logo

trugen jacn
13 Mart 2014

KUNMİNG’DE OLUŞMAKTA OLAN UYGUR MEZARLIĞI

 Kaynak   :    M.Azat ( Wechat/Başegim sitesi -Uygur Türkçesi ile)
Aktaran ve düzenleyen  : Hamit Göktürk

Ruyli, Çin’in güneyinde yer alan ve Merkezi Kumning şehri olan Yunnen eyaletine bağlı, Çin-Myanmar(Birmanya) sınırında  küçük bir İlçe.Bu İlçede 3 binden fazla Müslüman Uygur yaşamakta.Merkezi Çin’de Uygurların en çok  topluca  yaşadığı  bir şehir.Bu ilçe Çin’in merkezi Kunming şehri olan Yunnen Eyaletine bağlı. Yunnen eyaletinin diğer şehirlerinde ise,2 bin 500 civarında Uygur  dağınık olarak yaşamakta. Bu eyalette toplam 6 Bin civarında Uygur’un yaşadığı tahmin ediliyor.Buradaki Uygurların hemen hemen tamamı ticaret ile iştigal ederler,Bu Ticaretin merkezinde bir tek şey var ; EROİN. Ruyli sokaklarında    Uygurlara çokça  rastlanır. Bu küçük Uygur şehrinde Kaşgar,Hoten,Kuçar,Gulca,Urumçı ve Turfan  ve diğer şehirlere özgü şivelerde konuşan kalabalık  Uygur guruplarına  rastlamak olağan bir durum. Dükkan ve Restoranlardan Uygur müziğinin sesi yankılanır. Sokaklarda,Otellerde,Restoran  ve benzeri   yerlerde   ellerinde küçük bebeklerini  taşıyan veya hamile Uygur hanımlarına çokça rastlanır. Bu hanımlar Ruyli’deki  ticaretin sürekliliğini sağlayan itici motor gücünü temsil eder.Cuma günleri ezan sesinin duyulması  ile birlikte bu küçük şehirdeki  Cami dolup taşar. küçük ilçenin yollarına seccadeler serilir ve Cuma namazı kılınır. Bunun yanında en önemli olay Ruyli’deki Müslüman Uygur mezarlığının  gün geçtikçe dolması. Burada yapılan eroin ticareti Yunnen merkezli 5-6 ben Uygur ile sınırlı değil. Guandung, Şanghay ve Pekin başta diğer Çin şehirleri  de buna dahildir. Urumçı başta diğer bütün şehirlerimizde eroin ticareti ve bu ticaretin lojistik(arka cephe) hizmetleri ile geçimini sağlayan Uygurların tahmini sayısı 20-25 bin arasında. Uygur çocuklarını kaçırmak ve onların iç organlarını satmak de bu eroin ticaretinin bir yan faaliyeti durumunda. Bu ticaretten ekmek yiyen toplam Uygur nüfusun sayısı 100 bin civarında. Son yıllarda eroin kaçaklığından yakalanan ve Çin genelindeki çeşitli Hapishanelerde yatan Uygur  tutuklu ve mahkumların sayısı yaklaşık  7- 10 bin arasında değişmekte. Bu durum ise, buzulun  görünen kısmı.  Eroin kaçaklığı ve ticaretinden ibaret bu savaşın  ön cephesinde savaşanlar, helak olan bu işin savaşçıları ve komutanlarının  hemen hemen tamamı Uygurlardan oluşur. Ancak, buzdağının  görünmeyen tarafında  saklanan, cüz’i bir kazanç için  aldanan  çaresiz  Uygurların  yok

Ve Viran olmalarının bedeline  çok büyük kazançlar elde edenler ve bu muazzam servete erişenler  başkaları. Bu kaçak Suç örgütlerinin  Organizatörleri  hiçbir zaman yakalanmaz veya yakalanamazlar.

Ruyli’de 6 ay süre ile görev yapan ve isminin açıklanmasını  istemeyen bir Uygur yiğidi, Çilişçi= Güreşçi  takma  adı   ile  Hantengri sitesinde şunları  yazıyor ;

