Son Dakika
Kaynak : M.Azat ( Wechat/Başegim sitesi -Uygur Türkçesi ile)
Aktaran ve düzenleyen : Hamit Göktürk
Ruyli, Çin’in güneyinde yer alan ve Merkezi Kumning şehri olan Yunnen eyaletine bağlı, Çin-Myanmar(Birmanya) sınırında küçük bir İlçe.Bu İlçede 3 binden fazla Müslüman Uygur yaşamakta.Merkezi Çin’de Uygurların en çok topluca yaşadığı bir şehir.Bu ilçe Çin’in merkezi Kunming şehri olan Yunnen Eyaletine bağlı. Yunnen eyaletinin diğer şehirlerinde ise,2 bin 500 civarında Uygur dağınık olarak yaşamakta. Bu eyalette toplam 6 Bin civarında Uygur’un yaşadığı tahmin ediliyor.Buradaki Uygurların hemen hemen tamamı ticaret ile iştigal ederler,Bu Ticaretin merkezinde bir tek şey var ; EROİN. Ruyli sokaklarında Uygurlara çokça rastlanır. Bu küçük Uygur şehrinde Kaşgar,Hoten,Kuçar,Gulca,Urumçı ve Turfan ve diğer şehirlere özgü şivelerde konuşan kalabalık Uygur guruplarına rastlamak olağan bir durum. Dükkan ve Restoranlardan Uygur müziğinin sesi yankılanır. Sokaklarda,Otellerde,Restoran ve benzeri yerlerde ellerinde küçük bebeklerini taşıyan veya hamile Uygur hanımlarına çokça rastlanır. Bu hanımlar Ruyli’deki ticaretin sürekliliğini sağlayan itici motor gücünü temsil eder.Cuma günleri ezan sesinin duyulması ile birlikte bu küçük şehirdeki Cami dolup taşar. küçük ilçenin yollarına seccadeler serilir ve Cuma namazı kılınır. Bunun yanında en önemli olay Ruyli’deki Müslüman Uygur mezarlığının gün geçtikçe dolması. Burada yapılan eroin ticareti Yunnen merkezli 5-6 ben Uygur ile sınırlı değil. Guandung, Şanghay ve Pekin başta diğer Çin şehirleri de buna dahildir. Urumçı başta diğer bütün şehirlerimizde eroin ticareti ve bu ticaretin lojistik(arka cephe) hizmetleri ile geçimini sağlayan Uygurların tahmini sayısı 20-25 bin arasında. Uygur çocuklarını kaçırmak ve onların iç organlarını satmak de bu eroin ticaretinin bir yan faaliyeti durumunda. Bu ticaretten ekmek yiyen toplam Uygur nüfusun sayısı 100 bin civarında. Son yıllarda eroin kaçaklığından yakalanan ve Çin genelindeki çeşitli Hapishanelerde yatan Uygur tutuklu ve mahkumların sayısı yaklaşık 7- 10 bin arasında değişmekte. Bu durum ise, buzulun görünen kısmı. Eroin kaçaklığı ve ticaretinden ibaret bu savaşın ön cephesinde savaşanlar, helak olan bu işin savaşçıları ve komutanlarının hemen hemen tamamı Uygurlardan oluşur. Ancak, buzdağının görünmeyen tarafında saklanan, cüz’i bir kazanç için aldanan çaresiz Uygurların yok
Ve Viran olmalarının bedeline çok büyük kazançlar elde edenler ve bu muazzam servete erişenler başkaları. Bu kaçak Suç örgütlerinin Organizatörleri hiçbir zaman yakalanmaz veya yakalanamazlar.
Ruyli’de 6 ay süre ile görev yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Uygur yiğidi, Çilişçi= Güreşçi takma adı ile Hantengri sitesinde şunları yazıyor ;
“ Ruyli’de 1 gram Eroin 60 Yen(10 $) Yunnen’in merkezi Kunming şehrinde 200 Yen( 37 $) Duangdog’da ise 400 yen( 67 $) .Bu eyalette yaşayan 5 bin Uygur canını ortaya koyarak ,dağları,tepeleri aşmakta ve eroin kaçakçılığı yapmaktadır. Hatta bu işle yalnız kendileri değil, karılarını, Çocuklarını, Ana Babalarını, kız ve erkek Kardeşlerini ve bütün sülalesini de bu işe bulaştırmakta ve aile boyu bu işi yapmaktadır. Çin Hükümeti, Ruyli’de eroin kullanmayı,fuhuşu ve kumarı serbest bırakmış durumda.Hiç bir engel ve yasaklama koymuyor. Kita Çin’inin en büyük Kumarhanesi bu şehirde bulunuyor. Ülkenin her tarafından gelen Fahişeler ve Myanmar’dan gelen çocuk seks köleleri bu şehirde çokça mevcut.Bu şehirde Uygurlara Urumçı ve Kaşgar sokaklarındaki gibi her an rastlayabilirsiniz. Cadde ve Sokaklardaki Uygur Aşevi ve Restoranlardan gelen leziz yemek kokusu, görkemli Restoranlardaki ziyafetler ve düğünler size sanki kendi ülkenizde yaşadığınızı hatırlatır.
