Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
26 Kasım’da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Şanlıurfa ziyareti esnasında Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Medya mensuplarının sorusu üzerine , Türkiye’nin Tayland Hükümetine resmi başvuruda bulunarak bu Uygur Mltecilerin Türkiye’ye getirilmek üzere talep edilmesini bildirmesi gündeme bomba gibi düştü ve Dünya medyasında ilk ve flaş haber olarak yer aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Doğu Türkistan’daki Çin zulmünden kaçarak Tayland’a sığınan ancak, tutuklanarak Kamplara hapsedilen Müslüman Uygur Türkü mültecilerin Türkiye’ye getirilmesine yönelik kararı ve girişimleri başta Türkiye ve uluslar arası toplum tarafından takdir ile karşılandı.
Dünya’nın dört bir yanında yaşayan muhaceretteki Doğu Türkistanlılar ise, Hükümetimizin bu kararını büyük bir memnuniyet ile öğrendi. Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Milletine teşekkürlerini dualar ederek minnet ve sevinç göz yaşları dökerek ifade ediyorlar.
Türk Hükümeti’nin Tayland’daki bu Uygur mültecilerin kabul edilmesi yönündeki kararını Uygur Haber ve Araştırma Merkezi’ne değerlendiren Dünya Uygur Kurultayı Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ankara Üniversitesi öğretim Üyesi Doç.Dr.Erkin Emet şöyle konuştu. “ Hükümetimizin Tayland’daki Kamplarda zor şartlarda yaşayan 300 Mülteci Uygur Türkü Kardemişizi kabul etme ve getirme kararını büyük bir memnuniyet ve takdirle karşılıyoruz. Dış İşleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu’nun ifade ettikleri gibi, bu olay uluslar arası hukuk açısından değenlendirilmekte ve gecikme de bundan kaynaklandığı ortada. Ayrıca,Çin yönetimi bu insanları Aşırı Dinci Terörist ve İnsan kaçakçıları olduğunu iddia etmektedir.Bunlar tamamen gerçeklere aykırı ve iftıra amaçlı söylem ve iddialardır. Bu insanlar kendi memleketlerinde yaşama imkanı bulamadıkları için varını yoğunu satarak, ölümü göze alarak binlerce Km.yol katederek kaçmak zorunda kalan mazlum Mültecilerdir.Uygur Türkü Kardeşlerimiz Türkistan Cumhuriyetlerine kaçıp sığınamıyorlar. Çünkü,Bu Kardeş Cumuhuriyetlerin Hükümetleri insani kuralları çığneyerek, kendilerine sığınan bu insanları Çin’e teslim ediyor.Çin yönetimi de bunlara işkence ve zulmediyor ve hatta öldürüyor. Türkiye,Devlet olarak,tarih içinde dini ve etnik kimliğine bakmaksızın bütün mazlum ve mağdurlara kucak açmış ve sahip çıkmış nadir ülkekelerden biridir.Hatta tek devlettir diyebiliriz.Günümüzde de Suriye’den Irak’tan ve diğer bölgelerden can güvenlikleri olmadığı için kendilerine sığınanlara kucak açmıştır. Ayrıca,özellikle tarihten beri Doğu Türkistanlı Müslüman Uygur Türklerine sahip çıkmış ve onları Türkiye’ye getirerek,vatan,mülk ve ev sahibi yapmıştır. Devletimize her zaman minnet ve şükran borçluyuz.
Ancak,Türkiye bu 300 Mülteci Uygur Türkü’nü kurtarmakla Doğu Türkistan meselesi çözülemüyor maalesef. Güneydoğu Asya ülkelerinde binlerce Mülteci Uygur Türkü’nün daha bulunduğu ifade ediliyor. Türkiye’miz ulusular arası hukuk kuralları çevresinde ve benzer çözüm ve girişimleri de örnek alarak BM.İİT.ve diğer ulusular arası kurum ve kuruluşlari Doğu Türkistan meselesinin kalıcı olarak çözümü noktasında harekete geçirmelidir.Demokrasi ve insan hakları değerlerini benimseyen Ülkelere öncülük etmeli ve Uluslar arası Uygur Konferansı toplamalıdır.Nitekim Şimdiki Cumhurbaşkanımız 9 Temmuz 2009’da Roma’da 5 Temmuz Urumçi olayları ile ilgili Başbakan olarak yaptığı açıkılama’da böyle bir teklifi gündeme getirmiştir. Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin İnsan hakları ve hukuk bağlamında öncelikli olarak ; kendi ülkelerinde huzurlu ve güven içinde,insanı haklarına kavuşturulmuş bir şekilde yaşamaları sağlanmalıdır. Bu konuda bir Doğu Türkistan Politikası oluşturalması gerekir,diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Uygur Bilim insanı Prof.Dr.Alimcan İnayet bu konudaki görüşlerini şu cümlelerele ifade etti,” Tayland’da bir kampta çok kötü şartlarda yaşayan 300 Uygur Türkü Müslüman Kardeşimizin Türkiye’ye getirilmesi kararı, çok memnuniyet verici ve takdir edilmesi gereken bir karar. Bu Kardeşlerimiz Doğıu Türkistan’daki baskı,zulüm,ağır işkenceler ve etnik ayrımcılık ve soykırımdan kaçarak öz vatanlarından kaçmak zorunda kalmışlardır.İade edilmeleri halinde daha önceki örneklerinde olduğu gibi çok ağır cezalara çaptırılacağı ve hatta öldürülebileceği muhakkaktır.Bu nedenle bunların kabul edilmeleri kararını çok önemli ve hayatı buluyorum.Çok takdire değer bir tutum olarak kabul edilmesi gerekir.Ancak,Ülkemiz, 3 milyona yaklaşan Suriyeli ve Iraklı Mülteci kardeşlerimizı kabul etti ve bağrına bastı.Bu da takdire şayan ve Türk devletine yakışan bir davranıştır.Kaldı ki,300 Müslüman Uygur Türkü mülteci’nin ülkemize getirilmesi, devletimize büyük bir külfet getirmeyecektir,diye düşünüyorum. Kaldı,bu mazlum ve mağdur İnsanlar, Türk Milletinin özbe öz Kardeşleri ve uzaktakı akrabalarıdırlar.Türkiye’nin bunlara sahip çıkmasından daha doğal bir şey olmadığını düşünüyorum.”şeklinde değelendirdi.