“ Ruyli’de 1 gram Eroin  60 Yen(10 $)  Yunnen’in merkezi Kunming şehrinde  200 Yen( 37 $) Duangdog’da ise 400 yen( 67 $) .Bu eyalette yaşayan 5 bin Uygur canını  ortaya koyarak ,dağları,tepeleri aşmakta ve eroin kaçakçılığı  yapmaktadır. Hatta  bu işle yalnız kendileri değil, karılarını, Çocuklarını, Ana Babalarını, kız ve erkek Kardeşlerini ve bütün sülalesini de bu işe bulaştırmakta ve aile boyu bu işi yapmaktadır. Çin Hükümeti, Ruyli’de eroin kullanmayı,fuhuşu ve kumarı  serbest bırakmış durumda.Hiç bir engel ve yasaklama koymuyor. Kita Çin’inin en büyük Kumarhanesi bu şehirde bulunuyor. Ülkenin her tarafından gelen Fahişeler ve Myanmar’dan gelen çocuk  seks köleleri  bu şehirde  çokça  mevcut.Bu şehirde  Uygurlara Urumçı ve Kaşgar sokaklarındaki gibi  her an rastlayabilirsiniz. Cadde ve Sokaklardaki Uygur Aşevi ve Restoranlardan gelen leziz yemek kokusu, görkemli Restoranlardaki ziyafetler ve düğünler size sanki kendi ülkenizde yaşadığınızı  hatırlatır.

Çin’in her hangi bir şehrinde  ev kiralayamayan ve otele kabul edilmeyen  Uygurlar Ruyli’de  neden bu kadar serbest bırakılıyor ? Ruyli, niçin bir Uygur şehrine dönüştürüldü ?

Ruyli’de eroin kaçakçılarına Terlik yapan  bir Uygur  ustaya 10 bin yen(1650.$) elbise diken  bir Uygur  Terziye ise 10-15  bin yen(1.650- 2.500 $)  aylık ödenir. Çanta yapan sanat erbabı de  sanatını icra eder. (Terlik,Elbise ve Çantalara eroin gizlemek için özel bölümü yapılır.) Hamile ve bebekli Uygur kadınları ise,gündelik maaşla kiralanırlar. Bunlara bir günde ödenen ücret, kendi memleketlerinde  bir, hatta 2 yıl çalışıp elde edemeyecekleri kazançtan daha fazla.dır. Mescit.Cami,Otel,Mezarlıklar ve akla gelen her yer  eroin ticareti yapılan pazara dönüşmüş durumda.Uygurların en güvenli şekilde eroin pazarladığı yer ise,  mescit ve Camilerdir.Büyüklüğü  iğde tanesi  büyüklüğünde  plastik kapsüllere doldurulan eroin,hamile ve bebekli Kadınlara 100 adetten fazla,  15 yaşından küçük çocuklara ise,50 adetten fazla  miktarda yutturulduktan sonra , yakalanmaması ve selametle bu işten dönmesi için dualarla uğurlanırlar.Bu kiracılar ücretlerini peşin olarak alırlar.Ruyli’de yaşayanhemen hemen her kes bu eroin ticaretinde bir şekilde rol alırlar.Ruyli’ye yeni gelen Uygurlar ilk başta çok para kazanırlar.Memleketteki ailelerine büyük miktarda para yollarlar.Arada  memleketlerine dönerek ,Cami ve Mescitlere bağış yapar. Yetim – öksüz ve dulları ile  Fakir aileleri de unutmaz. Akrabalarına ve Mahallesindeki komşularına büyük ziyafetler verir. Onların duasını almaya çalışırlar.Ancak,bunların bir çoğunun mezarı Ruyli’de kalır. Ruyli Mezarlığına her hafta en az 1-2 Uygur  defnedilir.Yazgıları bir birlerinden farklı olmayan Ruyli Uygurları, kendi aralarındaki alış verişlerde bir birlerine çok acımasız davransalar da Cenaze namazlarına mutlaka iştirak ederler. Mülayım,yumuşak, duygulu  ve şafkatlı birer mumine dönüşürler. Cenaze   götürülürken beyazlara bürünmüş Kadınlar ölünün arkasından yüksek sesle  ağıt yakar. Erkekler ise,sessizce  cenaze ile birlikte mezarlığa gelirler.Cenaze toprağa verilirken, gözyaşı dökmeyen kalmaz.Onlar,belki ölenlere belki de muhtemel takdirlerinin aynı olabileceğini  düşünerek kendileri için ağlıyorlar!? Kim bilir . Onlar, acımasızlık içinde şafkat, şafkat içinde acımasızlık gizlenen  iç dünyalarını  tahlil edebilecek halde değiller.

Ruyli’de ölenler “Mal” naklederken yuttuğu plastik eroin dolu kapsülün patlaması sonuncu zehirlenerek ölenler,Hapishanede öldüğü için verilen cesetler veya idam cezaları kurşuna dizilmek suretiyle infaz edilerlendir. Ruyli’de ölenlerin yerine Memleketten yeni yeni Uygurlar geldiği için Ruyli’deki Uygurların  sayısı azalmaz,tersine günden güne çoğalmakta. Ruyli’de tutuklanan, öldürülen,mal ve mülkleri müsadere edilen Uygurlar pek çoktur. Ama,aynı işi yaptığı halde hiç yakalanmayan,öldürülmeyen ve mal mülkleri müsadere edilmeyen “Şanslı” Uygurlar de  mevcut.Burası bazılarının zehir içtiği, bazıların ise zehir içenlerin kanının içildiği esrarlı bir şehircik.

