logo

trugen jacn

NATİONAL REVİEW DERGİSİ : ÇKP, YÖNETİMİ UYGURLARI YENİ ÇİN GULAG’LARINDA YOK EDİYOR

National Review resimleri April 2018 ile ilgili görsel sonucu

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

ÇKP-Faşist Irkçı yönetiminin Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm,insanlık dışı cinayet ve etnik soykırım uygulamaları  dünya  medyasında  gündem oluşturmayı sürdürüyor.  2 Hafttada  bir yayınlanan ve küresel çapta siyasi ve toplumsal olayları ve bu olaylarla ilgili çarpıcı  yorumları ile tanınan National Review adlı dergi ‘de Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere karşı sürdürdüğü etnik baskı,asimilasyon ve soykırım uygulamalarını konu alan   “ Çin’in Uygur Bölgesinde Kurduğu Yeni Gulaglar” başlıklı bir makale yayınlamış bulunuyor.
Jeard Nordlinger imzası ile yayınlanan bu   makaleda yazar öncelikle bu haber analizi  yazmasına sebep olan nedenler hakkında bilgi vererek şunları ifade ediyor ; “
Bu Yazıya Yazmamın Sebebi Jerry Cohen
Dergimizin geçen sayısında ABD’lı Çin Uzmanı Jerrey Cohen’in Çin  hakkındaki bir yazısını  yayınlamıştık. O makalesinde kendisinin bir olaydan çok etkilenerek huzursuz olduğunu,bu konunun ise, Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurların Çin yönetimi tarafından toplu şekilde tutuklanarak kamplara kapalması  olduğunu belirtmişti. Bu tutuklamaların ise hiçbir yasal ve hukuki dayanağının bulunmaması ve keyfi olarak yapıldığı şeklinde idi. Bu durum ise,kendisinin Avusturya ve Almanya’da yaşayan 40’den fazla yakınının 2. Dünya savaşı esnasında Naziler tarafından tutuklandığını hatırlattığını belirtmişti. Ben Jerry Cohen’ı  çok zeki ve çok deneyimli bir gazeteci yazar olarak tanıyorum. O, yersiz ve zamansız ve dayanağı olmayan bir konu hakkında konuşmaz, fikir beyan etmez asla kaleme almaz. Onun sözlerinin dikkate değer olduğunu biliyorum. O ayrıca bana Uygurların mevcut dramatik  durumunun dünya medyasında istenilen ve yeterli düzeyde ele alınmadığından şikayet ediyordu. Ben de bunun üzerine bu makalemi Uygur sorununa dikkat çekmek için kaleme almış bulunmaktayım.

Çin Yurt Dışındaki Uygurların Yakınlarını Tutuklayarak Öç Alıyor
ABD.lı yazar günümüzde Çin’in işgali altında yaşayan Müslüman Uygur ve Kazakların durumu hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor ve yazısına şöyle başlıyor  ; “ Çin yönetimi kendisinin Uygurlara karşı yürüttüğü baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını yurt dışında teşhir eden,gündeme getiren ve uluslar arası topluma duyuran rejim muhaliflerinin, siyasi aktivistlerin Gazetecilerin ve Uygur aydınların yakınlarını toplu şekilde tutuklayarak onlardan intikam ve öç almaya çalışıyor. Dünya Uygur Kurultayının sabık başkanı ve şimdi ise Ali Rehberi olan Rabia Kadir’in çocukları ve torunlarından 30 kişiyi tutuklayarak toplu cezalandırma kamplarına kapatmıştır. Hür Asya Radyosu Uygur bölümünde çalışan gazetecilerin ana baba ve yakınlarını de aynı şekilde Çin Nazi Kamplarına hapsetmiştir.Çin hükümeti bu topraklarıın resmi adını Yeni Sınırlar-Topraklar anlamına gelen Çince Xinjiang olarak adlandırıyor. Buna karşılık Uygurlar bu kendi ana vatan topraklarını Doğu Türkistan olarak adlandırmaktadır. Bu ülkede her kim ki bilerek veya farkında olmayarak Şerki Türkistan adını kullanması onun tutuklanması ve ağır cezalara çarptırılması için yeterli bir suçtur.

مىسىر ئەزھەر ئۇنىۋېرسىتېتى ئوقۇغۇچىسى، غايىب بولغان ئۇيغۇر قەيسەر ئابدۇللا دوستلىرى بىلەن.
Çin ,Doğu Türkistan’i Türklerden Arındırmak İçin Çinlileştirmek istiyor
Çin yönetimi bu toprakların tarihi sakinleri ve gerçek sahipleri olan Türkleri bu bölgeden  izole ederek, uzaklaştırarak ve çeşitli yollarla asimile etmek istiyor. Bu toprakları sadece  Çinlilerin yaşadığı bir bölge haline dönüştürmek istiyor.Bu nedenle Çin yönetimi milyonlarca Çinliyi bölgeye çeşitli teşvikler vererek göç ettiriyor.Çin,Tibet’te de aynı Çinlileştirme yöntemi kullanmaktadır. Sovyetler devrinde de Baltık ülkelerinin Ruslaştırılması için Ruslar bu ülkelere göç ettirilerek yerleştirilmişti.Ruslarla Çinlilerin bu konudaki politikaları bu konuda çakışmaktadır. Yıllardan beri Uygurlar Çin’in bu uygulamalarına karşı çeşitli şekilde tepki göstermekte olup,bunların içinde çok küçük bir marjinal gurup ise,silahlı mücadele yürütmeye kalkışmıştır. Bunu bahane eden Çin ise, Doğu Türkistan’a toptan  Terörcü yaftası yapıştırmasına ve  onları  toptan bastırıp yok etmeleri için bir bahane olmuştur. Myanmar yönetimi de günümüzde Ruhingyalı Müslümanlara aynı yöntemi uygulamaktadır.