Çin’in her hangi bir şehrinde ev kiralayamayan ve otele kabul edilmeyen Uygurlar Ruyli’de neden bu kadar serbest bırakılıyor ? Ruyli, niçin bir Uygur şehrine dönüştürüldü ?
Ruyli’de eroin kaçakçılarına Terlik yapan bir Uygur ustaya 10 bin yen(1650.$) elbise diken bir Uygur Terziye ise 10-15 bin yen(1.650- 2.500 $) aylık ödenir. Çanta yapan sanat erbabı de sanatını icra eder. (Terlik,Elbise ve Çantalara eroin gizlemek için özel bölümü yapılır.) Hamile ve bebekli Uygur kadınları ise,gündelik maaşla kiralanırlar. Bunlara bir günde ödenen ücret, kendi memleketlerinde bir, hatta 2 yıl çalışıp elde edemeyecekleri kazançtan daha fazla.dır. Mescit.Cami,Otel,Mezarlıklar ve akla gelen her yer eroin ticareti yapılan pazara dönüşmüş durumda.Uygurların en güvenli şekilde eroin pazarladığı yer ise, mescit ve Camilerdir.Büyüklüğü iğde tanesi büyüklüğünde plastik kapsüllere doldurulan eroin,hamile ve bebekli Kadınlara 100 adetten fazla, 15 yaşından küçük çocuklara ise,50 adetten fazla miktarda yutturulduktan sonra , yakalanmaması ve selametle bu işten dönmesi için dualarla uğurlanırlar.Bu kiracılar ücretlerini peşin olarak alırlar.Ruyli’de yaşayanhemen hemen her kes bu eroin ticaretinde bir şekilde rol alırlar.Ruyli’ye yeni gelen Uygurlar ilk başta çok para kazanırlar.Memleketteki ailelerine büyük miktarda para yollarlar.Arada memleketlerine dönerek ,Cami ve Mescitlere bağış yapar. Yetim – öksüz ve dulları ile Fakir aileleri de unutmaz. Akrabalarına ve Mahallesindeki komşularına büyük ziyafetler verir. Onların duasını almaya çalışırlar.Ancak,bunların bir çoğunun mezarı Ruyli’de kalır. Ruyli Mezarlığına her hafta en az 1-2 Uygur defnedilir.Yazgıları bir birlerinden farklı olmayan Ruyli Uygurları, kendi aralarındaki alış verişlerde bir birlerine çok acımasız davransalar da Cenaze namazlarına mutlaka iştirak ederler. Mülayım,yumuşak, duygulu ve şafkatlı birer mumine dönüşürler. Cenaze götürülürken beyazlara bürünmüş Kadınlar ölünün arkasından yüksek sesle ağıt yakar. Erkekler ise,sessizce cenaze ile birlikte mezarlığa gelirler.Cenaze toprağa verilirken, gözyaşı dökmeyen kalmaz.Onlar,belki ölenlere belki de muhtemel takdirlerinin aynı olabileceğini düşünerek kendileri için ağlıyorlar!? Kim bilir . Onlar, acımasızlık içinde şafkat, şafkat içinde acımasızlık gizlenen iç dünyalarını tahlil edebilecek halde değiller.
Ruyli’de ölenler “Mal” naklederken yuttuğu plastik eroin dolu kapsülün patlaması sonuncu zehirlenerek ölenler,Hapishanede öldüğü için verilen cesetler veya idam cezaları kurşuna dizilmek suretiyle infaz edilerlendir. Ruyli’de ölenlerin yerine Memleketten yeni yeni Uygurlar geldiği için Ruyli’deki Uygurların sayısı azalmaz,tersine günden güne çoğalmakta. Ruyli’de tutuklanan, öldürülen,mal ve mülkleri müsadere edilen Uygurlar pek çoktur. Ama,aynı işi yaptığı halde hiç yakalanmayan,öldürülmeyen ve mal mülkleri müsadere edilmeyen “Şanslı” Uygurlar de mevcut.Burası bazılarının zehir içtiği, bazıların ise zehir içenlerin kanının içildiği esrarlı bir şehircik.
