Son Dakika
2021 yılının devlet ve toplum olarak “Türklerin İslam’a Girişinin 1100. Yılı” olarak ilan edilmesini, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yetkili ve etkili bütün ilgili kurum ve sivil toplum örgütlerimizin dikkatlerine arz ediyorum.
Prof. Ömer Soner HUNKAN
İslâm coğrafyası dışında İslâm’a devlet ve toplum olarak biz Türklerin girişi, 921 yılında bugünkü Doğu Türkistan’ın güney batısındaki Kaşgar’da vaki oldu.Karahanlılar diye bildiğimiz Türk Hakanlığı’nın bir tegini (prensi) olan SatukTegin 12 yaşında iken mutasavvıf Ebu Nasr es-Sâmânî ile tanışarak İslâm’ı kabul etti ve Abdu’l-Kerîm İslâmîadını aldı. 921 yılında da Hakanlığın batı başkenti Kaşgar’ın İslâm adına fethiyle Satuk Buğra Kara Han nezdinde ilk Müslüman Türk devleti de teşekkül etmiş oldu.Yine 921 yılında Kuzey Türkleri arasında ve İslâm coğrafyasının uzağında bugünkü Tatarların Kazan vilayeti yakınlarındaki Bulgar şehrinde İlteber Almış, Abbasi elçilik heyeti önünde Müslüman olarak kendine Cafer adını verdi.
921 yılındaki tarihimizin bu iki önemli olayı, Türk ve İslâm tarihi için olduğu kadar dünya tarihi için de dönüm noktası oldu. Buna göre önümüzdeki sene yani 2021 yılında devlet ve toplum olarak Müslüman oluşumuzun1100. (bin yüzüncü) yılına gireceğiz. Müslümanlığa girişimizin 1000. (bininci) yılı geçen asırda milli mücadele yıllarına tekabül ettiğinden kutlanamadı. 2021 Yılı bu anlamda önemli bir fırsattır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Yüksek Öğretim Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu ve Diyanet İşleri gibi devletimizin muhtelif kurumları ile özerk veya özel kurumlarının şemsiyesi altında 2021 yılının “Türklerin İslam’a Girişinin 1100. Yılı” olarak kabul edilip, sosyal bilimlerin her alanının katılacağı akademik etkinlik ve çalışmalarla 1100 yıllık İslâmî dönem tarihimizin, kültürümüz ve medeniyetimizin bir muhasebesinin yapılması, şüphesiz milletimize büyük bir şuur ve bilinç kazandıracaktır.
Türkler nasıl ve ne zaman Müslüman oldu? Kılıçla mı yoksa gönüllü olarak mı İslâm’a girdi? Türklerin İslâm’a giriş sebepleri Türk coğrafyaları ve kronolojiler göz ardı edilerek tek bir sebebe bağlanabilir mi? İslamlaştıran, İslamlaşan ve İslam’ın bizatihi kendisinin rolü ne oldu? İslamlaşma sürecinde neler yaşandı? Türklere özgü bir İslâm’dan veya Türk İslâmı’ndan bahsedilebilir mi? Türkler İslâm’a girmekle ne kazandı? Türk diline etkisi ne oldu? Türklerin İslâm medeniyetine katkısı ne oldu? Türklerin İslâm’a girmesi İslam medeniyetini geriletti mi yoksa ilerletti mi? Türklerin dünya hakimiyeti telakkisi ile İslâm’ın cihanşümul hedefleri arasındaki ilişki nelerdir? Neler değişti, neler terkedildi, neler sentezlendi, neleri koruyarak devam etti, neler çatışma halinde kaldı? Bu sorular sosyal bilimlerin her bir alanındaki açıya göre çoğaltılabilir. Şayet kabul edilirse 2021 yılı, akademik veya popüler ortamda nerdeyse yarım asırdan fazladır hararetle tartışılan Müslüman oluşumuzu yeniden tahlil etme ve son yıllarda sosyal medyada dolaşan birçok kirli bilgiyi de berraklaştırma ve ayrıca ulusal veya uluslararası düzeyde bu konuda gelinen son akademik seviyeyi gözden geçirme fırsatı doğuracaktır.
2021 Yılı bu anlamda diğer Türki Cumhuriyetlerin (KKTC, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan) yanı sıra Uyguristan ve Tataristan ile Türklükle ilişkili Tacikistan, Pakistan, Afganistan ve Balkanlı bilim insanlarının katılımları, onların da görüşlerinin paylaşıldığı bir ortamda İslâm merkezinde ortak geçmişimizi ve geleceğimizi tartışma imkanı doğuracaktır. Şüphesiz burada uluslararası katılım çerçevesinde Arap, Fars ve Batılı katılımcıların da söyleyecekleri olacaktır.
2021 yılının devlet ve toplum olarak “Türklerin İslam’a Girişinin 1100. Yılı” olarak ilan edilmesini, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yetkili ve etkili bütün ilgili kurum ve sivil toplum örgütlerimizin dikkatlerine arz ediyorum.
KAYNAK : habervakti.com/islma-girisimizin-bin-yuzuncu-yili-2021-unutulmamali-makale,2223.html?
Etiketler: Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Orta AsyaBENZER HABERLER