UYGUR TÜRKLERİNİN ÜNLÜ “ALTIN BÖŞÜK ” ŞARKISI’NIN HİKAYESİ

Hamit Göktürk

Doğu Türkistan Liderleri ; Dr.Mesut Sabrı Baykuzu,Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin ve diğer yandan Gulca merkezli Doğu Türkistan Cumhuriyeti Hükümeti önderlerin içinde yer aldığı Türk tarafı ile Cang Keyşek yönetimi arasında yapılan müzakereler olumlu sonuçlanır ve ” 11 bitim Tohtamnamesi ” adı ile 1946 yılında Türklerin de içinde bulunduğu bir Eyalet hükümeti kurulur. Bu hükümetin ilk Başkanı Türkiye’de eğitim gören Türkçü- Milliyetçi fikirleri ile bilinen Dr.Mezut Sebri Boykuzu olur. Mehmet Emin Buğra’nın Bayındırlık Bakanı ve İsa Yusuf Alptekin’in Genel Sekreter olarak görev aldığı bu hükümette Kazak Türklerinden Canımhan Hacı Maliye bakanı’dır. Bu eyalet Hükümeti’nin ilk işi ” Milletimiz,Türk- Dinimiz İslam- Vatanımız Şerki Türkistan” şiarı ile yeni bir kültür aydınlanma ve yeniden kendi Milli değerlerine dönüş Hareketi başlatmak olur. “Üç Efendiler ” Hareketi olarak da anılan bu kültür hareketine o yıllarda Urumçi’de yaşayan genç bir eğitimci şair, yazar ve kültür adamı Kumul’lu Abdurrahim Ötkür de bu kültür hareketinin içinde yer alan öncülerden biridir.

Çinli Kömünistler merkezi Çin’deki iktidar ve iç savaşı kazanır ve Stalin’in yardımı ile Komünist Çin İşgal Orduları 1949 yılının sonralarında Doğu Türkistan’ı de işgal etmek için ülke sınırlarına kadar dayanır. Doğu Türkistan’ın işgali arafesinde Milli Liderlerimiz “Vatan için Vatan’dan Ayrılmak “ Şiarı ile Hindistan’a üzerinden Türkiye’ye hicret etmeye karar verirler. Eğitimci,şair yazar Aburrahim Ötkür de Liderlerimizin önderliğindeki bu bin 500 kişilik göz kafilesinin içinde yer alır ve Keşmir (Hindistan) sınırlarına gelir. Mevsimin kış olması Vahşi ve acımasız tabiat şartları,zorluklar ve sıkıntılar ve ilk kez yurdundan ayrılmak zorunda kalması onu derinden etkiler. O günlerden birinde Himalaya dağlarının eteklerinde büyük bir duygu seline kapılır ve ” Yurtum Kaldı ” başlığı ile kendi hayatını özetleyen ve yurduna olan dayanılmaz hasretini dışa vuran mısraları kaleme alır. Daha sonraki günlerde ise, kendisi bir kısım arkadaşları ile birlikte Urumçi’ye geri döner. Çinlilerce tutuklanır ve 20 yıl hapis yatar. Daha sonra bu Yurtum kaldı adlı şiiri Kaşgarlı ünlü Dutar Ustası Bestekar ve Ozan Abdurrahim Heyit tarafından ” Altun Böşük ” adı ile bestelenir ve kendisi bizzat seslendirir. Bu şarkı bestelenip seslendirildiği yıllarda Doğu Türkistan’da müthiş bir ilgi ile karşılanır.Plak,kaset ve daha sonraları Cd. şeklinde yüz binlerce çoğaltılarak ülke geneline yayılır.

Bu şarkı son yıllarda da ülkemizde de bir çok Türk Ses Sanatçıları tarafından seslendirilmiş ve TRT Tv.larında dafalarca yayınlanmıştır. Bu ayrılığın,cüdalığın,hasret ve özlemin en önemlisi vatan sevgisinin sembolü olan bu şarkı Türk halkı tarafından da ayni Doğu Türkistan’da olduğu gibi büyük bir heyecan ve müthiş bir ilgi ile dinlenmektedir.

Altun Böşük – Altin Beşik Şiiri

Benim doğup yetiştiğim – Gül kırmızı bağlar kaldı

Yüksek yüksek pek güzelim- Yakut gibi dağlan kaldı

Boğa-Meral sürü sürü – Oynap yüzen yaylak kaldı

Dağ bağrında sıçrayarak- Kuzucuklar Taylar kaldı

Zirvelerin yan bağrında – sular akar geniş koynunda

Kuşlar öter her yanında- Yeşil yeşil kırlar kaldı

Eğri büğru derelerde – Berrak berrak sular akar

Gümüş gibi parıldayan- Bal’dan tatlı sular kaldı

Yaylalarda şırıldayan- Tazim edip baş eğişen

Ben yetim’i yolcu edip- Leyla-Mecnun dallar kaldı

Sessiz gece aydın Koça – Bulak ara bağu- bahçe