Son Dakika
Hamit Göktürk
Çin Komünist Partisi güdümündeki Çin medyası her olayda olduğu gibi,Son Kunming olayında da tamamen hükümet yanlısı bir tutum sergilemiştir. Kunming olayını şiddet ve terör olayı olarak tanımlamakta, tek taraflı ve yanlı propaganda yapmayı sürdürmektedir.
Buna karşılık uluslar arası bağımsız medya, Çin’in resmi açıklamalarına yer vermekle birlikte, olayın nedenleri ile gerçek mahiyeti ve perde arkası gibi temel sebep ve amiller üzerinde durmaktadır. Olayı gerçekleştirdiği iddia edilen 8 kişilik gurubun bunu neden yaptıkları üzerinde fikir yürütmekte . Bağımsız basının bu olay üzerindeki ortak görüşü ise, Çin hükümetinin işgalı altında tuttuğu Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurlara karşı yaptığı baskı,zulüm ve hukuksuzluk, ve buna karşı günden güne artan karşı koyma eylemleri üzerinde yorumlar yapmakta ve sonuçları hakkında tahminler yürütmektedirler.
The Washington Post gazetesi bu olayın tesadüfi olmadığını özellikle belirterek şöyle yazmaktadır ; “ Doğu Türkistan’ın milli isyanlar ve karşılıklara sahne olması yeni bir olay değildir. Yıllardan beri süregelen bir durumdur. Ancak,Kunming ve Pekin’de meydana gelen son olaylar diğerlerinden çok farklı gözükmektedir. Bu iki olay Uygurların Çin yönetimine ihtar amacıyla yaptıkları çok özel eylemlerdir.Kunming olayı çok hassas bir zamanda meydana geldi.Yanı Çin’in yüksek dereceli yetkilileri ile Çin’in her bölgesinden Pekin’e gelen kukla halk vekillerinin toplantısına denk gelmesi dikkat çekicidir. Bu olay Çinliler ile Müslüman Uygurların karşılıklı ilişkilerinin zaten kötü olduğu bir zamana denk gelmiştir. Bu olayın durumu daha da kötüleştireceğini yani,Çin yönetiminin Uygurlara karşı baskı ve zulümlerini daha da arttıracağını,aynı derecede Uygurların karşı hareketlerinin çapının daha de büyüyeceğinin tahmin edildiğini ve bunun de büyük endişe yarattığı dile getiriliyor.
New York Times gazetesi ise şu ifadelere de yer veriyor ; “ Çin hükümeti sürekli olarak Milletlerin Kardeşliğinden dem vurur ve var gücü ile bunun propagandasını yapar. Kunming olayında akan kanlar bu propagandaların gerçek olmadığının en açık kanıtı olarak ortadadır.
Çin’in söylemlerini Kunming’da akıtılan kanlan inkar etmiş ve yalanlamıştır. Çin hükümeti yıllardan beri “sert şekilde bastırma,kafasını kaldıranı derhal ezme,hiç acımama ve sıfır tolerans ve merhamet” gibi faşist sloganlar ile Uygurları sindirmeye ve yok etmeye çalıştı. Ancak,Kunming olayından sonra Çin medyasında “yumuşak Ses”lerin çıkmaya başladığına şahit oluyoruz. Çin, Merkez Tv.(CCTV.)haber portalında Çin halkına seslenirken ; “ Olayın gerçek mahiyeti ne olursa olsun, sevgiye ve iyi niyete olan inancınızı yitirmeyin. Adaletin gücüne inanın” ifadelerini kullanıyor.
Çin Komünist Partisinin resmi organı konumundaki “Halk” Gazetesi ise, “ Öfkenizi bir bütün Millete (Uygurlara) değil, sadece Teröristlere yönlendirin” ifadelerine yer veriyor.
