Uygurlar; Bütün Türk Boylarının Yüz Akı !
Yüksek bilgi ve kültür seviyeleri ile o döneminde bir çok devletin idari kademesi Uygur Türkleri tarafından yürütülüyordu.
Çin’in ve özellikle de Cengiz Han’ın Moğol Devleti’nin idare merkezini yoğunlukla Uygur Türkleri oluşturuyordu.
Dahası…
Cengiz Han’ın Moğol devletinin resmi yazışma dili de onlar sayesinde Uygur Türkçesi idi.
Moğolların batıya doğru akınları ve Asya’nın neredeyse tamamını ele geçirmeleri ile kendi içlerinde de yeni yeni devletler ortaya çıkar.
Cengiz Han’ın oğlu Cuci Han’dan olan torunu Batu Han’ın…Kuzeybatı Kafkasya’da kurmuş olduğu devlet, zaman içinde tamamen Türkleşerek, “Altın Orda Devleti”ni ortaya çıkarır.
Aynı bölgede…
Emir Timur ise kurduğu imparatorluğu Cengiz Han’a bağlamaktan daima gurur duyardı.
Cengiz Han’ın bir diğer oğlu Tuluy Han’dan olan torunu Hülâgü ise daha güneyde Azerbaycan ve İran coğrafyasında, dönemine damga vuran “İlhanlı Devleti”ni kurar.
İşte…
Tüm bu devletlerin idari kademelerinde hep Uygur Türkleri vardı.
İlhanlı Devleti, bu bölgede uzun süre İslamiyet ile temas halinde olması ile özellikle de içlerindeki Uygurlar zaman içinde İslam inancını kabul ederek Müslüman olurlar.
Türkiye Selçuklu Devleti’nin Moğolların tahakkümü altına girdiği dönemde Anadolu, Moğol emirleri tarafından idare edilmekteydi.
O dönem Kayseri yöneticisi ise Moğol emiri; “Cafer Bey”dir.
Cafer Bey ve kardeşi Ali Bey, Uygur Türklerinden olup, günümüzde Kayseri’de Ali-Cafer Kümbeti diye anılan kümbette yatmaktadırlar.
Türkiye Selçuklu Devleti’nin tamamen inkırazı (dağılması) ardından, gerek kendi iç çekişmeleri ve gerekse de Hatıroğlu isyanı gibi Türkmen isyanları ile İlhanlı Devleti de dağılır.
İşte bu kargaşada Kayseri’de Cafer Bey’in oğlu Alâeddin Erâtna Bey bağımsız bir beylik (devlet) kurar. (1327-1381)
Erâtna Devleti …
Eretna, Uygur Türkçesinde “kıymetli, çok iri inci tanesi” anlımına gelir.
Gerçekten Alâeddin Erâtna Bey cüsseli ve çok iri yarı bir kişidir.
Öyle ki…
Kendisini taşıyacak beli kuvvetli bir at bulunamadığından öküz üstünde dolaştığı söylenir !
Alâeddin Erâtna Bey oldukça adil, hoş görülü ve oldukça da ileri görüşlü bir hükümdardı.
Bu nedenle halk tarafından çok sevilmiş ve adaletli uygulamalarından dolayı kendisine de “Köse Peygamber” lakabı takılmıştır.
Alâeddin Erâtna Bey, Sivas’ta bulunduğu bir dönemde Kayseri’nin idaresini eşi Doğa Hatun’a bırakmıştır.
Dünyaca ünlü Faslı seyyah İbn Battûta, Kayseri’ye geldiğinde onu karşılayan ve ağırlayan Doğa Hatun’dur.
Bu manada Doğa Hatun, Anadolu’nun ilk kadın valisidir !
Günümüzde…
Alâeddin Erâtna, eşi Doğa Hatun, çocukları ve torunu ile beraber, Kayseri, Gültepe mahallesinde bulunan Köşk Medresesinde ebedi uykusunu uyumaktadırlar.
Uygur Türklerinden olan Erâtnalılar Kayseri’de…
Yanından ve yakınından geçtiğiniz ama Uygur Türklerine ait olduğunu bilmediğiniz o kadar çok eser bırakmışlardır ki…
Okuyunca eminim siz de şaşıracaksınız !
Bıraktıkları muhteşem eserleri Şunlardır
1. Köşk Medresesi
2. Ali-Cafer Kümbeti
3. Emirzâde Mehmed Zengi Türbesi
4. Emir Ali Pişrev Türbesi
5. Sırçalı Kümbet
6. Emir Erdoğmuş Türbesi
7. Haydar Bey Köşkü
8. Emir Şahap Türbesi ve Babük Bey Zaviyesi
9. Suyakanmış Hatun Türbesi
10. Dört Ayak Türbesi
11. Şah Kutluğ Hatun Türbesi
12. Ulu Hatun Türbesi
13. Yeşilhisar Ulu Cami
14. Karakaya Seyyid Halil Türbesi
Sayın Mustafa Atsiz’in Eretnalıların Yaptığı eserlere Yaptığı İlave ve Yazıya katkısı
15. Bünyan Ulu Cami (Kayseri’nin Bünyan İlçe merkezinde)
16. Taci Kızıl( İç surlarda Cumhuriyeti Mh.’de Atatürk evi karşısında) Mescidi
17. Damsa Cami ve Külliyesi(Kayseri’nin Damsa Köyünde)
18. Tekgöz Kaplıcaları (Kayseri’nin Yemliha köyünde hala işler durumda)
19. Saide Hatun Vakfı : Bu eserlerin Banisi Saide Hatun olup, kendisi Eretna devleti Ümerasından Nasiruddin Bin Mesut’un eşi ve İbrahim’in annesidir. Mezarı halen Fakılı’nin Karakimse köyünde bulunmaktadır.Allah rahmet ve mağfiret eylesin. Amin.
