logo

trugen jacn
26 Ocak 2015

SAMSUN/ BAFRA’DA “ KALBİMİZİN DOĞUSU;ÜMMETİN MAZLUM DİYARI : DOĞU TÜRKİSTAN “ PANELİ YAPILDI.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çinli işgalcilerin Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk halkına karşı günden güne artan baskı,zulüm,şiddet.etnik dışlama ve etnik soykırım temelli i uygulamalarına karşı dünya’da ve Türkiye’de tepkiler artarak sürüyor,
Türk medyasında Doğu Türkistan’ı ve bu ülke’deki Çin işgal yönetiminin uyguladıkları insanlık dış icraatlarını konu alan haberler,söyleşiler ve açık oturum programları bir biri ardı sıra yayınlanıyor.


Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde başta Üniversitelerimiz olmak üzere Sivil Toplum Kuruluşları bir biri ardı sıra toplantılar düzenleyerek kamu oyunu bilgilendirmeyi sürdürayor.
Türkiye genelinde Toplu imza kampanyaları düzenlenmiş olup imza sayısının milyonları bulması bekleniyor.
Doğu Türkistan’i gündeme getirmek manevi destek vermek gayesi ile bütün illerimizde Toplu sabah namaz ve ardından dualar yapılarak Doğu Türkistan’a manevi dezstek veriliyor.
Böyle etkinliklerden biri de geçtiğimiz hafta Samsun İli’mizin 150 bin nüfuslu en büyük İlçelerinden Bafra’da gerçekeleştirildi.


Samsun İnsan Hakları ve İnsani Yardım Hareketi (Samsun İHH), Doğu Türkistan duyarlılığını artırmak için 22 Ocak Perşembe günü akşam 19-22 saatleri arasında Bafra Belediyesi Kültür Merkezi Salonunda “Kalbimizin Doğusu; Ümmetin Mazlum Bir Diyarı : Doğu Türkistan “ paneli düzenledi.
Panel İstiklal Marşı ve Doğu Türkistan Milli Marşı’nın okunmasıyla başladı. İmam Hatip Abdullah Ergin’in Kuran’ı Kerim tilaveti ve ardından Doğu Türkistan ve bütün İslam dünyası şehitleri için dua etti.
Panilin açış konuşması, Bafra İnsan Hakları ve İnsani Yardım Hareketi (İHH) Temsilcisi İlyas Altun tarafından yapıldı. İlyas Altun açılış konuşmasında şunları söyledi , ” Doğu Türkistan’da bugün bir insanlık dramı yaşanıyor. Çin Birleşmiş Milletler’in daimi temsilcisi olduğu için Doğu Türkistan’daki yaptığı baskı,zulüm ve etnik ve dini soykırım hep göz ardı edilmekte, hiç kimse tarafından görülmek istenmemektedir. Doğu Türkistan’daki Kardeşlerimiz garip, yetim ve mazlum durumdadır ve davasına sahip çıkacak,kendisine destek verecek hiçbir devlet veya Milletin olmadığı mazlum bir millet olarak mücadelesini tek başına yürütmek zorunda akalmıştır. . Doğu Türkistan’daki yapılan zulümden ne ulusal basında ne uluslararası basında yeterince yer aldığı ve medyanın yeteri kadan ilgi gösöterdiği ve yer verdiği maalesef söylenemez. Ben, 2008 yılında Doğu Türkistan’a bir vesile ile bir seyahat yaptım. Orada yaşayan İnsanlar yanı Uygur Kardeşlerimiz bizlerden bir şey istedi: “Bizi unutmayın.” Bu istek beni çok duygulandırdı ve bunu hala de unutmuş değilim. Elbette bu Kardeşlerimizi unutmadık ve unutmayacağız da. Her vesile ile ve her yerde dilimizin döndüğünce onları gündeme getireceğiz. Haksızlık karşısında susanlardan olmayacağız. Mazlumun, yetimin, kimsesizin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Panel, Doğu Türkistan’ı tanıtan ve bu ülke’de yaşanan insanlık dramının anlatıldığı film gösterimi ile devam etti.
Daha sonra Yolcu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer İdris Akdin’in moderatörlüğünde Panele geçildi.