Avustralya Gazetesi” Güçlenmekte Olan Uygurların Direnişi Xi Jing Ping’i Zor durumda Bıraktı.” Başlığı ile yayınladığı haber yorumda ; Başkan Xi’nın milli gerginlikleri ortadan kaldırmaya çok ihtiyacı olduğu kesindir. Kunming’deki korkunç olayda 33 kişinin bıçak darbeleri ile öldürülmesi,gerçekte Çinliler ile Uygurlar arasındaki eski Husumetin günümüzde yeni yansıması ve durumun daha de korkunç ve karanlık mecralara yönelişinin bir göstergesidir.Uygurlar kendi Vatanlarında azınlık durumuna düşürüldü.Ülkedeki ekonomik gelişmelerden sadece göçmen etnik Çinliler yararlanmakta. Uygurlara reva görülen benzer dramatik uygulamalar, etnik ayırımcılık ve aşağılanmalar bardağı taşırmakta. Onlara sözde verilen “Otonom Hak ve Hukuk” hiçbir zaman gerçeğe dönüşmemiş ve uygulanmamıştır. Çin, 5 türlü güçle mücadelesini sürdürdüğünü ifade ediyor ; Bunlar Tibetliler, Tayvan Bağımızlık yanlıları, Falunggung’cular, (Milyonlarca Çinlinin inandığı yeni bir mezhep) Demokratik Çinliler ve Uygurlardır. Bunların içinde Çin’in güvenliğini en fazla tehdit eden ise Uygurlardır. Uygurlar Kunming saldırısı ile Çinli diktatörlere son ikazını iletmiş oldular. Bu çok önemli mesaj yüklü ikaz, Çinli Liderleri Kurultay’da okuyacağı nutuklarını değiştirmeye ve yeniden yazmaya mecbur bıraktılar.”
Gazete Pekin’de bulunan siyasi Tarihçi Jim Leopold’ın şu ifadelerine yer veriyor ; “ Çin yönetimi, şimdi çok zor durumda.Olay nedeniyle Uygurları daha fazla suçlarlarsa etnik gerginlik daha da artar ve durum kontrolden çıkabilir.Eğer olayın etnik gerginlikten çıktığını itiraf ederse,Parti’nin hizmetlerini yanı kendi rejimini ve Milliyetler politikasını inkar etmiş olurlar.”
İngiliz Guardian gazetesi Kunming olayını gerçekleştirenler hakkında özellikle durmakta ve şunları yazmaktadır; “ Biz olayın gerçek delillerinin daha ortaya çıkmadığı böyle bir aşamada şunları söyleyebiliriz; Erkek ve kadınlardan oluşan olayın faillerinin esas amacı hakkında ancak,yorum yapabiliriz. Çin Hükümeti bu tür olaylar vuku bulduğunda,her zaman olayı dini radikalızm ve ve Milli Bölücülük olarak açıklar. Şu bir gerçektir ki; Uygurların büyük bir kısmı kendi durumundan hiç de memnun değiller. Onlar gündelik yaşamında,etnik aşağılamalardan tutun da yönetimin dini ve milli ve kültürel faaliyetlere karşı koyduğu yasak ve kısıtlamalar başta bir çok yasal olmayan uygulamalardan çok müzdarip ve şikayetçidirler. Ayrıca.Doğu Türkistan’a akın halinde göç ettirilen Çinli göçmenlerden de hiç hoşnut değiller. Uygurların kahir ekseriyeti bağımsızlık yanlısıdırlar. Ama,onların bütün bu arzu ve şikayetlerini Talibanlara bağlamak ve onlar gibi İslami bir devlet kurma arzusunun bir ifadesi olarak algılamak doğru değildir. Çin,Şanghay İşbirliği Teşkilatını kullanarak Uygurları, komşusu Türkistan Cumhuriyetleri, Pakistan ve Afganistan’dan gelecek destek ve yardımlardan mahrum bırakmıştır. Kunming olayı Uygur-Çin ilişkilerinin ne kadar gerginleştiğinin açık bir ifadesidir. Uygurların bağımsızlık hareketleri 19 ve 20.yüzyıllarda da hiç durmadan devam etmiştir. Uygurlar, 1863, 1933 ve 1944 yıllarında bağımsız Doğu Türkistan devletlerini kurmayı başarmışlardır. Komünist Çin Yönetimi bölge’yi işgal ettikten sonra, mevcut Doğu Türkistan Cumhuriyetini hile ile yutmuş ve ortadan kaldırmıştır. Uygurlara karşı Çin Halkı ve devletinin eskiden beri bakış açısı hiç te olumlu değildir.(kötü gözle bakagelmiştir.) Bundan sonra da bu bakış açısının daha de olumsuz yönde seyredeceğini tahmin etmek zor değildir.”
Etiketler: Görüş Yorum
BENZER HABERLER