logo

trugen jacn
08 Şubat 2014

Uygurlar

Orhun yazıtlarında adı geçen kadim bir Türk boyu olan Uygur Türkleri, İkinci Göktürk Kağanlığı’nın yıkılmasının ardından kutsal Ötüken ormanını ele geçirerek Uygur Kağanlığını ilan ettiler. Yaklaşık iki yüzyıl boyunca Orta Asya’da hüküm süren Uygurlar kendilerine has bir alfabe geliştirdiler. Mani dinini benimseyerek yerleşik hayata geçen Uygur Türkleri tarihin en parlak medeniyetlerinden birini kurdular. Günümüz Moğolistan toprakları ile tüm Türkistan coğrafyasını fetheden Uygur Kağanlığı, M.S 9. yüzyılda Kırgız akınları ile parçalandı. Ancak Uygur dili ve kültürü tüm Orta Asya’da 14. yüzyılın başlarına kadar baskın kültür olmaya devam etmiştir. Bunun en önemli nedeni Cengiz Han’ın Uygur alfabesini ve dilini resmi kurumlarda kullanması ve devlet yönetiminde Uygur bilgelerinden faydalanmasıdır.
Sırasıyla Karahanlı, Karahitay ve Cengiz Han hakimiyetinde yaşayan Uygurlar, M.S 9. yüzyıldan başlayarak aşiretler halinde İslamiyeti benimsediler. Çağatay Hanlığı idaresinde devlet yönetiminde söz sahibi olan Uygur Türkleri daha sonra Timur İmparatorluğu içerisinde etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Timur İmparatorluğunun dağılmasının ardından Türkistan’ın doğusunda yaşayan Uygur Türkleri çeşitli hanlıklar kurarak bölgede egemenliklerini sürdürdüler.
Kaşgarlı Mahmut, İmam Tırmızi, İmam Buhari, İbni Sina gibi ünlü bilim adamlarının yetiştiği Doğu Türkistan, 18. yüzyıldaki Çin-Mançu istilasına kadar önemli bir ticaret ve kültür merkeziydi. Çin-Mançu hakimiyeti 1863 yılında Yakup Bey’in isyanına kadar devam etti. 1963 yılında ise Yakup Bey Doğu Türkistan’da Türk Devletini yeniden kurarak, dönemin Osmanlı sultanı Abdülaziz Han adına hutbe okuttu. Böylece Doğu Türkistan Türkleri fiilen olmasa da resmiyette Osmanlı İmparatorluğu’na bağlandılar. Türk devletinin ömrü uzun sürmedi Yakup Bey’in ölümü üzerine Çin yeni bir istila başlattı. 1877 yılında başlayan istila ancak 1884’de tamamlana bildi. Ancak bu tarihten sonra da Doğu Türkistan Türklerinin mücadelesi bitmedi. 1931 yılında başlayan isyan neticesinde 1932 yılında Doğu Türkistan İslam Devleti ilan edildi. Hoca Niyaz devlet başkanı oldu. Çin Doğu Türkistan İslam Devleti’ni ortadan kaldırdıysa da 1944 yılında yeni bir isyanla Çin egemenliği bir kez daha alt edildi. Altay Kartalı Osman Batur Bey’in başında bulunduğu bağımsızlık mücadelesi sonucunda Doğu Türkistan Cumhuriyeti kuruldu. Sovyetler Birliği Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin varlığını kendisi için bir tehdit olarak algılamış, böyle bir devletin Batı Türkistan’daki Türklere bağımsızlık yolunda bir örnek teşkil edeceğini düşünmüştür. 1946 yılında Sovyet hükümetinin yardımlarıyla Çin ordusu Doğu Türkistan’ı yeniden işgal etmiştir. Altay Kartalı Osman Batur ise Türklere ibret vermek için halkın gözü önünde katledilmiştir.
Yaşanan olaylar Doğu Türkistan Türklerinin bağımsızlık umudunu köreltmemiş aksine güçlendirmiştir. 1946’dan günümüze irili ufaklı yüze yakın isyan baş göstermiştir. Çin hükümeti ise her seferinde Doğu Türkistan’a yönelik daha sert tedbirler almıştır. 1995 yılına kadar Çin için Doğu Türkistan bir sömürge olarak görülmekteydi. Bölgeye pek bir yatırım yapılmamış sadece ham madde ve yer altı kaynaklarından faydalanılmıştır. 1995 yılından sonra ise Çin Doğu Türkistan’a bakışını değiştirmiş ve Han Çinlilerinin bölgeye göç etmesini teşvik etmiştir. Çin hükümeti aşırı nüfusun getirdiği sorunları çözmek adına Doğu Türkistan’ı Çinli işgaline açmıştır. Yapılan kitlesel göçlerle bölgenin demografisi hızla değişmiş ve özellikle Urumçi gibi sanayi bölgelrinde Türkler azınlık haline gelmişlerdir.
Çin, 1995 yılından bu yana Doğu Türkistanlılara dünyanın gözleri önünde soykırım yapmaktadır. Toplu idamlarla kadın, çocuk ve yaşlılarda dâhil olmak üzere yüzlerce insan bir anda katledilmekte ve toplu mezarlara gömülmektedirler. Uygulanan nüfus politikası dahilinde her sene binlerce Uygur kadını kürtaja zorlanmaktadır. Türk nüfusu her geçen gün azalırken Çinliler pek çok şehirde yeni göçmenlerle sayısal üstünlüğü sağlamışlardır. Günümüzde nüfusu 21 milyon olan Doğu Türkistan’ın %41’i Uygur %7’si Kazak olmak üzere %47’si Türklerden oluşmaktadır. Çinli göçmenler ise nüfusun %41’ini teşkil etmektedir.
Türkçenin Karluk(Çağatay) koluna mensup olan Uygur Türkçesi, Özbek Türkçesiyle bazı telaffuz ve yazım farkları dışında hemen hemen aynıdır.

http://www.turkdunyasibirlik.org/turk-dunyasi-topluluklari/uygurlar-dogu-turkistan

Etiketler: »
Share
2405 Kez Görüntülendi.