Son Dakika
Ankara – HBV.Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi ve Doğu Türkistanlı Uygur bilim insanı Prof.Dr.Abdurreşit Celil Karluk,06 Ekim’de BM.’lerde Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile soykırım uygulamalarının Uygur raporu çerçevesinde tekrar gündeme getirilmesi yolunda batılı ülkelerin teklifine Çin’i destekleyen Özbekistan ve Kazakistan’un bu tutumunu değerlendir.Prof.Karluk : “BM’deki Uygurlarla ilgili oylamada Çin’i destekleyen ülkelerin bu olumsuz tutumlarının Kandaşlık ve Dindaşlık gibi değerlere tamamen aykırı olduğunu ve bu değerlerin bu ülkelerce anlamsız boş şeylere dönüştürdüğünü ortaya koymuştur.” açıklamasında bulundu.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinde Uygurların durumunun tartışılması talebine karşı oy kullanan Kazakistan, Özbekistan ve çekimser kalan Ukrayna’nın tutumları hakkında QHA’ya bir değerlendirme yaparak şöyle konuştu:
“BM’deki yoklama aslında insani değerler ile demokrasiyi önceleyen nitelikli uygarlıkların nicelik olarak otokrasi ve zulmü önceleyen düşüşteki gayri insani rejimler karşısındaki çaresizliğinin belirginleştiğini; Kandaşlık ve Dindaşlık gibi değerlerin artık anlamsız boş şeylere dönüştüğünü daha açık bir şekilde göstermiştir.”
“Doğu Türkistan’da Uygurlar ile birlikte yaşayan Kazak ve Özbeklerin de soykırıma tabi tutulduğu gerçeği çok iyi bilinmesine rağmen Kazakistan ve Özbekistan’ın Çin lehine oy kullanması, Doğu Türkistanlıları derinden yaralamış, ortak kimlik duygusuna zehirli neşter vurmuştur. Pakistan benzeri sözde İslam cumhuriyetlerinin tutumları Doğu Türkistanlıları hiç şaşırtmamıştır.”
UKRAYNA’DAN BEKLENEN: SOYKIRIM MAĞDURLARININDAN YANA OY KULLANMASIYDI
“En dikkat çeken hususlardan biri ise Rusya ile savaş halinde olan Ukrayna hükumetinin tutumu olmuştur. Beklenen tutum ise Ukrayna’nın medeni dünya ile birlikte hareket etmesi, işgalci Rusya ile onun destekçisi Çin karşısında tavır sergileyerek soykırım mağduru Doğu Türkistanlılardan yana oy kullanması idi. Sonuç öyle olmadı. Bu durum şunu göstermiştir: Ukrayna yönetimi içinde hala Stokholm sendromu yaşayan bürokratların varlığı veya ülkesindeki Çin yatırımından dolayı Çin’in bağlayıcı ilişkilileri ağına takılmış çürük karar vericilerin etkinliğinin küçümsenmeyecek düzeyde olduğudur. “
“Diğer taraftan Çin’deki Uygur soykırımı hakkında Ukrayna halkı başta elitlerinin yeterince bilgi sahibi olmadığı, Ukrayna’nın uluslararası sorun ve krizlere hassasiyeti olan siyasetçi (örneğin İnna Sovsun), aktivist, hatta akademisyenlerin bu alana eğilmesinin önemi ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan Uygur Türkleri veya Doğu Türkistan adına lobicilik yapan kurum ve kişilerin de Ukrayna benzeri ülkelerde de faaliyet göstermeleri elzemdir.”
KAYNAK : Uygurhaber.com
BENZER HABERLER