Ruyli’da hamile,bebek emziren gelinler,kız  çocukları, erkekler arasında Aids illetine yakalanmış  ölüm tarihleri yaklaşan kişiler de mevcut. Onlar bir az daha hayatta kalabilmek  için eroin’e muhtaçtırlar. Burada serbestçe eroin içilebilir, Ölümünü bekleyen bu insanların arasında “Mal Nakletmek” işinden  iyi para kazananlar de var.Onlar kazandıklarının büyük bir bölümünü  ailesine gönderirler. Bu işte yakalananlar kurşuna dizilerek infaz edilirler veya  rutubetli pis hücrelerde  ölümünü bekleyip çürümeye terk edilirler. Buradaki Uygurlar para meselesinde bir birlerine çok acımasız davransalar da Aids’lilere hor gözle bakmaz ve dışlamazlar. Çünkü, bunlar  bu amaçla gelerek Ruyli Uygur mezarlığına  gömülecekleri günleri bekleyen  zavallılardır.

Hamile kadınlar ile bebekli genç Anneler niçin burada  özel değere  sahiptirler ? sorusu ilk anda aklımıza gelir.Çin yasalarına göre 50 gramdan fazla eroin ile yakalananlara ölüm cezası  verilir.Fakat,aynı miktarda eroin  ile yakalanan hamile ve 6 aylıktan küçük emzikli bebekli anneler ve 14 yaşından küçük çocuklara ölüm cezası verilmeze. Para cezasına çarptırılarak gözetim altına alınır  veya Kefillik’e  verilirler.Bunlara kefil olacak birileri yoksa,domuz ahırından de kötü hücrelere atılırlar.Bu pis hücrelerde doğum yaparlar bir çoğu ise,buradaki doğumları esnasında hayatını kaybederler.Ruyli’de hamile veya bebekli genç annelerin fazlalığının nedeni budur. Bu anneler yakalansın veya yakalanmasın, zehir mideye boşaldıktan sonra ,zehir kana karışır.  Ana Rahmindeki  ve annesini emen bebek de emdiği sütten dolayı zehirlenir. Bu anneler bilmeden evlatlarının katiline dönüşürler. Ruyli’da 60-70 yaşında kadın erkek yaşlılar de var.Onlar beş vakit namazlarını eda ederler.Çizme ve Meslerinin altında veya elbiselerinin  astarlarına  gizlenmiş zehirden   bir çoğu habersizdirler.

Ruyli’de dönen bu zehir ticareti kimlere ait  ve bunun perde arkasındaki esas patronlar kimler? Bu işlerin en büyük patronları Hong Kong ve Makao’da  yaşarlar. Bütün Çin genelinde  organize olmuş,mükemmel örgütlü, zincir şeklinde çok iyi    çalışan  bir mekanızma mevcut. Bunlar yakalanmaz veya yakalanamaz.Aslında bunların bu kadar Uygur’a pek ihtiyacı de yoktur.Öyle ise,bunlar bu kadar Uygur’u Ruyli’ye niçin topladılar ?

Savaşta hedef şaşırtma diye bir yöntem vardır. Amaç, Sınır kontrol  ve gümrük idareleri ve kaçakçılıkla mücadele birimlerinin dikkatini bu Uygurların üzerine merkezileştirmek ve esas  hedefi gözden kaçırmak içindir.. Myanmar ile Çin arasındaki bu eroin ticaretinin bir yıllık  hacmi   Uygur bölgesinin yıllık gelirinden birkaç kat fazladır. Bu zehir ticaretinin patronları büyük miktarda mal naklederken, bu Uygurlardan 4 – 5 ve hatta 10 kişiyi değişik gümrük kapılarında yem olarak gönderirler. Ruyli’deki Uygurların  bir çoğu Myanmarlı rehberlerin  klavuzluğunda   her gün  bu komşu ülkeye gidip mal getirirler. Çin’in Sınır  Muhafızları yem olarak atılan bu Uygurlarla meşgul olurken,milyar dolar kıymetindeki tonlarca zehir, Myanmar’dan Çin’in her hangi bir şehrine  sesbiz ve sorunsuzca nakledilir. Uygurların bazen yakalanmadan  para kazanması, şanslarından değil, Patronların Uygurların Ruyli şehrinde  yaşaması,devamlı kalması  ve kendilerine hizmet etmesi amacıyla yarattığı şartlardan dolayıdır.

