Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Komisyonu (MASAK) ve Çin Kara Para Aklamayla Mücadele Denetim ve Analiz Merkezi (CAMLMAC), 29 Aralık’ta “kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda finansal istihbarat” alışverişinde bulunulması ile ilgili bir anlaşma imzalandı.
Anlaşma, Türkiye ile Çin arasında in “kara para aklanmasının önölenmesi, Terörizmin finansmanı ve diğer mali suçlar ile ekonomik ve ticari faaliyetlerde kanunsuzluğu önlemek ve bunlarla mücadele etmek için mali istihbarat paylaşımında” bir işbirliği ortaklık kurulduğu ifade ediliyor.
Anlaşmaya göre, iki ülkenin ilgili makamları, suça karıştığını düşündükleri kişi veya şirketlerin mali işlemlerine ilişkin tüm bilgileri birbirlerine verecekler ve mali suçlar ve bu suçların önlenmesi konusunda işbirliği yapmalarını öngörüyor.
Bu Anlaşma ile , iki ülkenin ilgili makamları, mali suçlara karıştıklarından şüphelenilen kişi veya şirketlerin kendisine özel gizli bilgileri ile mali işlemleri hakkında birbirlerine bilgi verecek. Çin yönetimi tamamını birden “terörist ” olarak ilan ettiği Uygurları bu tür anlaşmalarla daha sıkı baskı ve kontrol etmeye çalışacağını belirtiliyor.
Bu Anlaşma ile Türkiye’de Yaşayan Uygurlar Büyük Risk Altında
Özgür Asya(rfa.org/Uyghur) radyosunun bildirdiğine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da imzalanarak resmi gazetede yayınlanark yürürlüğe konulan bu anlaşma Uygur Türkleri için büyük riskler taşıyacağı belirtiliyor. Çin’in bu dünyada yaşayan Uygurların tamamını toptan “Terörcü- Terörist” olarak tanımlayıp suçladığı ve baskı altına aldığı ve yok etmeye çalıştığı günümüzde bu anlaşmayı kötü emellerine alet ve istismar ederek Türkiye’de yaşayan Uygurların ekonomik ve ticari faaliyetlerini kontrol ve baskı altına almasında çok önemli avantajlar yaratabileceği ifade ediliyor.
Çin Komünist partisi(ÇKP)denilen tek parti yönetimindeki Çin’de uluslararası hukuk ve yargı normları mevcut olmayıp uluslararası hukuk kuralları işletilmiyor. Evrensel Hukuk ve yargı sisteminin ÇKP’nin emrinde ve güdümünde olduğu ülkede bağımsız ve tarafsız yargıdan bahsetmenin imkansız olduğu biliniyor. Bu nedenle Çin’in Türkiye ve diğer ülkelerdeki Uygurları ekonomik olarak kontrol etmesini kolaylaştıracağı belirtiliyor.
Avukat Cemil Çiçek : Bu Anlaşma Çin’in Baskı Ve Zulmüne Katkı ve Yardımdır.
Türkiye ile Çin arasında imzalanan “Kara para aklanmasının ve Terörizmin finansmanı engellenmesi konusunda Mali istihbarat İşbirliği Anlaşmasını” Özgür Asya radyosu Ankara Temsilcisi Erkin Tarım’a değerlendiren Ankara Barosu’nun tanınmış insan hakları avukatlarından Cemil Çiçek şunları söyledi :
” Bu Anlaşma Çin’in Uygur Türklerine yönelik Baskı Ve Zulmüne Katkı vermek ve Yardım etmek anlamına gelmektedir. Çin yönetiminin bu kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele anlaşması ” ndan ÇKP’nin mutlak güdümündeki Çin yönetiminin Uygur Türklerine karşı uyguladığı politikalarına belirli ölçüde katkılar sağlayacaktır. Ayrıca, Çin anlaşmayı Uygur Türkleri aleyhinde çok kolay istismar edebileceğini tahmin ediyorum. Kara Paranın Aklanmasının ve Terörün finansmanını önlenmesi ve mücadelesi için imzalanan bu anlaşma ile Ailelerine para gönderen Uygurları Çin, “Terörizme Finansal Destek Verdiği ” suçlaması ile haklarında kolayca soruşturma açabilecektir. Çin Komünist Partisi, işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar ve diğer Türk halklarını ekonomik olarak çökertmek ve mali yönden yok etmek için çok kolayca sahte kanıtlar yaratabilecektir. Bu anlaşmadan asıl amaç de budur. Bu işbirliği anlaşmanın Türkiye’ye hiç bir şekilde yarar veya avantaj sağlamayacağı açıktır. Aksine Çin bu anlaşmayı sonuna kadar kullanacaktır. Ayrıca Uygurların kalabalık olarak yaşadığı Türkiye’den önemli istihbari bilgiler de elde edebilecektir.” şeklinde konuştu.
Çin’in Amacı, Türkiye’de Yaşayan Uygurları Kontrol ve Çin Baskı ve Zulmünü Sürdürmek
Gözlemciler, Çin hükümetinin bu anlaşmayı Uygurların Türkiye’deki ekonomik faaliyetleri hakkında istihbarat elde etmek için kullanabileceğini ifade ediyorlar. Çin yönetimi bu anlaşma ile yurt dışında ve Denizaşırı olarak faaliyet gösteren Uygur STK.ları ve insan hakları Aktivistleri açısından (Çin zaten Uygurların tamamını Terörist-Terörcülükle suçlamaktadır.) olumsuz etki yaratabileceğinden endişeli olduklarını belirtiyorlar.
Avukat Cemil Çiçek, “Bu, bir soykırım ve baskı politikasına yardımdan başka bir şey değildir. Uygurların ikinci vatanı olarak öptüğü Türkiye’nin anlaşmayı imzalaması üzücü” dedi.
Sözleşmeye göre, ulusal güvenlik, kamu düzeni ve devletin temel çıkarlarına yönelik bir tehdit veya ulusal yasalara ve uluslararası anlaşmalara aykırılık durumunda ilgili makamların bu gerekliliğe uyma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Uzmanlar, Uygur meselesiyle ilgili bu tür bir istihbaratın paylaşılmasında ilgili makamların ne kadar takip edeceğinin net olmadığını söylüyor.
Gözlemciler, Çin’in Uygurları tümü ile toptan “terörist” olmakla suçlayıp baskı altına aldığı ve soykırım ile yok etmeye çalıştığı, günümüzde bu anlaşmanın kötüye kullanılabileceğini ve Çinli yetkililerin Uygurları yurtdışında ekonomik olarak kontrol etmesini daha da kolaylaştıracağı tahmininde bulunuyorlar.
Kaynak : https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/turkiye-xitay-01202022162601.html
BENZER HABERLER