logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN’DA URUMÇİ YANGINI SONRASI COVİD-19 GERİLİMİ ARTARAK SÜRÜYOR

ÇKP   Lideri Xi Jingping’ın 14 Temmuz 2022’de Urmuçi’de verdiği “Sıfır Covid” talimatı sonucunda  Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’ın genelinde insanları  zorla evlerine  hapsetmişti.  Çinli işgalcılar  evlerine kapattığı Uygurlar için  yapay açlık, susuzluk  yaratmış ve hastalara sağlık desteğini keserek onları  ölüme terketmişti. Bunun sonucunda 26 Kasım’da  başkent Urumçi’deki  Uygurların oturduğu çok katlı bir Apartmanda  çıkan yangında  Kapılar dışarıdan  kilitli olduğu için dışarı çıkamayan çoğunlugu çocuk ve kadınlardan oluşan 44 kişi yanarak can vermişti. Kasıtlı olarak kapıları dışarıdan kilitlenerek kaçarak kurtulmaları engellenen ve  evlerinde  yakılarak  katledilen Uygurların durumuna  insanlık onuruna sahip ve vicdan sahibi Çinliler Şanghay başta olmak üzere  bazı Çin kentlerinde Protesto gösterileri düzenlemiş ve tepki göstermişti. Anadolu Ajansı  yangında yanarak can veren   Uygurların ölümünden 4 ay geçmiş olmasına rağmen,Çin’de    gerginliklerin  sürdüğü konusundaki haber yorumunu  bilgilerinize sunuyoruz.(UYHAM)

Urumçi'de yangında ailelerini kaybeden Doğu Türkistanlıların gözyaşları yürekleri dağladı!

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Ülkenin en büyük şehri Şanghay’da dün gece, yangında hayatını kaybedenleri anmak ve karantina politikasını protesto etmek için Anfu semtinde Orta Urumçi Caddesi’nde toplanan kalabalığa polis müdahale etti, bazı göstericiler gözaltına alındı.

Sosyal medyadaki videolarda, yaklaşık 300 göstericinin kaldırımda mumlar yakarak yangın kurbanlarını andığı, Kovid-19 politikasını eleştiren ve ifade özgürlüğünü savunan sloganlar attığı gözlendi.

Gösteriyi izleyen Hollanda gazetesi “Trouw”un Şanghay’daki muhabiri Eva Rammeloo, Twitter’daki paylaşımında, protestocuların ellerinde boş beyaz kağıtlar taşıdığını, “Üzerine hiçbir şey yazmamıza gerek yok. Bu halkın devriminin bir sembolü.” ifadelerini kullandığını aktardı.

Videolarda, göstericilerin Urumçi şehrinin adının yazılı olduğu tabelanın etrafında, “Özgürlük istiyoruz”, “Karantinaya hayır”, “Sağlık koduna hayır”, “Sincan’a özgürlük”, “Şi Cinping istifa” sloganları attığı, Çin Milli Marşı’nı ve Enternasyonel Marşı’nı söylediği görüldü.

Şanghay’da bugün akşam saatlerinde aynı yerde toplanan bir grup, protestoyu sürdürmek istedi. Bölgeyi çembere alan polis göstericileri uzaklaştırdı.

Şanghay dışında ülkedeki çok sayıda üniversite kampüsünde yangın kurbanları için anma ve protestolar organize edildi.

Dün gece Jiangsu eyaletindeki İletişim Üniversitesi’ndeki anmaya yüzlerce öğrenci katıldı. Öğrenciler cep telefonlarının ışıklarını açarak yangın kurbanlarına andı, baskıcı kontrol politikalarını eleştirdi.

Bugün de Çin’in en prestijli okullarından, Pekin’deki Çinghua Üniversitesi’nde öğrenciler tedbirleri protesto eden bildiri okudu.

Üniversite kampüsleri dışında ülkenin farklı şehirlerinde sokaklarda ve yerleşim birimlerinde kontrol tedbirlerine karşı çıkan eylemlerde bulunduğunu bildiriliyor.

Gansu eyaletinin Lancou kentinde göstericiler bir test kulübesini devirirken, Kovid-19 salgınında ilk vakaların ortaya çıktığı Hubey eyaletinin Vuhan şehrinde vatandaşların şehir merkezi yakınında bir mahalleyi tecrit eden kontrol noktasındaki barikatları devirerek dışarı çıktı.

