UYGUR DEMOKRASİ VE HÜRRİYET KAHRAMANI ÖRKEŞ DEVLETİ: UYGURLARIN SON EYLEMLERİ SADECE BİR BAŞLANGIÇTIR !

Hamit Göktürk

       1989 yılında Pekin’in ünlü Tien En Min meydanında Çinli öğrencilerin demokrasi ve özgürlük talebi ile başlattıkları eylemlerinin Lider kadrosunun tek Müslüman ve Türk üyesi Örkeş Devleti, 7 Nisan’da AFP.’ye verdiği ve Almanya’nın Sesi Radyosunda canlı olarak yayınlanan demecinde, Uygurların Doğu Türkistan’da ve Çin’de gerçekleştirdikleri son protesto eylemlerinin sadece bir başlangıç olduğunu, bütün bu olaylara Çin’in Uygurlara karşı yürüttüğü baskı politikalarının sebep olduğunu, tek müsebbibinin ise Pekin yönetimi olduğunu söyledi.
“ Son ve Kesin Ümitsizlik,Uygurları Çıkmaz Yola Sevketmektedir.!” başlığı ile yayınlanan söyleşide Örkeş Devleti şunları dile getirdi ;” Terörü Başlatan kim ? Uygurları Teröre Mecbur Bırakan Kim !”sorusu ile sözlerime başlamak istiyorum. son gerçekleşen 33 kişinin ölümü ve 140 kişinin yaralanması ile sonuçlanan 1 Mart Kunming saldarısı ve benzeri ölümle sonuçlanan karşı koyma eylemlerini Terör Olayı olarak kabul ediyorum. Ancak,bunun yanında, Uygurları bu eylemlere mecbur bırakan esas ve gizli suçlunun Çin yönetimi olduğunu de özellikle vurgulamak istiyorum. Devlet güdümündeki bağımlı Çin medyasının Kunming olaylarını “ Bu olay bir Dini veya Milli mesele hiç değildir. Olay sadece ve sadece marjinal Milli bölücüler ile Radikal dini güçler ile teröristlerin gerçekleştirdikleri tek atımlık Terör Saldırısıdır.”olarak tanımladı. Bence bu olay dini ve milli meseleler ile iç içe geçmiş bir olaydır ve Uygur Türkleri için sadece bir başlangıçtır.Ben bunun böyle algılanması ve kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çin’in “11 Eylül’ü” olarak nitelenen son Kunming saldırısı Batılı Ülkelerce terör olayı olarak nitelendirildi ve toptan kınandı. Anca,olayları iyi tahlil eden ve tarihi geçmişini araştıran bağımsız Medya Kuruluşları bu olayı,Çin’in Uygurların ana vatanlarında yürüttüğü Milli Politikanın başarısızlığa uğradığının son ve net delili olduğunu açıkladılar.
Pekin’in Uygur Bölgesine atadığı KP.Genel sekreteri Cang Cun Şen’in geçen Mart ayında Pekin’de yaptığı basın toplantısında,Doğu Türkistan’da meydana gelen olayların Çin’in yürüttüğü milli politikadan kaynaklandığı tezini tamamen inkar etti.Olayların uluslar arası terörizm ile bağlantılı olduğunu öne sürdü. Saldırıları gerçekleştiren terör guruplarının Hükümetin internet kısıtlama ve yasaklarını delerek ve ileri teknolojileri kullanarak bu olayları organize ettiklerini de iddia etti.
Ancak,geçen Ekim ayında Tien En Min meydanındaki intihar saldırısı ile 1 Mart’ta Kunming’de gerçekleşen ve toplan 172 kişinin ölümü ve yaralanması ile sonuçlanan olaylar, yaşları 16-25 yaşları arasında değişen 8 Uygur gencin Çin’in dayanılmaz baskı ve aşağılamalarından duydukları kinin ve gelecekten ümidini tamamen kesmiş ve yaşamaktan vazgeçtilerini ortaya koyan bir intihar olayı olduğunu ap açık ortadadır.Bunu ise, kesin olarak bir intihar saldırısı olarak kabul etmek gerekir.Uygur bölgesinde Çin yönetiminin adil olmayan, ayırıcı, yanlı, ayırıştırıcı bir politika yürüttüğü yıllardan beri dile getirilmekte. Dini ve Milli aşağılama, ekonomik olarak etnik ayırımcılık ve iktisadi eşitsizlik ve benzeri uygulamalarının bunun en önemli sebepleri olduğu aşikardır. Uygurlar, gelecekten ümitlerini tamamen yitirdikleri için bu tür eylemlere başvurmak zorunda bırakılmaktadır. Bu olayların sadece bir başlangıç olabileceğinden büyük endişe duymaktayım.” İfadelerini kullandı.
Örkeş Devleti sözlerini şöyle sürdürdü : “ Uygurlar ile Çinililer arasında güvensizlik, Uygurları bağımsızlık fikrine doğru yönlendirmektedir. Bu iki Millet arasındaki ortaklığını temelini oluşturabilecek hiçbir zemin,sebep veya boşluğun kalmadığına hükmedebiliriz. Uluslar Arası toplum de Uygur sorununda belirli noktalarda sorumluluklarının olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Batı,Çin ile karşılıklı ilişkilerinde sözde “Ulusal Çıkarlarını” öne sürerek Uygurların hak ve hukukunu kurban ettiğini hepimiz çok iyi ve açık olarak görmekte ve bilmekteyiz. Batı’nın ekonomik çıkarlarını ön plana çıkararak Uygurların insan hakları sorununu görmemizlikten gelmesini şiddetle kınıyorum.” Cümleleri ile tamamladı.