Moderatör Akdin,Doğu Türkistan’in önemi ve günümüzdemi durumu hakkında kısa bilgiler verdi .Bu atalarımızın toprakları ile ilgilenmenin ve onun dertleri ile dertlenmenin inançlarımızın ve tarihimizin gereği olduğunu ifade ederek şöyle konuştu,” Bu yürüyüş Endülüs’e kadar, Bosna’ya kadar, Afrika’nın içlerine kadar ve hasılı dünyanın bütün coğrafyalarına bir esenlik yürüyüşü, bir selamet yürüyüşü, bir adalet yürüyüşüdür. Bizim için Doğu Türkistan bu adalet yürüyüşünün ilk noktası ata yurdumuzdur. Bu açıdan Doğu Türkistan’la alakalı yapılan bu panel inşallah bu duyarlılığı, oradaki kardeşlerimizin sesine ses vermenin bir karşılığı olur. Merkezimiz elbetteki Tevhidin ve adaletin merkezi Mekke ve Kudüs’tür. Bu merkezden baktığımızda yeryüzü yeniden barışa kavuşacak. Buna inanıyoruz. Bu açıdan özellikle yeni neslin ve sizlerin zulme uğrayan coğrafyaya karşı duruşunuz daha sağlıklı olması için bu panel bir başlangıç teşkil edebilir.” dedi.

Moderatör Akdin, ilk sözü, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi, Dünya Uygur Kongresi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dr.Erkin Emet’e verdi.
Doç. Dr. Erkin Emet ise “Ben kendim o topraklarda doğdum, orada büyüdüm, üniversiteyi de orada okudum. Doktoramı Ankara`da tamamladım. Ben çocukluk yıllarımda oradaki zulme kendim şahit oldum. Oradaki zulmü yaşayarak büyüdük. Çocukluk yıllarımızda dedelerimiz ninelerimiz namaz kılarken bizi kapıların önünde “Bekle polis geldiği zaman bana işaret vereceksin ben seccadeyi gizleyeceğim.” derdi. Biz öyle yerlerde büyüdük geldik.” İfadelerinden sonra Muhacerette Uygur Teşkilatlarının bir üst orgütü olan Dünya Uygur Kurultayının çalışmaları hakkında geniş bilgiler verdi.Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki baskı zulüm ve insan hakları ihlallarinin uluslar arası boyutu ve verilen tepkiler üzerinde durdu. DUK.Başkanı Rabia Kadir ve onun uluslar arası düzeyde Doğu Türkistan sorunu için yaptığı çalışmalar hakkında geniş bilgiler verdi.

