UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Dışişleri Bakanı Sayın hakan Fidan’ın 12 yıllık uzun bir aradan sonra gerçekleştirdiği resmi Çin gezisi ve sonrasında Doğu Türkistan’ı da ziyaret etmesi ve Pekin’deki açıklamaları sıcak gündemini sürdürmeye devam ediyor.
Kendisi de bir Doğu Türkistanlı bir bilim insanı ve aynı zamanda Ankara-HBV.Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi olan Prof.Dr.Abdurreşit Karluk x üzerinden yaptığı paylaşımında Türkiye’nin Çin ile ilişkilerinde karşılıklı çıkarların(Mütekabiliyetin) esas alması gerektiğini vurguluyor ve şu cümlelerle yorumluyor ;
- Türkiye mutlaka Çin ile ilişkilerini geliştirmeli, Ancak MÜTEKABİLİYET ilkesine göre, Çin’in siyasi sınırları içindeki Türk-İslam ahalinin hassasiyet ve çıkarlarını gözeten, Çinlileşmemiş uzman görüşüne saygılı dirayetli ilişki olmalıdır. Hep Tek taraflı Aşk ilişkisi olmamalıdır.
- Çin-Türk(iye) ilişkilerinde Doğu Türkistan bir GERÇEKLİKtir. Bu bölgenin esas SAHİPLERİnin varlığı, HASSASİYETLERİ dikkate alınmalıdır. Bu konuda Uygur Türklerinin de görüşleri alınmalıdır. Bunlar yapılmadan /onlara DANIŞILMADAN yürütülen ilişkiler de GERÇEKÇİ OLAMAZ. Onlar (Doğu Türkistan Türkleri) adına söz söylemek için taraflar önce onları dinlemeli/ANLAMALI ve gerekirse onlardan temsilciler de Ziyaret heyetlerine almalıdırlar.
- Çin yönetiminin “Merkezcilik ” anlayışı ve Doğu Türkistanlılara bilhassa Uygurlara yönelik aşırı güvenlikçi “düşman millet” tutumu değişmedikçe Türk-Çin ilişkilerinin sürdürülebilir ve uyumlu bir ilişkiye evrilmesi beklenemez. Çin tarafının Uygurların temel insani hak ve hukukları tanıması gerekir.
- Türkiye-Çin ilişkilerinde tarafların bu ilişkiden kaygısı, beklentisi ontolojik olarak hatta epistemolojik olarak tamamen farklıdır. Tarihte olduğu gibi bu ilişkilerde en karlı çıkan taraf Çin, en Zararlı çıkan ise Türkler olmuştur. Bu konudaki makalemize bakılabilir: https://academia.edu/resource/work/113331467…
-
Türkiye birçok konuda taviz vererek Çin’e yaklaştığı hâlde Çin aynı şekilde Türkiye’ye yaklaşmadığı, Türk dış politikasının en hassas konuları olan Kıbrıs, Ege ve PKK Terör Örgütünün işlediği cinayetler, Karabağ, Bosna, Kosova meselelerinde de Türk tezlerine destek vermemesi bunun çok net ve açık kanıtıdır.
- Sayın Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Pekin’deki basın toplantısında (Çin tarafına) çok ince mesajlar vermiştir. Detayları belki içeride konuşulmuş olabilir. Türkiye, Urumçi ve Kaşgar’in Türk Dünyası ve İslam Alemindeki önemini ısrarla hatırlatmalıdır.
-
Uygur Türklerinin Temel hak ve özgürlüklerini garantiye alacak uzun vadeli bir Uygur politikasına ihtiyacı olduğu gibi, Türk tarafının da Uygurların çıkarlarını önceleyen uzun vadeli, kalıcı bir Çin-Doğu Türkistan ve Uygur siyaset-stratejisine ihtiyacı vardır.
- Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın bu tarihi ziyaretinin Çin yönetiminin 2017’den beri Doğu Türkistan’da resmi devlet politikası olarak sürdürdüğü Çok boyutlu #Genocide’ın(etnik Türk Soykırımının) durdurulmasına vesile olmasını içtenlikle dilerim.