Sincan'daki yangının ardından Çin'de Kovid-19 huzursuzluğu büyüyor

Urumçi yangınıyla tepkiler arttı​​​​​​​

Urumçi kentinde meydana gelen yangın, Çin genelinde Kovid-19 tedbirlerine karşı artan huzursuzluğu tepkiye dönüştürdü.

Tianşan ilçesindeki apartman kompleksinde 24 Kasım’da bir dairedeki elektrik kaçağından çıktığı sanılan yangında 10 kişi hayatını kaybetmiş, 9 kişi yaralanmıştı. Apartmanın 15. katında başlayan yangın, 17’nci kata kadar yayılmış, dumanlar 21’inci kata ulaşmıştı.

Yangının çıktığı apartmanda yaşayanların karantina nedeniyle evlerini terk edemediği, itfaiye ekiplerinin metal bariyer ve engellerle çevrili komplekse giremedikleri için yangına zamanında müdahale edemediğine ilişkin iddialar tepkileri büyütmüştü.

İtfaiye ekiplerinin yangını müdahalede gecikmesi, izolasyon bariyerlerinin engel olması nedeniyle apartman kompleksinin içine girmeyen itfaiye aracının sıktığı tazyikli suyun binaya erişemediğini gösteren videoların sosyal medyada yayılması protestolara dönüşen tepkilere yol açmıştı.

Sosyal medyada yayılan videolarda, halkın yerel hükümet binasının bulunduğu meydanda toplanarak karantina tedbirlerini protesto eden sloganlar attığı, kentin farklı bölgelerinde çok sayıda vatandaşın ellerinde bayraklarla sokaklarda yürüdüğü görülmüştü.

“Karantinayı kaldırın”, “Halka hizmet edin”, “Öleceksek birlikte ölelim” sloganları atan protestocular, siyasi yetkililere ve sağlık görevlilerine tepki göstermişti.

Doğu Türkistan'da çıkan yangında aralarında çocuklarında olduğu 44 Türk hayatını kaybetti - Dünya - AYKIRI haber sitesi

Apartman karantinada mıydı?

Yetkililer, düzenledikleri basın toplantısından, apartmanın olduğu bölgenin, “düşük riskli” salgın kontrol bölgesi olduğunu, dolayısıyla sakinlerin yangın esnasında dışarı çıkabileceğini ileri sürerken sosyal medya kullanıcıları, salgın kontrolüne ilişkin veri tabanlarında bölgenin hala “yüksek riskli” işaretlendiğini gösteren paylaşımlar yaptı.

Sosyal medyada paylaşılan, yangının çıktığı apartmanın sakinlerine 21 Kasım’da gönderildiği iddia edilen notta, apartmanda pozitif vakalara rastlandığı, vatandaşların 3 gün boyunca evlerinden çıkamayacağı, daire kapılarının mühürleneceğinin bildirildiği görülüyor.

Ayrıca daire kapılarının kollarının çelik tellerle bağlandığını gösteren bazı fotoğraflar da internette paylaşıldı.

Urumçi İtfaiye Şefi Li Vınşıng’ın, ölümlerin, “bazı apartman sakinlerinin yangında kendilerini kurtaracak becerilerinin zayıf olmasından” kaynaklandığını savunan sözleri, sosyal medyada büyük tepkiyle karşılanırken “kurbanı suçlayarak sorumluktan kurtulma çabası” olarak kınandı.

Yangınla ilgili paylaşımların büyük bölümü sansürlenirken 24 yaşındaki bir kadın, paylaşımları nedeniyle, “dedikodu yaymak” suçlamasıyla gözaltına alındı.

65 STK'dan Çin başkonsolosluğu önünde eylem

Uygurlar tedirgin

Yangında hayatını kaybedenlerin büyük bölümü Uygur Türkleri olmasına rağmen etnik azınlık mensuplarının protestolarda öne çıkmadığı, daha çok Han Çinlilerinin tepkilere öncülük ettiği dikkati çekiyor.

Bölgede yaşayan Uygurlar, uluslararası basın organlarına adlarını gizleyerek verdikleri demeçlerde, bölgede son yıllarda azınlıklar üzerinde artan baskı nedeniyle hedefe konulmaktan çekindiklerini, siyasi yetkililerin ve güvenlik güçlerinin Han Çinlilerinin protestolarına belirli düzeyde hoşgörü gösterdiğini fakat kendilerinin hapsedilme ve eğitim kamplarında alıkonulma endişesi yaşadıklarını söyledi.

