UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MEERKEZİ(UYHAM)
Diasporada yaşayan Uygur Aydın ve Aktivistleri Çin işgal yönetiminin yılbaşı kutlamalarında Uygur çocuklarına Çince kıyafetler giydirmesi,Çince davullar çaldırtarak Çince dans ettirerek onlara etnik soykırım yapmasını eleştirerek ” İşgalci Çin ne yaparsa yapsın Uygurların ruhunu asla esir ve kalbindeki inancını asla yok edemeyektir !” sözleri ile tepki gösterdiler.
Dr. Hasan : Doğu Türkistan’ı işgalden Kurtaracağız, Milli Devletimizi Mutlaka Kuracağız
ABD’de yaşayan Dünya Uygur Kurultayı İcra Komitesi Başkan Yardımcısı ve siyasi analizci ve Çin işleri Uzmanı Dr.İlşat Hasan Çin İşgal Rejiminin bu kültürel soykırım suçlarına şu sözlerle tepki gösterdi : ” Çin sosyal meedya Platformu Dowinde yayınlanan 12 saniyelik kısa bir video görüntüsünde Çinli işgalcilerin Doğu Türkistan’ın Hoten vilayetine bağlı Niye İlçesinin
Çin işgal rejiminin Doğu Türkistan’da tam bir soykırım politikası uyguladığını kültür soykırımının etnik soykırımının başlangıcı olduğu açıktır. Çin işgal yönetimi Uygur gençlerini hedef alan beyin yıkama ve hızlı ve bin an önce onları Çinlileştirme kampanyalarının şiddetini dünyanın kayıtsızlığı ve tepkisizliğinden cesaret alarak daha da arttırmakta ve giderek bu soykırım cinayetlerini daha açık hale getirmektedir. Günümüzde ÇKP/Çin İmparatorluğu II. Xi (ÇKP Diktatörü Xi Jingping Hanedanı kasdediliyor.) ), Uygurlara tam bir şiddet ve soykırım politikası uygulamakta ve Uygurlara zorla Çin kültürünün kölesi olmaya zorlamaktadır. Bu Uygur çocuklarının Çin kültürünü zorla öğrenmekten başka seçeneği yoktur. İşgalci ÇKP Rejimi Uygurlara ; Çocukluktan itibaren aşağılanmanın, etnik ayrımcılığın, zulmün acı tadını tattırmak istiyorlar. Ancak, ÇKP’lı Soykırımcı ve İşgalciler ne yaparlarsa yapsınlar Uygurların milli ruhunu asla teslim alamazlar ve Müslüman ve Türklükle dopdolu kalplerini de asla fetih ve yok edemez . Biz Uygur Türkleri olarak öz ana yurdumuz Doğu Türkistan’ı işgal ve esaretten kurtararak bağımsız devletimizi yeniden kuracağız. Kadim öz Kültürümüzü, geleneklerimizi, inançlarımızı yeniden canlandırarak bağımsız bir Doğu Türkistan’ı da yeniden inşa edeceğiz!” şeklinde konuştu.Mihray Mehmet Ali : Milli Kimliğimizi ve İnancımızı Koruyarak Var olma Mücadelemizi Azimle Sürdüreceğiz
Urumçi Üniversitesi’nde Halk bilimi ve Uygur Folkloru öğretim üyesi olan ve halen ABD’de yaşayan Uygur aydını ve İnsan hakları Aktivisti Mehriay Mamteli(Mehmet Ali) de Çin işgal rejiminin Uygur çocuklarına yönelik bu kültürel soykırım uygulamalarına şu sert sözlerle tepki gösterdi ve şöyle konuştu : ” ÇKP İşgalci ve Soykırımcı Rejim, Uygurları toptan Çinlileştirmeye yönelik tarihi stratejik planlarını gerçekleştirmek için son yıllarda onları toplu şekilde tutuklamakta ve Nazilerden ilham ve örnek alarak kurdukları Çin tipi Toplama Kamplarına süresiz olarak hapsederek bu kollektif soykırım hedefini bir an önce gerçekleştirmek istemektedir. Aynı zamanda ” Cunghua Milletler Topluluğu Bilincini Yaratmak ve Sağlamlaştırmak” sloganıyla Uygur gençlerine yönelik beyin yıkama kampanyalarını güçlendiriyor. Çin işgal rejimi Doğu Türkistan’da Uygur kültürünün ” Kökünü Kesme- Onları Boğma- Kesinkes Yok Etme ” şeklindeki soykırım politikası uygulamaktadır. Biz Uygurlar olarak Çin’in her türlü soykırım ve insanlık suçlarına karşı milli kimliğimizi koruyarak var olma mücadelemizi kesinlikle sürdüreceğiz. Asla Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Alman Antropolog Dr. Stenberg : Çin yönetimini Uygurlara yönelik bu soykırım suçlarına son vermeye davet ediyorum.
