SEÇİM NUTUKLARI VE TÜRK DÜNYASI

Dr.Ferhat Kurban TANRIDAĞLI

Partilerin seçim beyannamelerini liderlerin konuşmalarından özet olarak dinledik. Cumhurbaşkanı adaylarının seçim konuşmalarını dinlemeye devam ediyoruz. Bugüne kadar ne bir partinin seçim beyannamesinde ne de Cumhurbaşkanı adaylarının konuşmalarında Türk Dünyasi ile ilgili tek cümle geçti. (Eğer ben kaçırdıysam lütfen uyarın).

Anlaşılan Cumhurbaşkanı adayları Cumhurbaşkanlığı forsuna dönüp bakmamış, fors üzerindeki çizgiler ne anlama geliyor diye merak bile etmemişler.

Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Metehan döneminde temeli atılan Türk Ordusunun 2200 yıllık düzenli Ordu geçmişinin, Göktürk ve Uygur imparotorluğundan beri devam eden köklü devlet geleneğinin, Yusuf Has Hacip’in Türk Milletine armağan ettiği “Kutatgu Bilig”gibi devlet yönetimi düsturu, Kaşgarlı Mahmut’un insanlığa ders olarak sunduğu “Divan-i Lügatit-Türk” gibi Türklük şeceresi ve Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin Divan-i Hikmet ile Türk Milletine İslamı en arı bir şekilde tarif ettiği Türk- İslam sentezi ile yoğurulduğu kutsal bir varlıktır.

Türkiye’yi Türkiye yapan onun köklü geçmişi ve ona can veren kutsal maneviyatıdır.
Türkiye’yi Türkiye yapan onu gövdesinde baş olarak taşıyan Türkistan’dır, Türk Dünyası’dır.
Bu bütünlüğü idrak etmeden Türkiye Cumhuriyeti devletinin idaresine talip olmak ise ancak buz üstüne bina inşa etmeyi vaat etmek olur.

Cumhurbaşkanı adaylarından bahsetmişken, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan âlilerinin Türk Dünyasına olan ilgi ve alakasına bizzat şahit olduğum bir anımı bu vesile ile paylaşmak istiyorum:

1995 yılında rahmetli Oruç Güvenç hocamızın başında bulunduğu TÜMATA (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma gurubu)’nın çabaları ve dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat destekleri ile “Uluslararası Dostluk Köprüsü Festivali” tertip edilmişti. Festivale Türk Cumhuriyetlerinden sanat gurupları da davet edilmiş, Doğu Türkistan’ı temsilen ben ve eşim Gülzadem Tanrıdağlı katılmıştık. Festival İstanbul’dan başlayıp bir çok Avrupa şehirlerinde gerçekleştirilmişti. Başarılı bir festival olmuştu. Avrupa’dan döndüğümüzde Sayın Cumhurbaşkanımız değerli eşleri ve çocukları ile birlikte bizi kabul etmiş, bizimle ayrı ayrı ilgilenmişti. Çadırda kurulan yer sofrasında birlikte yemek yemiştik. Benim için özel olan ise ben sayın Cumhurbaşkanımızın sağ yanıbaşında oturmuş ve sohbet etmiştik. Kaşgarlı olduğumu duyunca hemen özel bir ilgi ile bana Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip’lerin türbeleri hakkında sorular sormuşlardı. Konuşurken gözlerinden okuduğum derin özlem ifadelerini hiç unutamam.

Diğer adayların böyle bir geçmişi olup olmadığını bilmiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız son günlerde Özbekistan’a pek anlamlı bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretin Türk Dünyası konusunda verilen bir mesaj olduğuna inanıyorum.

Türk Dünyası konusunu dile getirse getirse gene Sayın Cumhurbaşkanımız getirir kanaatindeyim.
Şu an sosyal medyada bu yöndeki hassasiyetler bolca dile getiriliyor. Hatta “Türk Birliğini gündeme getirmeyenlere oy da yok” gibi söylemler çoğalmakta. Bu da kararsız oyların bir ışaretini vermektedir.
Bu vesile ile Sayın Cumhurbaşkanımıza bir daha arz ediyorum:
Sayın Cumhurbaşkanım;
Daha önceki mektubumda zat-i Alinize “TÜRK DÜNYASI BAKANLIĞI” kurulması önerisini arz etmiştim.

Malumunuz olduğu üzere bir parti “Esnaf Bakanlığı” kurucağını söylerken, bir başka parti de “Kadın Bakanlığı” kuracaklarını söyledi.
İster “Esnaf Bakanlığı” ister “Kadın Bakanlığı” olsun kapsayıcı olmayıp beraberinde “şu ne olacak, bu ne olacak?” gibi tartışmalara gebe, ham önerilerdir, gerçekçi değildir.

Bu durumda yeni bir bakanlık projesi olarak “Türk Dünyası Bakanlığı” çok daha ciddi, çok daha güncel, çok daha iddalı bir vaad olup, Türk toplumunda yeterli karşılığı da vardır.
Eğer bu bakanlık vaadi “KÖKLÜ GEÇMİŞTEN GÜÇLÜ GELECEĞE, PARLAK YARINLARA” gibi özgüven ve umut aşılayıcı, hayat dolu sloganlar ile birlikte sunulursa kararsız oylar üzerinde kesin etkili olacağı gibi kaymış oyların da geri gelmesine sağlar.
Benim milletvekilliği seçimi için aday adayı olarak sunduğum
“Adriyatik’ten  Çin Seddi’ne kadar Türk Dünyası tarih ve kültür parkı projesi” bu vaatları taçlandırır diye de düşünüyorum.

Zat-i Alinizin de çok iyi bildiğiniz ve yaptığınız gibi SİYASET FARK YARATMA SANATIDIR. Her zaman yaptığınız gibi bir fark daha yaratacağınıza inanıyorum. 24 Haziran seçimlerinin memleketimiz, milletimiz, ve Türk-İslam dünyası adına hayırlar getirmesini diliyorum.

Bu vesile ile Kadir gecemiz ve Ramazan bayramımız şimdiden kutlu olsun.

Saygılarımla,