“Şiddet içeren her türlü direnişi bastırın” talimatı

Yerel yetkililer tepkilerin ardından Urumçi’deki karantinaların aşamalı olarak kaldırılacağını duyururken kentin de büyük bölümü hala kısmi karantina altında bulunuyor.

Ulusal basında yer alan haberlere göre, Sincan Komünist Partisi Komitesi, Urumçi hükümetine, “sosyal düzenin sağlanması ve Kovid-19 tedbirlerine karşı şiddet içeren her türlü direnişin bastırılması” talimatını verdi.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin merkezi Urumçi’de Kovid-19 vakaları nedeniyle 10 Ağustos’tan bu yana kentin farklı bölgelerinde kısmi karantina uygulanıyor. Geçen ay Urumçi ve Sincan’ın diğer kentlerinde uzayan karantina süreçlerinin yarattığı sıkıntılarla ilgili şikayetler sosyal medyaya yansımıştı.

Vatandaşlar, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda, ağustos başında ortaya çıkan bazı vakaların ardından uygulanmaya başlanan karantina tedbirlerinin, resmi bir açıklama olmamasına rağmen halen devam ettiğini, gıda ve ihtiyaç malzemelerinin temini ile sağlık bakımına erişimde büyük sıkıntılar yaşandığını bildirdi. Mahallelerinden ve apartman kompleksinden dışarı çıkamayan vatandaşlar, sosyal medya paylaşımlarında öfke ve çaresizliklerini dile getirmişti.

Çin Konsolosluğu önünde protesto eylemi - Haber 7 Hukuk

Sosyal paylaşımlarda tepkiler

Urumçi’deki olay, Çin genelinde Kovid-19 tedbirlerine karşı artan huzursuzluğu tepkiye dönüştürdü. Sosyal paylaşım sitesi Weibo’daki çok sayıda kullanıcı, karantina tedbirlerinin yol açtığı önceki insani felaketleri hatırlatan yorumlar yaptı.

Bir kullanıcı, “Önce Guicou’daki otobüs kazası, şimdi de Urumçi’de yangın. Tarih tekerrür ediyor ve bedelini sıradan yoksul insanlar ödüyor.” ifadelerini kullandı.

Guicou eyaletinde, 18 Eylül’de zorunlu karantina için başka şehre sevk edilen yolcuları taşıyan otobüsün yaptığı kazada 27 kişi hayatını kaybetmişti.

Başka bir kullanıcı, 200 binden fazla beğeni aldığı görülen paylaşımında, şu ifadelere yer verdi:

“Guicou’da karantina otobüsünde 27 kişi can verdi. Çonçing’de bir kadın karantinada düşük yaptı, Lancou’da gazdan zehirlenen bir çocuk hastaneye yetişemediği için öldü. Çıngdu’daki depremde evlerinden çıkmaya çalışan insanlar acil durum çıkışlarının kapatıldığını gördü. Şian’da test yaptırmadığı için hastaneye alınmayan kadın, kanlar içinde kapıda bekledi. İç Moğolistan’da genç kız, 12. kattan düşen annesinin son anlarında yanında olamadı. Ve bu kez de Sincan’da karantinadaki insanların yanarak öldüğüne tanıklık ediyoruz.”

Çin Konsolosluğu önünde protesto eylemi - Haber 7 Hukuk

“Sıfır vaka” politikası

Kovid-19 salgınında ilk vakaların görüldüğü Çin, vaka sayısı nüfusuna oranla az olmasına ve büyük bölümünün hastalık belirtisi göstermemesine rağmen Çin, “sıfır vaka” olarak adlandırılan katı salgın kontrol tedbirlerini uygulamaya devam ediyor.

Kovid-19 vakalarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması veya kapalı devre sürdürülmesi gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.

Dünyanın ülkeleri virüsle belirli uyum içinde yaşamaya, hayatın akışını ve ekonomik faaliyetleri aksatacak kontrol tedbirlerinden kaçınmaya yönelik stratejileri benimserken Çin, salgının başından beri başvurduğu tedbirleri sürdürmekte ısrar ediyor.

KAYNAK : https://www.aa.com.tr/tr/dunya/sincandaki-yanginin-ardindan-cinde-kovid-19-huzursuzlugu-buyuyor/2749200

Share
875 Kez Görüntülendi.