Ruyli’da hamile,bebek emziren gelinler,kız çocukları, erkekler arasında Aids illetine yakalanmış ölüm tarihleri yaklaşan kişiler de mevcut. Onlar bir az daha hayatta kalabilmek için eroin’e muhtaçtırlar. Burada serbestçe eroin içilebilir, Ölümünü bekleyen bu insanların arasında “Mal Nakletmek” işinden iyi para kazananlar de var.Onlar kazandıklarının büyük bir bölümünü ailesine gönderirler. Bu işte yakalananlar kurşuna dizilerek infaz edilirler veya rutubetli pis hücrelerde ölümünü bekleyip çürümeye terk edilirler. Buradaki Uygurlar para meselesinde bir birlerine çok acımasız davransalar da Aids’lilere hor gözle bakmaz ve dışlamazlar. Çünkü, bunlar bu amaçla gelerek Ruyli Uygur mezarlığına gömülecekleri günleri bekleyen zavallılardır.
Hamile kadınlar ile bebekli genç Anneler niçin burada özel değere sahiptirler ? sorusu ilk anda aklımıza gelir.Çin yasalarına göre 50 gramdan fazla eroin ile yakalananlara ölüm cezası verilir.Fakat,aynı miktarda eroin ile yakalanan hamile ve 6 aylıktan küçük emzikli bebekli anneler ve 14 yaşından küçük çocuklara ölüm cezası verilmeze. Para cezasına çarptırılarak gözetim altına alınır veya Kefillik’e verilirler.Bunlara kefil olacak birileri yoksa,domuz ahırından de kötü hücrelere atılırlar.Bu pis hücrelerde doğum yaparlar bir çoğu ise,buradaki doğumları esnasında hayatını kaybederler.Ruyli’de hamile veya bebekli genç annelerin fazlalığının nedeni budur. Bu anneler yakalansın veya yakalanmasın, zehir mideye boşaldıktan sonra ,zehir kana karışır. Ana Rahmindeki ve annesini emen bebek de emdiği sütten dolayı zehirlenir. Bu anneler bilmeden evlatlarının katiline dönüşürler. Ruyli’da 60-70 yaşında kadın erkek yaşlılar de var.Onlar beş vakit namazlarını eda ederler.Çizme ve Meslerinin altında veya elbiselerinin astarlarına gizlenmiş zehirden bir çoğu habersizdirler.
Ruyli’de dönen bu zehir ticareti kimlere ait ve bunun perde arkasındaki esas patronlar kimler? Bu işlerin en büyük patronları Hong Kong ve Makao’da yaşarlar. Bütün Çin genelinde organize olmuş,mükemmel örgütlü, zincir şeklinde çok iyi çalışan bir mekanızma mevcut. Bunlar yakalanmaz veya yakalanamaz.Aslında bunların bu kadar Uygur’a pek ihtiyacı de yoktur.Öyle ise,bunlar bu kadar Uygur’u Ruyli’ye niçin topladılar ?
Savaşta hedef şaşırtma diye bir yöntem vardır. Amaç, Sınır kontrol ve gümrük idareleri ve kaçakçılıkla mücadele birimlerinin dikkatini bu Uygurların üzerine merkezileştirmek ve esas hedefi gözden kaçırmak içindir.. Myanmar ile Çin arasındaki bu eroin ticaretinin bir yıllık hacmi Uygur bölgesinin yıllık gelirinden birkaç kat fazladır. Bu zehir ticaretinin patronları büyük miktarda mal naklederken, bu Uygurlardan 4 – 5 ve hatta 10 kişiyi değişik gümrük kapılarında yem olarak gönderirler. Ruyli’deki Uygurların bir çoğu Myanmarlı rehberlerin klavuzluğunda her gün bu komşu ülkeye gidip mal getirirler. Çin’in Sınır Muhafızları yem olarak atılan bu Uygurlarla meşgul olurken,milyar dolar kıymetindeki tonlarca zehir, Myanmar’dan Çin’in her hangi bir şehrine sesbiz ve sorunsuzca nakledilir. Uygurların bazen yakalanmadan para kazanması, şanslarından değil, Patronların Uygurların Ruyli şehrinde yaşaması,devamlı kalması ve kendilerine hizmet etmesi amacıyla yarattığı şartlardan dolayıdır.