Panilin son konuşmacısı Doğu Türkistan Vakfı Başkanı ve Uyghurnet.org Yayın yönetmeni Araştırmacı-Gazeteci Hamit Göktürk sözlerine şu ifadelerle başladı, “ Bafra’mızın Doğu Türkistanlıların özellikle bizim kalbimizde ayrı bir yeri vardır.Bu şirin İlçemiz Türk Kurtuluş Savaşının başladığı ilk coğrafya’da yer aldığı gibi,Doğu Türkistan davası için de ilkleri gerçekleştirmiştir.2002’de yine Bafra Ülkü Ocaklarının o zamanki Başkanı Sayın Saadettin Kutlu Beyin daveti ile ilk kez buraya gelmiştik.Ayrıca,bu İliçe’de halen öğretmen olan 23 yıllık aziz Kardeşim İsmail Kurt bey ile öğrencilğinden beri derin bir gönül dostluğumuz bulunmaktadır.Ben İsmail Kardeşimi her zaman bu davanın içinde ve bir neferi olarak gördüm.Ayrıca,Alperen Ocakları de Doğu Türkistanlı Kardeşlerini destekleyen bir bildiri yayınladı. Ülkü Ocakları Başkanı Hakan Eroğlu ise Doğu Türkistan Türkleri için vicdanları titreten bir bildiri yayınladılar ve imza kampanyalarını devam ettirdiler. Bugün ise, insani Yardım Hareketi Derneği Bafra Temsilciliğinin bu paneli düzenlemesi de bizim için büyük bir teselli ve moral kaynağı olmuştur.Açılışta konuşan Sayın İlyas Altun Bey,kendisinin Urumçi’den ayrılırken,Kardeşlerimizin “Bizi Unutmayın.” Sözlerini büyük bir hicran ve duygu ile ifade etti ve bu sözlerin bu etkinlik için bir ilhamı ve gerekçe olduğunu belirtti. Ben 1961’de Doğu Türkistan’ın Yarkent Şehrinden ayrılırken,Yakınlarımız ve Komşularımız de bizlerden göz yaşları içerisinde aynı taleplelerde bulunmuştu.”Bizi Unutmayın.” Bu mesaj ve istek bizim için bir görev ve yerine getirilmesi gereken bir vecibe olmuştur.Bafralı Kardeşlerimize her şey için minnet ve şükranlarımız sonsuzdur.”sözleri ile tamamlayarak şu başlıklar altında bir sunum yaptı ;
1. Doğu Türkistan’ın Türk-İslam Tarihindeki ve günümüzdeki yeri ve önemi
2. Çin’in ,Doğu Türkistan’daki assimilasyor ve etnik soykırıma dair Uygulamaları
3. Çin’in dini,milli ve kültürel soykırımlarına ait belgeler


Göktürk, inancımızın Doğu Türkistan ve Türkiye’yi bir birlerine bağlayan ve yüzyıllardan beri hiç sönmeden devam eden bir bağ olduğunu ifade ederek şunları söyledi,” Türkistan’da şöyle bir inanç vardı: Darul Hilafe’ye yani İstanbul’a uğramadan yapılan Hac ibadetinin sahih olmayacağı kanaatı vardır. 20.yüzyılın başına kadar Doğu Türkistan’dan yola çıkan hac kafileleri Batı Türkistan(Rusya) üzerinden Kırım’a, oradan da gemiyle İstanbul’a yani Hilafet merkezine gelir ve Mekke’ye devam ederlerdi ki haccın böyle makbul olacağına inanırlardı.Günümüzde bu gelenek ısrarla sürdürülmektedir.” Dedi.
Doğu Türkistan’ın Türkiye’ye fiziki olarak çok uzak ancak,manevi yönden ve gönül bağı olarak çok yakın olduğunu belirtti ve Doğu Türkistan’da “Işık Batı’dan(Türkiye’den) gelir inancı halen mevcuttur.ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.
Panilin soru-Cevap kısmında ise,DUK.Başkanı Rabia Kadir ile ilgili ilginç sorular gündeme geldi.Rabia Kadir’ın çok büyük bedel ödemiş bir hürriyet kahramanı olduğu,Türkiye’ye gelemediğini ancak,bir gün mutlaka gelerek bizlerle kucaklaşacağı ifade edildi.Çin’in Urumçi’de Rabia Kadir’in Çocuklarını tutukladığını,zulüm ve işkence yaptığını,Ticaret Merkezinin kapatıldığını,bütün malvarlığına el koyduğunu belirtildi.İşgalcı Çin’in ise,Türkiye’de ve dış Ülkelerde kendisini başka töhmetler ve iftiralar atarak karalamaya ve lekelemeye çalıştığını ancak,bunun tutumadığı bildirildi.
Panel karşılıklı hediyelerin takdimini müteakip sona erdi.

Etiketler: » » » » »
Share
1992 Kez Görüntülendi.