Suudi Arabistan’da yaşayan ve halen Ülkemizde bulunan Uygur Aydını ve Aktivisti,Araştırmacı Yazar ve Gazeteci Seracettin Azizi Türk Hükümetinin bu kararını Sitemize şöyle değerlendirdi.,” Türkiy’mizin bu kararı bizleri ve tüm dünyadaki Uygur muhacirleri çok sevindirmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Devletimize ve Hükümetimize bu kararından dolayı çok teşekkür ederiz. Tayaland’daki bu Kardeşlerimiz yaklaşık bir yıldır,Çin’e iade korkusu ile çok kötü kamp şartlarında yaşamaktadırlar. Çin sürekli Tayland’a baskı yapıyor ve bunlar bizim Vatandaşımız bize verin diyor. Bütün bunlara BM.ABD.ve AB.ülkeleri göz yumuyor ve görmemezlikten geliyorlar.Bunların geri verilmesi bunların ölüme ve zindanlara gönderilmesi demektir.Daha önceki yıllarda iade edilenler en az 10-20 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldılar ve bir kısmı de idam edildiler. Türkiye’miz insani olarak ve dini ve milli hassasiyetlerinden dolayı bu şekilde mazlum ve mağdurlara kucak açmakta ve bütün dünya’dan takdir görmektedir.Bizler Doğu Türkistanlılar ve Müslümanlar olarak bunun için minnet ve şükran duyuyoruz ve daima dua diyoruz. “şeklinde konuştu.
Londra merkezli Uluslar arası Af Örgütü(Amnesty İnternational)’nün , Hong Kong’daki Çin işleri ile görevli Üst Düzey Temsilcisi Wilhaim NEİ 27 Kasım’da Hür Asya Radyosuna yaptığı açıklama’da Türkiye’nin bu kararını takdir ile karşıladıklarını ve Uygur Mülteciler için “Çok iyi ve Haledici Bir Çözüm” olduğunu bildirdi.Ayrıca Bu haberi ilk kez duymuş bulunuyorum. Eğer bu Uygur mülteciler Çin’e iade edilirlerse daha öncekiler gibi ağır fiziki cezalara ve hatta ölümle cezalandırılabilirdi. Diye de ekledi.
ABD.merkezli Uluslar arası İnsan Hakları İzleme Teşkilatı (Human Rights Watch) de bir açıklama yaparak Turkiye Hükümeti’nin bu kararını takdir ile karşıladığı ve bu kararın her türlü övgüye layık olduğunu belirtti. Anadolu Ajansına konuşan Teşkilat’ın Asya İşleri Sorumlusu Will Robertson “ Gelişmeler ve bu konudaki sürece bakılıdığında, bu Uygur Mültecilerin Şimdiye kadar bu ülkeden götürülmemesinde Türkiye’nin hiçbir eksikliği ve hatası yoktur” açıklamasında bulundu.
Bilindiği gibi,Tayland’daki Uygur Mülteciler kendilerini resmi makamlara “TÜRK” olarak beyan etmişlerse de, Uluslar arası İnsan hakları örgütleri ve Dünya Uygur Kurultayı ve diğer ilgili Kurum ve Kuruluşlar ,Bunların Uygur olduklarını ve Çin’e iade edilirlerse baskı,kötü muamele ve işkence ile karşılaşyabaleceklerini ve hatta öldürülebileceklerini ifade etmiş ve Çin’e iade edilmemesini telep etmişlerdi.
Uluslar arası Af Örgütü ise, Tayland’a yönetimine müracaat ederek BM.Mülteciler Komiserliği ile işbirliği yapmalarını istemiş, bunların BM.Mülteciler Komitesi’ne Mülteci başvurusu yapamalarına izin veremelerini ve mülteci statüsü tanınmasını talep etmiştir.Ayrıca bu Mülteci Uygurların Çin’e iade edilmemesini, geri verilmesi halinde can güvenliklerinin tahlikeye uğrayabileceği uyarısında da bulunmuştur.
Dış işleri bakanlığının açıklamasına göre ; New York’ta Tayland Dış işileri bakanı ile konuyu görüşen Bakan Çavuşoğlu’na Tayland’lı bakan her hangi bir görüş bildirmediği ve kesin bir cevap ta vermediği bildiriliyor.
KAYNAKLAR : rfa.org.Uighur- Ajanslar ve Özel görüşmeler
Etiketler: Çin » Genel » Görüş Yorum » Gündem » HaberBENZER HABERLER