Ruyli’deki Uygurlar Mezarlığı suratle dolmakta ve yeni mezar yerleri alınarak genişletilmektedir. Ölenler arasında hamile kadınlar,ana karnında daha dünyaya göz açmamış bebekler ve 25 yaşına kadar çocuklar ve genç kızlar çoğunluğu oluştururlar.Burada yaşayan 3 bin Uygur’un hepsinin ölüm listesinde isimleri mevcuttur.
Çin’in merkezi bölgelerinde eroin işinden başka yankesicilik,hırsızlık,kapkaççılık ve gasp suçlarına bulaştırılmış Uygur çocukların sayısının 35-40 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Çin genelinde eroin kaçakçılığı ve başka sosyal suçları meslek olarak icra eden ve hayatları sürekli tehdit altında olan Uygurların sayısının 60 bin civarında olduğu söyleniyor.
Dünyadaki bir çok suçun esas kaynağı, işsizlik ve yoksulluktur.Uygurları kendi yurtlarını bırakarak Çin’e gitmelerine , tehlikeli ve yasa dışı işlere ve cinayetlere bulaştırılmalarına sebep esas amil ise, işsizlik ve yoksulluktur.
Uygur bölgesine her yıl bir milyondan fazla göçmen Çinli transfer edilerek işe yerleştirilmektedir. 2008’de Çin’den bölgeye gelen seyyar Çinli işçi sayısının bir milyon 200 bin kişi olduğu yönetimin kontrolündeki medyada açıklanmıştır. Geçen yılın Mart ayında Urumçı şehir Komünist Partisi genel sekreteri merkezi Çin’den Uygur bölgesine iş için gelecek Çinlilerin 24 saat içerisinde işe yerleştirileceğini açıklamıştır. Ama,Uygurlara değil, 24 saat 24 yıl beklese de kendi vatanında iş yok. Fabrika ve İşletmelerin kapıları Çinlilere açık, ama Uygurlara kapalı. Fakat, Hapishanelerin kapıları Uygurlara her zaman açıktır. Merkezi Çin’de Uygur’a kiralık ev yok, ama ölen Uygur için mezar her zaman mevcut. Doğru ve yasal iş’e yol(imkan) yok, ama kaçakçılığa ve sosyal cinayetler (Yankesicilik,hırsızlık, Kapkaççılık ve gasp Vb.) için imkanlar bol.
Biz Uygurların karşı karşıya bulunduğumuz bu sorunu daha yüksek sesle Çin halkına ve dünya kamu oyuna anlatmamız lazım.
Onlarca Uygur internet sitelerinde Uygur şair ve yazarlar,tarihçiler,yorumcular Milletimiz içindeki problemleri ,hataları ve cinayet ve suçlarımızı dile getirerek,kendi milletimizin ayıplarını,hatalarını ortaya dökmekte ve bundan da gurur duymaktadır. Millete nasihatlar,öğütler ve tavsiyeler etmekten yorulmaktadırlar. Ama ana mesele ve tema, Uygurlarımız bu duruma nasıl düşürüldü ? noktasına gelince,bütün bülbüller ötmekten, bütün kalemler yazmaktan bir anda durur ve tatil ederler !?. Bu davranış vicdan mıdır? Milletimize olan görevimiz ve sorumluluğumuz bu mudur! ? Milletimizin böyle bir yaşam sürmek zorunda kaldığı bu devirde Uygur Aydınları kendi Milletini korumak için onlara kalkan olması gerekirken, tersine Uygur halkını Korunma kalkanı olarak kullanmaktadırlar.
Ey Uygurların saygıdeğer ve Milletimizin ümidi olan Aziz Aydınlar !
Sizlerin körpe ve sevimli yavrularınız gözünüzün önünde. Ama,sizin Kardeşinizin körpe ve sevimli yavruları Çin’de suç makinası veya Suçlunun birer kurbanı durumunda. Sizin kızınız veya Kızkardeşiniz yanınızda ve gözünüzün önünde. Ama sizin Kardeşinizin kızı veya kızkardeşi Ruyli’de,Myanmarda veya Kunming’de yaşamak için savaşmakta veya zehir yutarak para kazanmakta veya karnındaki bebeği ile birlikte ölmektedir. Bu Milletin büyük çoğunluğu böyle tehlikeli yollara mecbur bırakılarak ve böyle illegal iğrenç işlere bulaştırılarak ve zorla itilerek kırılıp yok olup bittiğinde,sizin birbirinden değerli Milleti Uyandıracak Eserlerinizi kim okuyacak ? Sizin evlatlarınız ve Torunlarınız sizin adınızı kimlerle birlikte yaşatacakler?
Etiketler: Genel » Makale AnalizBENZER HABERLER