Ruyli’deki Uygurlar Mezarlığı suratle dolmakta ve yeni mezar yerleri alınarak genişletilmektedir. Ölenler  arasında hamile kadınlar,ana karnında daha dünyaya  göz açmamış bebekler ve 25 yaşına kadar çocuklar ve genç kızlar çoğunluğu oluştururlar.Burada yaşayan 3 bin Uygur’un hepsinin  ölüm listesinde isimleri mevcuttur.

Çin’in merkezi bölgelerinde eroin işinden başka yankesicilik,hırsızlık,kapkaççılık ve gasp suçlarına bulaştırılmış  Uygur çocukların sayısının 35-40 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Çin genelinde eroin kaçakçılığı ve başka sosyal suçları meslek olarak icra eden  ve hayatları sürekli tehdit altında olan Uygurların sayısının  60 bin civarında olduğu  söyleniyor.

Dünyadaki bir çok  suçun esas kaynağı, işsizlik ve yoksulluktur.Uygurları kendi yurtlarını bırakarak Çin’e gitmelerine , tehlikeli ve yasa dışı işlere ve cinayetlere  bulaştırılmalarına sebep esas amil  ise,  işsizlik ve yoksulluktur.

Uygur bölgesine her yıl bir milyondan fazla göçmen Çinli transfer edilerek işe yerleştirilmektedir. 2008’de  Çin’den bölgeye gelen seyyar Çinli işçi  sayısının  bir milyon 200 bin kişi olduğu yönetimin kontrolündeki medyada  açıklanmıştır.  Geçen yılın Mart ayında  Urumçı şehir Komünist Partisi genel sekreteri merkezi Çin’den Uygur bölgesine  iş  için gelecek  Çinlilerin 24 saat içerisinde işe yerleştirileceğini açıklamıştır.  Ama,Uygurlara değil, 24 saat 24 yıl beklese de  kendi vatanında iş yok. Fabrika ve İşletmelerin kapıları Çinlilere açık, ama Uygurlara kapalı. Fakat, Hapishanelerin kapıları Uygurlara her zaman  açıktır.  Merkezi Çin’de  Uygur’a  kiralık ev yok, ama ölen Uygur için mezar  her zaman mevcut. Doğru ve yasal iş’e  yol(imkan) yok,  ama kaçakçılığa ve sosyal cinayetler (Yankesicilik,hırsızlık, Kapkaççılık ve gasp Vb.) için imkanlar bol.

Biz Uygurların  karşı karşıya bulunduğumuz bu sorunu daha yüksek sesle Çin halkına ve dünya kamu oyuna  anlatmamız lazım.

Onlarca Uygur internet sitelerinde Uygur şair ve yazarlar,tarihçiler,yorumcular Milletimiz içindeki problemleri ,hataları ve cinayet ve suçlarımızı  dile getirerek,kendi milletimizin ayıplarını,hatalarını ortaya dökmekte  ve bundan da  gurur duymaktadır. Millete nasihatlar,öğütler ve tavsiyeler etmekten yorulmaktadırlar. Ama  ana mesele ve   tema,  Uygurlarımız bu duruma nasıl düşürüldü ?  noktasına gelince,bütün bülbüller ötmekten, bütün kalemler yazmaktan bir  anda durur ve  tatil ederler !?.  Bu davranış vicdan mıdır? Milletimize olan  görevimiz ve  sorumluluğumuz bu mudur! ? Milletimizin böyle bir yaşam sürmek zorunda kaldığı bu devirde  Uygur Aydınları kendi Milletini korumak için onlara  kalkan olması gerekirken, tersine Uygur halkını Korunma kalkanı olarak kullanmaktadırlar.

Ey Uygurların saygıdeğer  ve Milletimizin ümidi olan Aziz Aydınlar !

Sizlerin  körpe  ve sevimli  yavrularınız  gözünüzün önünde. Ama,sizin Kardeşinizin körpe ve  sevimli yavruları Çin’de suç makinası veya Suçlunun birer kurbanı durumunda. Sizin kızınız veya Kızkardeşiniz yanınızda ve gözünüzün önünde. Ama sizin Kardeşinizin  kızı veya kızkardeşi Ruyli’de,Myanmarda veya Kunming’de yaşamak için savaşmakta veya zehir yutarak para kazanmakta veya karnındaki bebeği ile birlikte ölmektedir. Bu Milletin büyük çoğunluğu  böyle  tehlikeli yollara  mecbur bırakılarak ve böyle illegal  iğrenç işlere  bulaştırılarak ve  zorla itilerek kırılıp yok olup bittiğinde,sizin  birbirinden değerli Milleti Uyandıracak Eserlerinizi   kim okuyacak ?   Sizin evlatlarınız  ve Torunlarınız sizin adınızı kimlerle birlikte yaşatacakler?

Etiketler: »
Share
1790 Kez Görüntülendi.