Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Benim adım Recmettin Rahman (Najmidin Raman) Hollanda’ya sığınan ve halen bu ülkede yaşayan Doğu Türkistanlı bir Uygurum. Ailemden en son 2015 yılının sonlarında Annem ile konuşabilmiştim. Annem telefonda ağlıyordu ve 70 yaşındaki Babam Mahmut Rahman’ın tutuklandığını ve 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığını , Küçük Kardeşim Alim Mahmut’un ise 6 ay önce tutuklanarak hapsedildiğini belirtmişti. Ailemden tutuklanan Babam ve Kardeşimin suçlarının siyasi olduğunu ve her ikisinin de “siyasi suç “ işlemekten hüküm giydiklerini bildirmişler. Ailemin siyasi suçunun benimle daha önce Çin’in sesli ve görüntülü iletişim platformu olan Wechat üzerinden birkaç kez konuşmak ve resim gönderdikleri için siyasi suç işlemekle suçlandığını kesin olarak tahmin edebiliyorum.
Son 3 yıldıı Ailem ile hiçbir şekilde iletişil kuramadım ve durumları hakkında da hiçbir bilgi alamadım.Yalnız 2018 yılının Ekim ayında 90’lı yaşlardaki Dedem Rahman Idris’in Kaşgar yakınlarındaki bir Toplama kampında hayatını kaybettiği bilgisine ulaştım. Ancak dedemin ne zaman ve nasıl vefat ettiği konusunda ayrıntılı hiçbir bilgi alamadım. Bence Dedemin Toplama kampına götürülmesinin daha önceki yıllarda hacca gitmiş olması ve Anneannem ve diğer aile üyesi 2 kişi ile birlikte Kazakistan başta diğer Türkistan ülkelerini ziyaret etmesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Çin’e göre Uygurların Toplama Kamplarına hapsedilmeleri için isnat edilen suçların başında yabancı ülkeleri ziyaret etmek gelmektedir . Hapsedilen Babam ve dedem hiçbir zaman aşırılık yanlısı olmadı vede Çin’in istikrarını sarsmaya yönelik hiçbir girişim veya eylemde bulunmadılar. Ancak, Çin yönetimi Uygurlar, Kazaklar ve diğer Müslüman Türk azınlıkların kamplarına gönderilmesi için bu suçlamaları sürekli kullanıyor.
Ben vefat eden Büyükbabamın haksız ve dramatik kaderi için üzüntü içinde onların yasını tutarken büyükbabamın trajik bir şekilde katledilmesi sanki yetmezmiş gibi 2019’nin Mart’ında Dedemin 60 ‘lı yaşyarındaki küçük kardeşi Bahettin İdris(Bawudong Yidelisi) ile babam Mahmut Rahman (Mamutijiang Reman) hapsedildikileri bir toplama kampındahayatını kaybettiği bilgisine ulaştım. Ailemin diğer tüm fertlerinin de Çin’in Toplama Kamplarına hapsedildiklerini öğrendim. Babamın hala hayatta olduğunu yaşadığını duyabilmek umudu ile Kaşgar ve Urumçi’deki Emniyet makamlarına yazılı başvuruda bulundum.Ayrıca Lahey’deki Çin elçiliğine müracaat ettim. Ama şimdiye kadar bunlardan hiç biri ailemin durumu hakkında bana cevap vermediler. Bu girişimlerimde başarısız oldum ve çok de üzüldüm. Ayrıca Ailemin ve benim diğer yakınlarımdan onlarca kişinin kamplarda olduğunu onların de hayatta olup olmadıkları hakkında hiçbir bilgiye sahip olamadım.
Ailemden Kamplarda tutuklu veya Kayıp Olan Kişiler
Aşağıda Kaşgar’da yaşayan Ailem ve yakılarımın isim ve adreslerini paylaşıyorum. Onların da büyük bir ihtimalle Toplama kamplarında tutuklu bulunduğunu tahmin ediyorum. Çin hükümetinin onlar hakkında tarafıma bilgi vermesini talep ediyorum.Hapiste ve kamplarda tutulan bu yakınlarımın bir an önce serbest bırakmasını umuyorum. Benim bu konudaki bu açıklamalarım ile yayınladığım listedeki ailem ve yakınlarımın bir an önce özgürlüklerine kavuşacağına yardımcı olabileceği konusunda iyimser olmak iteğimi de buradan özellikle ilan ediyorum. .
NOTLAR
Ailemin Genel Durumu
Ailem ve yakınlarım Kaşgar’ın köklü ailelerindendir. Hepsinin maddi olarak durumları çok iyi idi.. Kendi aile ve yakınlarına her konuda yardımcı oldukları gibi mahallelerindeki muhtaçlara da devamlı maddi olarak destek olurlardı. Ailemin büyük bir kısmı eğitimli ve hepsi meslek ve iş güç sahibi kişilerdir. Onların Çin’in “Mesleki eğitim” merkezlerinde mesleki eğitim almalarına gerek yoktur. Ailem Kaşgar şehrinde 2007 yılına kadar toptan kimyasal gübre Ticareti ile iştigal ediyordu. Daha sonra emlak ve inşaat sektörü de ekledi ve işlerini daha da geliştirmişlerdi. 2016 yılında aldığım bilgilere göre Babam,ailem ve yakınlarımın mal varlıklarına Çin yönetimi el konularak dondurmuştur.