Almanya’da kültürel antropoloji doktoru ve Uygur kültürü araştırmacısı Rune Stenberg jzgur Asya radyosuna Çin işgal rejiminin Uygur Çocuklarına yönelik bu etnik soykırım filmi ile ilgili olarak şöyle konuştu : ” Videoda Uygur çocukların geleneksel Çin kıyafetleri giydirildiğini, Çince dans ettiklerini ve yeni yıl kutlamalarını Çince olarak söylemeleri için düzenleme yapıldığını dehşet içinde seyrettim. Bu durumun Uygur gençlerinin ulusal kimlik algısı, zihinsel ve psikolojik dünyaları üzerindeki çok olumsuz etkiler yaratacaktır. Ben Uygur Folkloruna ve Uygur sorununa çok yakın sempati duyan bir kişi olarak filimdeki Uygur çocuklarının durumuna çok üzüldüğümü özellikle ifade etmek istiyorum. Çin Uygur bölgesinde şiddet politikasını meşrulaştırmak için öncelikli olarak Uygur kültürüne saldırmak ve yok etmek istiyor. Çin yönetiminin Uygurlara yönelik bu insanlık dışı uygulamaları tam bir insanlık suçu ve etnik soykırımdır. Bu soykırımı şiddetle kınıyorum. Çin yönetiminin Uygurlara yönelik bu soykırım suçlarına son vermeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Uygurların Özgürlük Mücadelesi Tüm Dünyada Israrla ve Cesaretle sürdürülüyor.
Son yıllarda Diasporada yaşayan Doğu Türkistanlı Aktivistler ve Dünya Uygur Kurultayı başta olmak üzere STK.lar yurt dışında faaliyet gösteren Uygur örgütleri dünyanın çeşitli yerlerinde Uygur soykırımı konusunda çeşitli etkinlikler, konferanslar ve gösteriler düzenleyerek yaşadıkları ülkelerin kamu oyu,STK.ları, Kurumlar ve yönetimler nezdinde belirli bir etki yaratmayı başardı . Ancak Çin işgal yönetimi bu faaliyetleri önlemek için sınır ötesi karşı propaganda faaliyetlerine daha önem vermeye güçlendirmeye çalışıyor. Çin yönetimi bu konuda Çin’in ygurlara yönelik baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarını desteklemek ve Uygur aktivistleri ve STK.larının faaliyetleri engellemek için yabancı ülkelerdeki bazı kişileri ve STK.ları satın almayı başardı.
16 Kasım 2023’te Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ABD’nin San Francisco kentindeki Moscono Center’da bir toplantıya katılırken, kendisini protesto etmek isteyen göstericiler ile Çin tarafından kiralanan Çinli destekçiler arasında çatışma çıktı.
Ayrıca Uygur Hareketi Teşkilatı Başkanı Ruşen Abbas’ın 2023 yılı Aralık ayının başında İrlanda’da yaşanan bir haftalık Uygur soykırımı konusunda yürüttüğü faaliyetler de yerel Çin büyükelçiliği tarafından engellendi.
Uygur Araştırma Merkezi Müdürü Abdulhakim İdris’in geçen yıl 8 Aralık’ta Endonezya’da düzenlediği etkinliklere, Çin yanlısı bazı Endonezyalılar müdahale ederek, Endonezya’caya çevrilen kitabını yakarak protesto etmişti. Ancak işgalci Çin’in tüm bu engellemelerine rağmen Uygur aktivistler ve STK.lar ülkelerindeki insan hakları ihlallerinin sonlandırılması ve Çin’in etnik soykırım uygulamalarının sonlandırılması için faaliyetlerini cesaretli sürdürmeye devam ediyorlar.