Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Çin’in 28 Temmuz’da Yarkent-İlişku’da başlattığı askeri operasyonlarını devlet terörü ve aşırı güç kullanarak sürdürmesi ve askeri operasyonlarda İnsansız Hava Araçlarından de yararlanması Muhaceretteki Uygur Teşkilatlarınca kınandı ve şiddetle protesto edildi.
Almanya Merkezli Dünya Uygur Kurultayı,Washington’da faaliyet yürüten Amerika Uygur Birliği Derneği ile dünya’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Uygur aydınları ve Teşkilatları yayınladıkları bildiriler ve yaptıkları açıklamaları ile Çin’in Yarkent-İlişku soykırımını eleştirdiler.
Dünya Uygur Kurultayı sözcüsü Dilşat Reşit,Hür Asya Radyosuna yaptığı açıklamada şunları söyledi ;” Çin’in Yarkent-İlişku’da silahsız ve sivil Müslüman Uygur halkına askeri ve aşırı güç kullanması kabul edilemez bir tutumdur.Ayrıca,operasyonlarda insansız hava araçlarını kullanması ,kendi vatanadaşları olduğunu iddia ettikleri silahsız Uygur halkını Düşman kabul ettiğinin ve Uygurlara topyekun savaş ilan ettiğinin bir kanıtıdır. Çin her ne kadar Yarkent-İlişku olaylarını sıkı sansür uygulayarak gizlemeye çalışsa da ulaşan bilgiler, 28 Temmuz’da Müslüman Türklerin dini ibadetlerine saldırıldığı ve Halkın de buna tepki olarak isyan ettiği gerçeğini saklamaya kafi gelmemekte. İlişku ve Hangdi kentlerinde öldürülen Müslüman Uygur Köylülerin sayısı Çin’in açıkladığı rakam olan 96 değil,belki binlerce kişidir. Çünkü,Çin İşgal Ordusunun olayları bastırma’da Dağ Ordusunu,ağır silahlar ve insansız hava araçları kullanması bunun en açık kanıtıdır.
Washington merkezli Uygur Amerika Birliği Derneği de 19 Ağustos’ta bir açıklama yaparak Yarkent soykırımını ve Çin’in operasyonlarda insansız hava araçları kullanmasını şiddetle protesto ettiğini bildirdi. ABD.merkezli UPİ (Birleşik Haber Ajansı)haber bültenlerinde de yer alan bu açıklama’da Çin’i Yarkent İlişku operasyonunda aşırı güç kullanmasından dolayı kınadığını ve şiddetli protesto ettiklerini bildirdi.Çin’in Yarkent olayı hakkında Uygurları ve uluslar arası toplumu bilgilendirmesi gerektiğini, ABD.AB. başta Hükümetlerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının ve uluslar arası toplumun konu hakkında Çin yönhetimine baskı yapmalarını de talep etti.
Çin’in Yarkent-İlişku Operasyonlarında insansız hava araçları kullanması ile ilgili olarak uyghurnet.org’a görüşlerini açıklayan Ankara-Hacettepe Ün.Tarih bölümü öğretim üyesi ve Strateji uzmanı Doç.Dr.Erkin Ekrem şunları söyledi ; “ Çin uzaya gönderdiği haberleşme uydularını kullanarak diğer ülekelerden bağımsız kendine özgü bir haberleşme sistemini kurmuş durumda.Çin de kendi güvenliği için bunlardan azami yararlanmaktadır. Çin’in GPS ve diğer sistemleri kendine özgü ve bağımsız olduğu için diğer ülkelerin bunlardan haberdar olması mümkün değildir.Türkiye’de bizim her yerde kullandığımız mesela Taksi’lerde yararlandığımız yön ve yer bulma ve GPS sistemi ABD.uydusuna bağlı olduğu için bu ülke anında bu bilgilerimize ulaşabilir.Çin’in sistemi böyle değildir.Çin Doğu Türkistan’daki son Yarkent-İlişku askeri operasyonlarında İnsansız Hava Araçları kullanmıştır.Gerektiğinde bu araçlara bombalar ve çeşitli silahlar de yüklenebilir ve sivil halka karşı de kullanabilir. Bu Çin’in güvenlik algısına bağlı bir olay. Çin günümüzde Doğu Türkistan’da ve diaspora’da yaşayan bır kısım uygurları “Potansiyel Terörist” olarak tanımlamaktan çekinmiyor. Bu nedenle Çin kendi güvenlik algısı çerçevesinde hiçbir insani ve hukuk kuralı tanımadan bu araçları kullanmakta.Kendi geliştirdikleri “Anında Yok Etmek” teorisini icra ederek masum,silahsız Uygurları yolda giderken,tarla’da çalışırken veya evinde uyurken, ticaret ile uğraşırken nerede ve nasıl olduğu hiç dikkate alınmadan imha ve yok edebilir. Çin’in İnsansız hava araçaları ve aşırı güç kullanarak yaptığı bu operasyonlar uluslar arası anlaşmalara tamamen aykırıdır ve hiç de insanı değildir.Çin yönetimi Doğu Türkistan’da ve Çin’de güvenlik ve istikrarı sağlamayı gerçekten istiyorsa,diğer ülkelerin başarı ile kullandığı dialog ve barış yollarını kullanmalıdır. Çin,Doğu Türkistan diğer Çin’de yaşayan Halkların sorunlarının çözümünde, insanların haklarını ve özgürlüklerini iade ederek ve bu temel özgürlüklerini kullanmasına izin vererek çözebilir,diye düşünüyorum. “ şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER