Uygur Şair-Yazar Müyesser Hendan konuşmasında Soykırım tehdidi altında yaşayan Uygur halkının aynı zamanda dil ve kültür soykırımı ile de karşı karşıya bulunduuğunu belirterek : ” Uygur Türkçesine karşı yapılan asimile politikasına karşı konulması ve ve Anadilin önemi üzerinde durdu. Uygur Türkçesinin genç nesillere öğretilmesi ve önem verilmesi konusunda Annelerin rölünü çok önemli olduğuna da dikkat çekti.
Ayrıca, Doğu Türkistan’da aileleri parçalanan ve ortada kalan yavruların Toplama kamplarında zorla dönüştürüldüğüne dikkat çeken Hendan, ” Doğu Türkistan’da çocuklarından koparılan, zorunlu kürtaja maruz kalan, Çinli erkeklerle rızası olmadan zorla evlendirilen Uygur türkü kadınlarımız başta olmak üzere tüm kahraman kadınlarımızı minnet ve şükranla anıyorum. Türkiye de 11 ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaraların sarılması konusunda Türk kadınlarının fedakarlıklarından da söz eden Şair Hendan :” Bir kez daha açıkça gördük ki, Kadınların ailesi ve toplumda ne kadar önemli olduğunu hep birlikte gördük. Fedakar ve vefakar Kadın Kardeşlerimize buradan minnet ve saygılarımı sunuyorum. ” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan Şaire ve Yazar Nurala Göktürk şunları söyledi : ” Bu toplantıya katılmak için salona girdiğimde Çin’in Toplama Kamplarındaki çaresiz kadınlarımızı, Çin’e köle işçi olarak zorla götürülen Uygur kızlarımız, evlatları zorla sökülüp alınan genç annelerimiz gözlerimin önünde canlandı ve çok duygulandım. Mücadelemizi asla bırakmamalıyız. Allah Kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun.” sözlerinden sonra kendi yazdığı “EY BENİM CENNET YURDUM” adlı şiiri okuyarak konuşmasına son verdi.