logo

trugen jacn

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ KONYA ŞUBESİNDE DOĞU TÜRKİSTAN KONFERANSI

TYB’de Türk Dünyası konuşuldu

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Türkiye Yazarlar Birliği(TYB) Konya Şubesinde  Doğu Türkistan Konferansı gerçekleştirildi.  TYB Konya Şubesinde her hafta düzenli olarak yapılan Konferansın bu haftaki konusu Doğu Türkistan oldu.  Prof.Dr. Özcan tarafından verilen konferansta  Doğu Türkistan  her yönü ile ayrıntılı olarak ele alında ve son gelişmeler hakkında  dinleyiciler  bilgilendirildi.

Prof.Dr.Özcan  Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar,Kazaklar ve diğer Türk topluluklarının  Türkiye Türkleri ile tarihi,kültürel ve gönül bağları bulunduğunu belirterek başladığı konuşmasında şunları ifade etti : “ Çin bugün dünyanın en büyük güçlerinden biridir. Ve Çin tarih boyunca yayılmacı bir millet de  olmamıştır.  Ancak, son  30 yıldır  Afrika ve Orta Asya açılımıyla, Avrupa Amerika’da büyük şirketler satın alarak, uyguladığı ekonomik genişleme siyasetiyle büyük bir güç  haline gelmiştir.  Rusya ile de bir çok alanda  bağları  de bulunmaktadır.  Çin’in  gelişmesini sürdürebilmesi için aşırı derecede enerjiye  ihtiyacı vardır. Çin bu ihtiyacını  İran başta olmak üzere komşusu Kazakistan’dan Türkmenistan’dan ve Rusya’dan karşılıyor. Çin Doğu Türkistan Türklerinin  hak ve hukuk arama mücadelesine ’daa ‘Bizde PKK neyse bizde Doğu Türkistan’da kendileri için o dur.” söylemi ile  Türkiye’yi ve dünyayı inandırmaya çalışıyor.  Tabi bizim bu meseleye  Çin’in bu iddiası ve öne sürdüğü tezleri ile bakmamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. Bu ülkede yaşayan ve insan hakları mücadelesi veren bizim Kardeş ve  soydaşlarımız kardeşlerimizdir. Çin insan haklarına çok önem veren bir devlet  olmadığı için Uygurların hak ve hukuk taleplerini  devlet  gücünü kullanarak sürekli reddetmektedir.” dedi.

ÇİN’DEKİ İKTİDAR KAVGASI DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN KURTULUŞ MU?

 Dinleyicilerden Sadık Gökce’nin “Çin’deki iktidar kavgasının Doğu Türkistan için kurtuluş olup olamayacağı” sorusunu  ise, Prof. Dr. Özcan şöyle cevaplandırdı : ” “Çin bugün dünyanın en büyük güçlerinden biri haline gelmiştir. Ekonomik ve siyası gücünü kullanarak dünya’da söz sahibi olabilme iddiasındadır.   Bu iddialarını gerçekleştirmek için Doğu Türkistan’da yaşayan soydaşlırımızı bu milli amaçları için ber engel olarak görmektedir. Bütün mesele budur.” şeklinde  cevaplandırdı.

DİL BİRLİĞİNİ NASIL SAĞLAYABİLİRİZ?

Birleşmiş Milletlerde ‘Doğu Türkistan konuşulsun’ denildiğinde Kazakistan ve Özbekistan’ın da ret oyu veren ülkelerden olduğuna dikkat çeken Özcan, Türk devletleri arasında dil birliğinin sağlanmasına yönelik de şunları söyledi:

“Dil birliğinde hangi ortak dilin kullanılacağını da düşünmek lâzım. Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan gibi, o coğrafyada bizim dizilerimiz ve filmlerimiz seyrediliyor. Eğer bizim televizyonlardaki dilimiz ortak dil olacaksa, dil birliği olmasın.

Doğu Türkçesi dediğimiz Çağatayca ve Batı Türkçesi dediğimiz Osmanlıca olmak üzere iki çeşit Türkçe var. 1924’ten sonra bu iki Türkçe 19-20 şubeye ayrıldı. Ve bunların hepsi ayrı bir dilmiş gibi sunuldu bize. Sivil Toplum Kuruluşları olmadan bu işler olmaz. Şiir Günleri de dil birliğinin adımlarıdır.

Mesela Ortak bir film çekilecek… Özbek, Kırgız ve Türk sanatçıların yer aldığı ve hepimizin ortak dilini konuşup hepimizin anlayacağı kelimeleri kullanacağız.

Türk Dünyası dediğimiz coğrafya yaklaşık 300 milyonluk nüfus teşkil ediyor ve yedi bağımsız devletin teşkil ettiği bir topluluktur. Bunun yarısı esir ve işgal edilmiş haldedir. Tüm bu sorunların çözülebilmesi için bu 7 devletin çok güçlü olması gerekiyor. Fakat kendi içimizde bile bir birlik söz konusu değil. Ekonomik, kültürel ve siyasi olarak birlikte dimdik ayakta durabildiğimiz zaman Türk Dünyası ile ilgili sorunların hepsi çözülecektir. Kimse bu gücün karşısında duramaz.”

2040 VİZYONU VE TURAN BİRLİĞİ

Türk Dünyasının bugünü ve geleceği hakkında umutlu olduğunu kaydeden Özcan sözlerini “Türk dünyasının bu günü, geleceğe yönelik atılan adımlarla umutlu olmamıza vesile oluyor. Semerkant’ta yapılacak olan zirvede alınacak kararlar oldukça önemli. Büyük ihtimalle Avrupa Birliğine geçilecek, gözlemci üye statüsündeki Türkmenistan asıl üye statüsü kazanacak, KKTC’nin tanınması yolunda önemli bir adım atılacak ve gözlemci üye olacak. 2040 vizyonumuz oluşturuldu. Bu vizyon çerçevesinde her zirvede yeni kararlar alınacak. Turan Birliğine doğru adım adım ilerliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

kaynak :  https://www.hakimiyet.com/haber/tybde-turk-dunyasi-konusuldu/44195

Share
9362 Kez Görüntülendi.