ÇKP.Sektereni Cu : Yabanı Otları Tek Tek Yolarak Yok Etmek mümkün Değil,Bunun İçin bütün Otlara Zehirli İlaç Atmak Lazim !
ABD’lı yazar yazısında  Uygur Bölgesi ÇKP.Siyaset  ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yard.’nın “ Zararlı ve yabanı otları tek tek yolarak yok etmek mümkün değildir.Bu zararlı Otları tamamen yok etmek için bütün otlu sahanın   ilaçla zehirlenmesi gerekir.” Yönündeki çarpıcı sözlerine dikkat çekiyor ve  yazısını şöyle devam ettiriyor ; “ Çin yönetimi yıllardan beri Uygurların dini ve etnik kimliklerine karşı saldırgan bir politika yürüttükleri biliniyor.Ancak,son zamanlardaki en korkunç,acımasız  ve vahşi  uygulaması ise, Uygurları,Kazakları ve diğer Çinli olmayan etnik halkları Stalin’in Sibirya’da kurduğu ölüm kamplarını örnek alarak kurdukları ÇİN GULAGLARI”’na kapatmalarıdır.  Çin yönetimi  ise,bu ölüm kamplarına “Kapalı Eğitim Merkezleri” adını vermiştir.Aslında ise bu kamplar Stalin’in korkunç ölüm kampları olan Gulagların bir benzeridir. Stalin bu Gulag’larda ağır çalışma şartları,yetersiz beslenme ve Emek ile dönüştürme ve Terbiye adı altında insanları korkunç şekilde yok etmişti. Çin yönetimi ise, bu merkezlerin Toplama Kampı olduğunu kabil etmiyor ve Eğitim merkezleri olduğunu öne sürüyor. Çin her ne kadar bu acımasız ve insanlık dışı uygulamalarını inkar etse de günümüzde en az bir milyon  masum insan bu kamplarda tutuklu bulunuyor. Bu durum ise,bölge’den gelenler ve bu kamplarda bir süre tutularak sonra serbest bırakılanlar tarafından ifşa edilmekte veya sosyal medya veya telefon haberleşmesi ile  açığa  çıkmaktadır. Tutuklanarak bu Kamplara kapatılanlar  ise şu kişilerden oluşmaktadır ;
1. Din adamları
2. Dini ve siyasi duygu ve düşünceleri güçlü olanlar
3. Geçmişte Yurt dışına çıkanlar
4. Aydınlar,Bilim insanları,Akademisyenler
5. Yurt dışındaki yakınları ile telefon haberleşmesi yapanlar
6. Özellikle 1980-1990 yılları arasında doğan genç kuşak
Geçtiğimiz yıl tutuklanarak Çin’in  bu Gulag ölüm kamplarına kapatılanlardan Kaşgarlı Abdulhamit Damollam ile Urumçi İslam Enstitüsü’nnün eski Rektörü ve önde gelen din adamı Muhammed Salıh Damollamlar hayatlarını bu kamplarda kaybettiler. En son tutuklanıp bu kamplara kapatılan ünlü Uygur ise, bir Futbol yıldızı olan İrfan Hazim olmuştur.

Çin’in Bu Korkunç Nazi Kampları Pekin’in Özellikle Atadığı ÇKP Genel sekreteri Çin Çuvenngou ‘nun Eseridir
Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki bu korkunç ölüm kamplarının Pekin’in özellikle Ağustos 2016’de Urumçi’ye atadığı Bölgesel ÇKP Genel Sekreteri Çin Çuvenggou’nun eseridir. Bu Çinli ÇKP Genel Sekreteri  şiddet ,aşırı ve orantısız gücünü çeşitli yeni teknolojik yenilikler ve imkanlarla binlikte  kullanmakta ve bu suretle  baskı ve zulmü zirveye taşımıştır.Uygurlar çok aşırı ve sert baskılarla karşı karşıyadırlar. Uygurlar kendilerinin gece yarısı evlerinden alınacağı ve tutuklanacağı endişesi ile kalın kıyafetlerini  hazırlayarak uyumaktadır. Çin yönetimi Uygurları bu Gizli Eğitim merkezleri adını verdikleri Toplu Cezalandırma kamplarında Vatanseverlik Eğitimi adını verdikleri fiziki ve psikolojik baskılarla onları Uygur Kimliğinden İnkara zorlamaktadır
Çin’in Eğitim Merkezleri Hitler Almanyası’nın Nazi Ölüm Kampları ile aynı
Yazar makalesinin sonunda ise Doğu Türkistan’daki Çin baskı ve zulmü ile soykırım uygulamalarının ciddi bir  mesele  olduğuna özellikle vurgu yaparak şöyle sonlandırıyor ; “ Ben makalemin sonunu Jerry Cohen’in tasviri ile  bitirmek istiyorum. O geçen sayımızda yayınlanan makalesinde şunları ifade ediyordu.ben Doğu Türkistan’daki Çin’in Kapalı Eğitim Merkezlerini Hitler Almanyası’nın Nazi Ölüm Kamplarına benzetmeden geçemiyeceğim. Gerçi  Çin’in Doğu Türkistan’da Uygurlara karşı uygulamaları büyük ve kapsamlı ırkı soykırım olarak  şu an için  olmasa da    bu uygulamalar büyük ve toplu bir Irkı Soykırım’in ön uygulamaları ve habercisi olarak tanımlayabiliriz. Bu görüş sadece Uygur uzmanların tahmini olmayıp diğer bir çok bölge analizcileri ile uzmanlarının da ortak görüş ve tahminidir.^ cümleleri ile sonlandırıyor.

Etiketler: » » » » » » »
Share
1767 Kez Görüntülendi.