TAYLAND’DA TUTUKLU UYGUR TÜRKLERİNİN İNSANLIK DRAMI DEVAM EDİYOR.

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm,  dini, etnik ve ırkı ayırımcı uygulamalarından kaçarak Güneydoğu Asya ülkelerine kaçan ve Tayland’da çeşitli Tutukevlerinde   hapsedilen  600 civarındaki Uygur Türkü Mültecilerin  insanlık dramı dramı katlanarak sürüyor.
Haber Merkezimize  ulaşan bilgilere göre,Tayland Polisi tutukluların telefon haberleşmelerine  şimdiye kadar kısıtlı de olsa müsaade ederken, 2 hafta önce gelen bir emirle özel silahlı Polislerinin nezaretinde Tutukevlerine baskın yapıldığı bildiriliyor. Tutuklu Uygurların çok sıkı şekilde genel aramaya tabi tutuldukları  üzerlerinde bulunan telefonlarına el konulduğu ifade ediliyor.

Mülteci Uygurların alışık olmadıkları yağışlı ve nemli  havadan kaynaklanan çeşitli hastalıklara yakalanarak  rahatsızlandıkları ve tedavi imakının kendilerine tanınmadığı ifade ediliyor.Ayrıca,zaten dar ve yetersiz olan  Nezarethanelerde kapasitesinden birkaç kat fazla insanın barındırılması de çeşitli ruhsal travmalara yol açıyor.Yeterli yemek verilmemesi, ilaç yokluğu de tutukluların zamanla dirençlerin kırılmasına ve rahatsızlanmasına yol açıyor. Bu olumsuz şartlar ise,en fazla çocukları vuruyor.Şimdiye kadar kamplarda toplam 6 aylık- 3 yaş arasında değişen 3 çocuğun hayatını kaybettiği belirtiliyor.Tutuklu Uygurların kaldığı bütün kamplardan sağlıklı haber almanın mümkün olmadığı,sadece beşkent Bangkok’ta bulunanların durumları hakkında bilgi alınabildiği bildiriliyor.

Geçen ayın sonlarında veremden vefat eden Tüberkloz hastası 3 yaşındaki Küçük Abdullah Abdulveli’nin geçen hafta toprağa verildiği bildiriliyor.Taşyland Müslümanlarının mezarlığına gömülen Küçük Mühacir/ Şehit Abdullah’ın vefatının Uygur Mülteciler üzerinde şok etkisi yaptığı ve derin   üzüntüye sebep olduğu gelen haberler arasında.

Öte yandan Türk Vatandaşı de olan bir kişinin Tayland’a eşi ve 2 yaşındaki bir çocuğu ile kaçak yollarla geldiği ve tutuklandığı  bildiriliyor. Hamile olan Hanımın geçen ay doğum için Bangkok yakınlarındaki bir Hastaneye yatırıldığı, doğumdan sonra Lohosa’nın kaçmasının önlenmesi amacıyla ayaklarından yattığı demir karyola’ya zincirlendiği bildiriliyor. Kendisine suçlu muamelesi yapıldığını bildiren görgü şahitlerinin ifadesine göre doğum yapan Hastanın kaldığı odanın kapısında silahlı bir Polis’in sürekli nöbet tuttuğu ifade ediliyor.Bu gayriinsanı durumun Bangkok’taki Türk Büyükelçiliğine bildirildiği,Büyükelçilik Görevlilerinin Hastaneye kadar gelerek hastayı ziyaret ettiği ve duruma bizzat şahit olduğu bildiriliyor.Büyükelçiliğin Tayland Makamlarına bu durumu aktardıkları,ancak buna rağmen durumun değişmediği belirtiliyor.
Doğum yapan Hanımın doğumdan 3 gün sonra taburcu edildiği hiç te sağlıklı olmayan Nezarethaneye yeni doğan bebeği ile birlikte tekrar konduğu ifade ediliyor.

Kampları ziyaret edenlerin  ifadesine göre ; Tayaland’ta tutuklu 600 civarındaki Uygur Mültecilerin durumu  bir an önce çözüme  kavuşturulamaz ise, kötü ve yetersiz beslenme,insanı olmayan Nezarethaneler ve sağlıksız yaşam şartları nedeniyle toplu hastalıkların baş gösterebileceğini ve hatta toplu ölümler olabileceğini bildiriyorlar.
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi olarak,  en büyük dileğimiz ; dini ve milli değerlerini korumak amacıyla Peygamber Efendimizin emirlerine uyarak ve onun yolundan giderek muhacir olan bu Kardeşlerimizin bir an önce Türkiye alınması ve selamete kavuşturulmasıdır.

Bu mazlum ve Muhacir Kardeşlerimizin Allah yar ve Yardımcıları olsun. Amin.