liangma hem de Löning’in SA8000 denetimleri yapma yetkinliği bulunmadığı da ortaya çıktı.
Denetimin Çin’in Uygur bölgesindeki zorla çalıştırma ve asimilasyon programlarını görmezden geldiği anlaşıldı. Urumçi’deki Volkswagen fabrikasında çalışanların %25’inin Uygur olduğu ve bu kişilerin “etnik uyum” faaliyetlerine zorlandıkları belirtildi. Sızdırılan raporda, denetim sırasında yapılan görüşmelerin sadece yöneticilerle yapıldığı ve işçilerin zorla çalıştırılma uygulamalarına dair soruların sorulmadığı belirtildi.
Rapor ayrıca, denetim görüşmelerinin Şenzen’deki hukuk ofislerine canlı olarak yayınlandığını ve bu durumun Çin devlet gözetimine olanak tanıdığını açığa çıkardı. Bu tür uygulamalar, VW’nin Urumçi’deki insan hakları ihlallerine ortak olduğunu gösteriyor.
Uygur Hareketi : VW’nin Yaptığı İnsanlık Onuruna İhanettir
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas Denetim Raporu ile ilgili yaptığı açıklamasında Volkswagen Firmasını sert bir şekilde eleştirerek, “Bu sadece bir hata değil, insanlık onuruna yapılmış soğukkanlı bir ihanettir. VW’nin soykırım politikalarından çıkar sağlaması, ahlaki iflasın en yüksek noktasıdır. VW derhal Uygur bölgesinden çekilmelidir,” dedi.
Volkswagen, bu iddialara henüz detaylı bir yanıt vermedi ve “Denetim Raporlarının Sözleşmedeki gizlilik yükümlülüklerini” gerekçe göstererek sessizliğini korudu. Uygur Hareketi başta olmak üzere bir çok insan hakları savunucuları, Volkswagen’in Uygur bölgesindeki faaliyetlerine son vermesi çağrılarını tekrarlıyorlar.
Kaynak : karar.com.Tr-1894380 19.09.2024