Son Dakika
Güneydoğu Asya’nin gelişmiş Müslüman ülkelerinden Malezya’da sivil toplum kuruluşları, Doğu Türkistan’in Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgalinin 71’inci yıl dönümünde, Müslüman Doğu Türkistan halkı ile bir dayanışma etkinliği düzenlendi. Malezya’da faaliyet gösteren Çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşlarının ” M4U Koalisyonu” adı ile oluşturduğu oluşum koalisyonu altında başkent Kuala Lumpur’daki Çin Büyükelçiliği’nin önünde toplanarak Doğu Türkistan’in işgali ile günümüzde Müslüman Türklere yönelik baskı,zulüm ve soykırım cinayetlerini protesto ederek tepki gösterdiler.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Müslüman Uygurlar için ” Malezya (M4U) koalisyonu” adı altında bir araya gelen ve aralarında Malezya Küresel Barış Misyonu, Malezya Müslüman Gençlik Hareketi (ABIM), Malezya İslam Teşekkülü Danışma Kurulu (MAPIM) ve Malezya Hristiyanlar Birliği (ANCOM) kuruluşlarından yöneticilerin bulunduğu katılımcılar, başkent Kuala Lumpur’daki Çin Büyükelçiliği’nin önünde toplandı.
Kuruluş temsilcileri, Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlallerini kınayan ortak bildiriyi, el dezenfektanı ve yüz maskesiyle birlikte Çin’in Kuala Lumpur Büyükelçisi Bay Tien’e vermek istedi. Büyükelçi Bay ise temsilcilerin karşısına çıkmayı reddetti.
İstanbul’da yaşayan Uygur Türkü Nursiman Abdurreşit yaşadığı baskıları anlattı
Daha sonra medya ve kuruluş temsilcilerine özel yemek programıyla devam eden etkinlikte, İstanbul’da yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Nursiman Abdureşit ana vatanında ailesinin yaşadığı baskıları ve Türkiye’ye sığınma hikayesini video konferans yoluyla anlattı.
Çin polislerinin geçen yıl anne ve babasını terör suçuna karıştığı iddiasıyla hapse attığını belirten Abdurreşit, uzun zamandır ailesinden haber alamadığını de ifade etti.
Uygurlarla Dayanışma Etkinliği , koalisyon üyesi 26 kuruluşun ortak imzasını taşıyan ve Çin’in, Uygur bölgesindeki insan hakları ihlallerini anlatan ve protesto eden ortak basın açıklamasının okunmasıyla son buldu.
Bu Bizim İçin Dini Değil İnsani Bir Mesele
Uygurlarla dayanışma M4U üyesi Malezya Hıristiyan Birliği(ANCOM) Yönetim Kurulu Üyesi Jason Leong Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada şunları ifade etti ; ” Malezyalı Hristiyanları temsilen burada bulunmaktan onur duyuyorum. Bu etkinlik bizim için dini değil insani bir meseledir. Bu yüzden farklı etnik ve dini gruplardan 100’ün üzerinde kuruluşla birlikte Uygurlar için tek ses olduk.” dedi.
Leong, bugün aynı anda 30’un üzerinde ülkede Uygur Türkleri’ne destek gösterileri yapıldığına dikkati çekerek, “Önceki yıllara göre sayımız daha kalabalık hale geldi. Uygurlar için Malezya koalisyonu olarak şimdiye kadar yaptığımız etkinlikler dünya genelinde Uygurlar’a moral verdi.” diye konuştu.
Uygur Türkleri’ne yapılan muamelenin kültür soykırımıyla eşdeğer olduğunu savunan Leong, “Kaynaklara göre şu an bölgede yaklaşık 1 milyon kişi tutuklanıp kamplara gönderildi. Bu insanların bazıları salıveriliyor, bazılarından ise haber dahi alınamıyor. Bu uygulamalarla binlerce aile dağılıyor, çoğu aile mensubu ülke dışına gidip sığınmacı ve diaspora konumuna düşüyor.” ifadelerini kullandı.
Leong, Uygur Türkleri’nin sorununun Filistin ve Arakan gibi sorunlardan ayrı olmadığını vurgulayarak, “Hristiyan bir kuruluş olarak ANCOM, Filistin ve Arakan sorunlarında da ezilenlerin yanında yer alıyor.” diye konuştu.
Çin’in Uygur Bölgesindeki Tartışmalı Çin Tipi Toplama Kamplar
Çin’de son yıllardaki Uygur Türkleri’nin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun “yeniden eğitim kampları” şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon kişinin tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin’in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlar’a, Çince dil eğitimiyle mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
Kaynak : Anadolu Ajansı (AA)
BENZER HABERLER