Saide Hatun Vakfı Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğünde Mazbut Vakıf olarak kayıtlıdır. Benim Babam bu Vakfın Kurucusunun evlatlarından olup ve Vakfın % 2,5’ne ortak idi.Nasiruddin Bir Mesut,Sencer ve Tosbuğa’nın kardeşi olup,İlhanlı devleti tarafından(Başkent Hemedan)Kayseri Valisi olarak atanmıştır. Ayrıca, Kayseri Vakıflar eski Bölge Müdürü Tarihçi Sayın Mehmet Çayırdağ Hocanın Vakıflar dergisinin 19. Sayısında yayınlanan makalesinde bu Uygur Sülalesi ve bıraktığı eserleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır.
Uygurların Şeceresi : Şu an Saide Hatun Vakfının Banisi Saide Hanımın günümüze kadar gelen evlatları Kayseri’de 41 farklı soyadı taşımaktadır ve bu ailelerin tamamı Kayserinin Yerlisi(Yellisi) olarak bilinmektedirler. Buna göre şu anda Kayseri’de hatırı sayılır bir Uygur kökenli nüfus vardır. Saide Hatun Vakfının kuruluşu 1430 lu yıllara dayanmakta olup, Vakıf 600 yıla dayanan bir geçmişe sahiptir..
Hamit Göktürk’ün İlavesi ve katkısı
20. Kayseri kent merkezi ve Köylerde bulunan çeşitli Kümbet ve Türbeler de bulunmaktadır.
21. Eretna devleti zamanında Kırşehir kent merkezinde Ankara yolu üzerindeki mermerden inşa edilen zarif Aşık Paşa Türbesi de inşa yapılmıştır.
22. Eretna Beyliği sınırları içerisinde bulunan Tokat, Çorum, Sivas, Niğde, Aksaray ve civar illerde çeşitli hayır eserleri de yaptırmışlardır.Bu konu araştırılmaya muhtaçtır.
23. Amasya’nın kent merkezine 25 Km. uzaklıktaki Uygur Kasabası Halkı(Belediye iken,lağvedilmiş ve Amasya’ya bağlı Mahalle statüsü verilmiştir) kendilerini Eretna Beyin buraya ülkenin doğu sınırlarının korunması amacı ile Köy yakınlarında halen harabeleri bulunan Kale’nın civarına yerleştirdiklerini belirtiyorlar ve kendilerini Uygur olarak tanımlıyorlar.2015’de Doğu Türkistan’dan Anadolu’ya gelme ve Amasya’ya yerleşmelerinin
700.yılını Uygur Kasabasında yaptıkları 2 günlük bir bilimsel sempozyum ile kutladılar. Eretnalılar kitabının yazarı Prof.Dr.Kemal Göde Hocamız başta bur çok bilim adamı bildiri sundular. Ben de bu sempozyuma Misafir olarak davet edilmiş ve takip etmiştim. Bu sempozyumu dezenleyen Uygur Köyü Kalkındırma Derneği Başkanı Sayın Hüseyin Yılmaz Uygur ve çalışma arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ederim.
Günümüzde 1965 yılında devletimizce sığındıkları Afganistan’dan Türkiye getirilip, Kayseri’ye yerleştirilen Uygur Türkleri Kayseri merkeze bağlı Hoca Ahmet Yesevi Mahallesi’nde yaşamaktadırlar
Kayseri’de yaşayan bu Uygur Türkleri, Doğum, Ad Toyu (ad verme), Hatme Toyu( Sünnet), düğün, cenazetören ve adetleri ve bir birinden leziz ve özgün yemek çeşitleri ile kendilerine has geleneksel kültürlerini yaşatmaya çalışmaktadırlar .
Günümüzde Kayseri’de ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden yaşayan Uygur Türkleri Çin’in işgalindeki ana vatanları Doğu Türkistan’da yaşayan Kardeşlerinin feryat ve figanlarını Türkiye ve özgür dünyadaki temsilcileri olarak duyurmaya çalışıyorlar. Bu konuda belki de Uygur diasporaları konumu işlevini görmektedirler.
Kalın sağlıcakla. Kayseri – 25/09/2022- Pazar
==================
Kaynakçalar
- UYGURLAR (Turgun ALMAS Türkçesi Selenge Yayınları Ahsen Batur çevirisi )
- UYGURLAR (Hüseyin TEKİNOĞLU)
- ERATNALILAR (Prof.Dr.Kemal GÖDE TTK. Yayınları)
- HALİL EDHEM VE KAYSERİ ŞEHRİ – SELÇUKLU TARİHİ’NDEN BİR BÖLÜM (Prof.Dr.Kemal GÖDE)
- TÜRK BUDUN BİLİMİ ARAŞTIRMALARI (Prof.Dr.Harun GÜNGÖR)
NOT : Bu yazı Sayın Araştırmacı-yazar Mustafa Cingil’in sosyal medya hesabından alınmıştır. Kendisine bu güzel yazısı için teşekkür ederiz(UYHAM)