Benim Yaşama Ümidim Ailem
Bana yaşama ümidi veren tek sebep ailemdir ve onların bir an önce serbest bırakılmalarına yardımcı olamadığım için kendimi suçlu hissediyorum. Ailemin maruz kaldığı bu dramatik durumu duyurmak ve adaletin tecellisini bir an önce görmektir. Ailemin bu durumunu yaşadığım Hollanda kamu oyu ile uluslar arası topluma duyurmak için elimden gelen her çabayı göstermeye azimliyim,Böylece Çin hükümetini dünya komu oyu önünde ifşa ederek sıkıştırmak ve utandırmak suretiyle bu zulme son vermesini temin etmeye zorlamaktır. Bu nedenle, ailemin ve dolayisiyle kendimin acılarını sona erdirmek ve dayanılmaz istirap ve kabusları sona erdirmek noktasında BM,başta olmak üzere Uluslara arası insan hakları ve hukuk kuruluşlarının bu konuda bana ve benim durumumda olan bütün Uygurlara yardım etmeleri gerektiğine inanıyorum.Benim kişisel çabalarım elbetteki yetersiz kalacaktır. Bu konuda bir şeyler söylemek / yapmak için daha üst sıra ve konumda yer alan insanlar ve makamların yardımına ihtiyacım vardır. Benim bu kendi hikayemin benzersiz olmadığını, dünyanın birçok yerinde işlenen böylesi acımasız ve insanlık dışı vahşet uygulamaları olduğunu düşünebilirsiniz.
Fakat , Çin’in toplama kampınd istirap çekmekte olan diğer 3 milyon Uygur ile birlikte ailemin yaşadıklarınının bilerek özgür bir dünyada yaşadıklarım bilinmesi ve bunun nedenlerinin sorgulanması çok önemlidir ve bu konudaki acılarımızın azaltılmasının çok çok ötesinde olduğunu söyleyebilirim. diğer insanlardan / kuruluşlardan yardım almak istiyorum. Şimdilik benim yapabileceğim tek şey ailemin hikayesini duyurmak, Çin hükümetini aileme ve halkıma karşı baskıcı uygulama ve eylemleri için uyarmak ve en azından Çin’i utandırmak suretiyle de olsa bu zulümlerine sondırmalarını sağlamaktır. Bu nedenle, acıları hafifletmek, istırap ve ve kabuslara son vermek konusunda yetersiz olduğum için, bu konuda bir şeyler söylemek / yapmak için üst sıralarda yer alan insanların yardımına ihtiyacım var. Hikayemin benzersiz olduğunu iddia etmiyorum,çünkü dünyanın birçok yerinde işlenen böylesi zulüm ve vahşetlerin mevcut olduğunun farkındayım. Ayrıca Çin’in işgali altındaki ülkem’de Çin toplama kamplarında en az 3 milyon Uygur,Kazak ve diğer Müslüman Türklerin ailem gibi tutuklu ve işkenceler altında olduğunu de biliyorum. Ailemin ve halkımın Çin’in acımasız baskı ve zulümleri altında yaşadıkları özgür dünyada duyulur ve bilinirse en azından acılarımın hafiflemesi mümkün olur diye düşünüyorum. Şimdilik yapabileceğim şey ailemin bu acıklı ve dramatik durumunu ve hikayesini anlatmak ve uluslar arası topluma duyurmaktır.
Ben ailemin sadece Çin’in Doğu Türkistan’da Nazi Toplama kamplarında tutuklu olduğunu biliyorum.Ancak.nerede ve nasıl tutukdukları durumlarının ne oldukları veya yaşayıp yaşamadıkları konusunda hiçbir bilgim bulunmamaktadır.
Hollanda halkından,uluslar arası toplumdan insan hakları ve hukuk alanında çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarının bu konuda elinden geleni yapmalarını özellikle talep ediyorum.Sizlerin bu konudaki girişimleriniz benim,eşim ve çocuklarımın acılarımızın en azından azaltılmasına büyük katkı sağlayacaktır.
Benim ve Doğu Türkistan’daki Çin Nazi kamplarında zulüm ve işkence altında olan ailemin bu acıklı hikayesini okuyacak olanlara şimdiden teşekkür ederim.Çin’in tutsağı olan acımasız ve vahşet derecesinde işkence çeken suçsuz ailemin ve diğer masum insanların ölmemesini veya ortadan kaybolmasını önemsiyorsanız, benim bu hikayemi okumalarınızı özellikle rica ediyorum. Çaresiz ve umudunu kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya yaşayan Doğu Türkistanlı bir Uygur İnsanına gösterdiğiniz ilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim. Bu yazımı lütfen paylaşınız !
“Bir insan, bilmediği bir konuyu öğrenmek için bilgilenmek isterse ve soru sorarsa bunun için asla suçlanamaz ! ”
Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Din » Dünya » Edebiyat » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Gündem » Haber » insan hakları » Makale Analiz » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER