logo

trugen jacn

TÜRKİYE-ÇİN İLİŞKİLERİ: ÇİN’İN TATLI SÖZÜ,İPEK KUMAŞI PERİNÇEK VE KILIÇDAROĞLU

Çin, Vatan Partisi, Kılıçdaroğlu, Pekin Büyükelçiliği ve Türk İş İnsanları Ne Yapıyor?

Emre KARTAL 

Çin’in Tatlı Sözü, İpek Kumaşı: Vatan Partisi, Kılıçdaroğlu, Pekin Büyükelçiliği ve Türk İş İnsanları Ne Yapıyor?

Siyasal çizgisi takip edilemeyecek kadar dalgalı olan ama Çin Komünist Partisi ile ilişkileri son derece istikrarlı olan Sayın Doğu Perinçek’in genel başkanlığını yaptığı Vatan Partisi’nin 25 kişilik bir heyetle 2023 yılının son günlerinde Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyareti yakından takip ettim. Ziyaretle alakalı bazı notlarımı ve görüşlerimi kaleme almak için hazırlanırken radarıma takılan bir başka yazı da ilgimi çekti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir önceki genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 8 Ocak 2024’te Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldığı “Çin – Bir Kalkınma Makinesi” makalesi Çin’e bol bol övgüler içermekteydi. Üstüne 31 Ocak 2024’te ise küçük ama önemli bir gelişme daha yaşandı. Çin Komünist Partisi Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Sekreteri Ma Xingrui, Urumçi’de Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Neler söylendi, neler yaşandı aktaralım.

Türkiye, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ticareti artırma arayışında

Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliği Başkanlığındaki Türk heyeti Doğu Türkistan’da Neleri  Görüştü?

Pekin büyükelçimiz İsmail Hakkı Musa’nın elçilik yetkilileri ve Türk iş adamlarından oluşan bir heyetle Çin Komünist Partisi Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Sekreteri Ma Xingrui’ye yaptığı ziyaretle alakalı iki tarafın servis ettiği haberlere baktığımızda farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Türk tarafı, hem elçiliğin sosyal medya hesaplarından[1] yaptığı açıklamalar hem de Anadolu Ajansı’na verdikleri demeçlerde[2] tamamen ticari ve ekonomik sebeplerle bir ziyaret yapıldığını vurgulamıştır. Heyette Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) temsilcilerinin olduğunu öğreniyoruz. Metinde ağırlıklı olarak Çin ile Türkiye arasında, Türkiye aleyhine olan ticaret açığının kapatılması ve Doğu Türkistan ile doğrudan ticaret yollarının açılması gibi konulara dikkat çekilmiştir. Ancak Çin tarafının basına verdiği bilgilerde ticari konuların yanında başka hususların da konuşulduğu ifade ediliyor. CRI’ın haberine göre Parti Sekreteri Ma, iki tarafın karşılıklı güveni arttırarak aralarındaki ticaret hacmini arttırması, ayrıca terörizm, bölücülük ve aşırıcılıkla mücadele gibi alanlarda iş birliğini pekiştirmeleri arzusunu ifade etmiş.[3] Türk tarafının bu hususa haberlerde hiç değinmemesinin nedeni olası tepkilerin önüne geçmektir diye düşünüyorum. Burada sormak gerekiyor. Ma’nın bu ifadelerine Türk tarafı ne cevap vermiştir? Ya da Ma, ticari gelişme için bu hususta nasıl bir ön koşul ortaya koymuştur? Kısaca, Doğu Türkistan ticaret masasının malzemesi olmuş mudur?

Pek çok Avrupa ve Batı ülkesinin, Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım politikaları, köle işçiliği ve ağır çalışma şartları sebebiyle ticari ambargolar uyguladığı, bölgeden şirketlerini çektiği düşünüldüğünde Türkiye’nin bu ziyareti son derece yanlıştır. Şöyle düşünün, bugün Türkiye’nin bir İsrail büyükelçisi Tel-Aviv’e gidip bu tip görüşme yapsaydı kamuoyu ne derdi? Vatandaş ne tepki verirdi? Hükümet ne yapardı? Ama Müslüman Türk olan Uygur Türkleri için ne diplomasimiz ne de kamuoyumuz bu hassasiyeti gösteriyor. Bu ayrı bahis olduğu için sorularımızla bırakıyorum ve bir başka ziyaretin bu işle ilgisi olup olmadığı da düşünmek için o konuya geçiyorum.

Vatan Partisi yahut Çin Muhipleri Cemiyeti’nin Çin Ziyaretinin  Anlamı  

Vatan Partisi ve Doğu Perinçek’in Çin sevdasını hatta aşkını anlatmaya gerek yok. Hatta Türkiye’deki en önemli misyonunun bugün için Çin’in bir propaganda aracına dönüşmek olduğu ortada olan bir siyasi parti. Vatan Partisi’nden 25 kişilik bir heyet 18 Aralık 2023’te Çin’e gitti. Çin’de Pekin ve Yünnan’da temaslarda bulundular. Heyetin Başkanı Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı’ydı. Heyette Doğu Perinçek’in eşi Şule Perinçek de yer alıyordu. Belediye başkan adayları, Öncü Gençlik ve TGB temsilcileri de heyetin içerisindeydi.

Bursa’lı’nın basına verdiği demeçlerde Vatan Partisi heyetinin koronavirüs salgınından sonra Çin’e davet edilen ilk Türk heyeti olduğu bilgisine erişiyoruz. Bunu Şule Perinçek de doğruluyor. Bursalı, VP ile ÇKP arasında köklü tarihsel bağlar olduğunu ve ÇKP’nin Türkiye’de en güvendiği parti olduğunu da işaret ediyor. Bursalı, ziyaretlerinde ÇKP ile iş birliklerini güçlendirmek, yerel yönetimlerde Çin’in başarılarını Türkiye’ye uyarlamak, Çin’in üretim çalışmalarının ülkemize ne gibi katkısı olacağı, Türkiye’nin Çin tarzı bir üretim üssü olması için fikir alışverişi, sosyal medyadaki “emperyalist kara propagandaya karşı” iş birliği, eğitimde iş birliği gibi konularda görüşmeler yaptıklarını verdiği demeçlerde ve sosyal medya paylaşımlarında açıklamıştır.[4] VP heyeti ÇKP Dış İlişkiler Bakan Yardımcısı Li Mingxiang, ÇKP Batı Asya ve Kuzey Afrika Müdürü Jiao Zhixin, ÇKP Merkez Komitesi Propaganda Bakan Yardımcısı Wang Gang, ÇKP Yunnan Parti Okulu Müdür Yardımcısı Qi Yuanling, Yunnan Eyaleti Başkan Yardımcısı Wang Hao ile görüştüklerini basınla paylaşmıştır.

Pek çok görüşme ve bilginin kamuoyuyla paylaşıldığını gördüğümüz geziyle alakalı dikkat çekeceğim birkaç husus var. Birincisi tabii ki ÇKP ile VP arasındaki bu “Türkiye’den ilk davet edilen heyet” olma, “köklü ve tarihsel bağlara” sahip olma konusudur. Bunu cebe atıyoruz. VP’nin iş adamlarını ve iş dünyasıyla alakalı pek çok görüşme yaptığını ve bu görüşmelerde pek çok olanak elde ettiklerini açıkladığını görüyoruz. VP’ye bağlı yayın yapan “Teori” dergisinin Çin’in Çağdaş Dünya Dergisi ile bir anlaşma imzaladığı ve ortak pek çok proje yapmayı hedeflediklerini öğreniyoruz.[5] Bursalı, Wang ile yaptığı görüşmeye ilişkin şu ifadeleri kullanıyor: “Emperyalizmin uluslararası yalan propagandasına karşı, Asya güçlerinin kuvvetini büyüteceğiz. Partilerimiz iş birliğiyle yeni atılımlar yapacağız.”[6] Bunu da cebe koyuyoruz. Azınlıkların “barış içinde yaşadığı (!)” Laos, Vietnam sınırındaki Yünnan eyaletinde yaptıkları ziyaretle alakalı Şule Perinçek’in Aydınlık gazetesinde yazdığı yazıdaki hayalî etnik barışı ve eşitlik vurgularını da kenara alıyoruz.[7] Tabii burada VP’nin heyetinde yer alan Aydın İl Başkanı Zühre Genişel’in Doğu Perinçek’le birlikte Ulusal Kanal’daki programında Çinlilerin milliyetlere ortak Çin kültürünü benimsettiğini de kibarca ifade etmiştir. Biz bu benimsetmenin nasıl bir insan hakları ihlali silsilesiyle gerçekleştiğini elbette biliyoruz. ÇKP’nin resmî sitelerinde yer alan bir haberde “Li Mingxiang’ın Çin-Türkiye ilişkileri ve iki taraf arasındaki temaslar hakkında olumlu konuşarak, Xinjiang ile ilgili konularda Çin’e verdiği tutarlı destek için Vatan Partisi’ne teşekkür etti” ifadesi yer almaktadır.[8] Bu da azınlıklar konusunda Vatan Partisi’nin ne pozisyonda görüldüğünü ve ne amaca hizmet etiğini biraz daha açık gösteriyor. Hatta Uygur Hareketi kurucusu Ruşan Abbas ile Özgür Bursalı’nın sosyal medya üzerinden bu ziyaret hakkında yaptıkları tartışmada Bursalı bu hususu çok güzel ifade ediyor: “ABD’nin uluslararası propaganda ajanları, emperyalist yalanlarına devam ediyor. Çin’de milyonlarca Müslüman ve onlarca etnik grup barış içinde, bir arada, huzurla yaşıyor.Çin’deki Uygurların hak ve hukuku, Çin düşmanlığıyla değil, Çin dostluğuyla savunulabilir. Vatan Partisi, bunu yapıyor.”[9]

Görünen o ki ÇKP, Vatan Partisi’nin Türkiye’de daha etkin bir operasyonel güç olarak kullanmayı düşünüyor. Özellikle Doğu Türkistan meselesinde Vatan Partisi’nin ve propaganda aygıtlarının daha güçlü bir şekilde ÇKP tezlerini savunacağını düşünüyorum. Teori dergisiyle yapılan anlaşma ve sosyal medya iş birliği kararı da ciddi bir enformasyon savaşı başlatılacağını gösteriyor. ÇKP kendi sosyal medya tecrübesiyle Vatan Partisi’ni destekleyebilir. Ya da bütün bunlar için Vatan Partisi çok daha fazla Çin fonu alabilir. Burada bazı soruları sormak lazım. Vatan Partisi’nin Çin ziyaretinde ticari konular gündeme geldikten sonra Büyükelçiliğin büyük bir heyetle Çin ziyareti tesadüf mü? Vatan Partisi bunu kendi başarıları olarak görüyor? Vatan Partisi Türkiye’nin Çin politikasının belirlenmesinde ne kadar etkilidir? Devletimiz bu ziyaretler kapsamında yürütülen görüşmeler hakkında bir istihbarat elde etmekte midir? Vatan Partisi’nin finans kaynakları hiç araştırılmış mıdır?

Bunlar ve benzeri sorular ciddi şekilde sorulmalı ve değerlendirilmelidir. Ziyaretten sonra Vatan Partililerin sosyal medya paylaşımları ve çalışmaları incelenirse biraz daha tablo ortaya çıkıyor. Merkezde Doğu Türkistan’daki soykırımı örtme çabası var. Vatan Partisi’nin bence “Çin Muhipleri Cemiyeti” olarak nitelemek artık yanlış olmaz.

Türkiye’de özgürlük isteyen, Çin’de diktatörlüğü öven kalem: Kemal Kılıçdaroğlu

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığını bıraktıktan sonra bazı yazılar kaleme almaya başladı. Bunlardan birini de 8 Ocak’ta Cumhuriyet gazetesine “Çin – Bir Kalkınma Makinesi” başlığıyla yazdı.[10] Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü niteliğindeki yazı Çin Halk Cumhuriyeti’nin nasıl bir kalkınma başarısı gerçekleştirdiğini, sanayi ve teknolojide ilerlemesinin artık bütün dünyada takdir edildiğini, Batı’nın üretim devleri, Çin pazarına girmek için yarışmakta olduğunu, Kuşak Yol projesinin nasıl bir jeopolitik başarı olduğunu, Türkiye’nin bundan faydalanması gerektiğini, Afrikalıların Çin’e nasıl sempatiyle baktığını, çip üretimi sebebiyle ABD’nin Tayvan politikasının hatalı olduğunu ve Türkiye’nin bu üretim başarılarını örnek alması gerektiğini ve benzeri pek çok tespiti içermektedir. Uzun uzun her bir iddiaya, her bir beyana yorum yaparak zaten uzayan bu yazıyı boğmak istemiyorum. Ancak Kemal Bey’in neden böyle bir yazı yazma ihtiyacı duyduğunu anlamakta zorlanıyorum. Daha 2023 Mayıs’ındaki seçimler öncesinde Türkiye’nin demokratikleşmesi, özgürleşmesi, liyakat, ehliyet gibi eksiklerin tamamlanması gibi pek çok kritik konuda iddialar ortaya koyarak cumhurbaşkanı adayı olan bir kişi, neden son yüzyılın en büyük insan hakları ihlallerini başta Tibet ve Doğu Türkistan olmak üzere gerçekleştiren, tek parti sistemiyle demokrasiyi rafa kaldırmış, sosyal medyadan ticarete kadar bütün alanlardaki özgürlüklere pranga vurmuş, Kuşak Yol ile bir hegemonya sistemi kuran, pek çok ülkeyi yatırım adı altında borç–haraç kıskacına alan otoriter bir devletin köle işçiliği barındıran kalkınma hikayesini anlatma ya da güzelleme ihtiyacı duymuştur? Kemal Bey pek çok Batılı şirketin köle işçilik sebebiyle Çin pazarından çıkışından hiç mi haberdar değil? Ya da birkaç ay önce genel başkanı olduğu partinin pek çok milletvekilinin Doğu Türkistan’daki soykırım politikalarına yönelik soru önergeleri ve konuşmalarından hiç mi haberi yok? Türkiye’yi yönetmeye talip olmuş bir insan, belli başlı ekonomik başarıları anlatırken ilgili ülkenin yanlışlarını ve kabul edilemez insanlık suçu niteliğindeki politikalarını neden görmezden gelir?

İNSAMER on X: "Doğu Türkistan'daki Toplama Kampları Sayısı ve yerleri konusunda açıklama yapılmayan kamplara şu ana kadar 3 milyona yakın Uygur ve Kazak Türkü alınarak çeşitli ihlallere maruz kaldı. https://t.co/59NYNll4wQ #DoguTurkistanıUnutmadık #Cin #

Neler oluyor?

Çok uzatmaya gerek yok. Belli Çin, bu aralar Türkiye ile alakalı yeni bir çalışma planı yapmış. Vatan Partisi’nin daha etkin propaganda aracı olarak kullanılacağı aşikar. Bu işe Kemal Kılıçdaroğlu bulaştırılmış mıdır? Kemal Bey döneminde CHP’li belediyelerin Çin fonlarıyla ilişkileri ne düzeyde olmuştur o noktadan başlayarak yapılacak bir araştırma bunu daha iyi ortaya koyacaktır. Kemal Bey’in siyasi tecrübesi her ne kadar kendi adaylığı dahil hatalar içerse de boşu boşuna böyle bir yazı kaleme almayacağını bize gösteriyor. Şimdilik tesadüf diyerek nezaket gösterelim. Türk diplomatik heyetinin, büyükelçi öncülüğünde Doğu Türkistan’a yaptığı ziyaret ise iki boyutlu düşünülmeli. Birincisi, Türk devleti neden hala Çin’in soykırım politikaları kapsamında Çin’e bir ticari tepki koymuyor? Zaten Türkiye aleyhine büyüyen ticaret açığı ülkemize zarar veriyor. İsrail’e yapılan boykotlar neden Çin’e uygulanmıyor? Devlet neden hala bu işi görmezden geliyor? Diğer boyut ise Vatan Partisi’nin ziyaretinin hemen akabinde bu ticari heyetin Doğu Türkistan ve Pekin’e gitmesi şüphe uyandırıyor. Ya Çin Vatan Partisi’nin olduğundan etkili göstermeye çalışıyor ya da devletimiz Vatan Partisi ile Çin ilişkileri noktasında bir temas halinde. Perinçek gibi Çin sevdalısı, garip ilişkileri ve geçmişi olan birinin Türk dış politikasında etkili olması açıkça millî güvenlik açığı olacaktır.

Kısacası, Çin Türkiye’de hala tanınmıyor. Çin Türkiye’de hala anlaşılamıyor ve Çin’in Türkiye’de ciddi bir propaganda ağı var. Bunun ekonomik boyutunu da atlamamak gerek.

Bilge Kağan'dan mesaj var! – Genç Yazı'ya siz de katılın

Son sözü ise Bilge Kağan’a bırakıyorum:

Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa kabilesine, milletine, akrabasına kadar barındırmaz imiş. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk millet öleceksin!”


[1] Türkiye in China, https://x.com/TC_PekinBE/status/1752688572426076268?s=20

[2] Türkiye, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ticareti artırma arayışında, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/turkiye-cinin-sincan-uygur-ozerk-bolgesi-ile-ticareti-artirma-arayisinda/3126066

[3] Xinjiang Parti Sekreteri Ma Türkiye’nin Beijing Büyükelçisi İ. Hakkı Musa’yla görüştü, https://turkish.cri.cn/2024/01/31/ARTIocB1iHYsWklCKhc2CwFA240131.shtml

[4] https://x.com/ozgurbursali/status/1737737411306918333?s=20

[5] https://x.com/TeoriDergi/status/1737059153489641931?s=20

[6] https://x.com/ozgurbursali/status/1738061400088408571?s=20

[7] Çin gezisinin ardından! İnsan merkezli kalkınma güvenliğin garantisidir, https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/cin-gezisinin-ardindan-insan-merkezli-kalkinma-guvenligin-garantisidir-443524

[8] https://www.idcpc.org.cn/lldt/202312/t20231220_163142.html

[9] https://x.com/ozgurbursali/status/1738812367704932570?s=20

[10] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/cin-bir-kalkinma-makinesi-kemal-kilicdaroglu-2160384#google_vignette

Kaynak : https://www.fikirtepemedya.com/dis-politika/cinin-tatli-sozu-ipek-kumasi-vatan-partisi-kilicdaroglu-pekin-buyukelciligi-ve-turk-is-insanlari-ne-yapiyor/

Share
523 Kez Görüntülendi.