KAMPTAN KAÇAN  MÜLTECİ UYGUR’DAN YÜREK BURKAN SÖZLER : “ ÇİN’E  İADE EDİLİP ÖLDÜRÜLMEKTENSE, KENDİ İRADEMİZLE ÖLÜMÜ  GÖZE ALARAK  KAÇMAYI YEĞLEDİK.”  

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Fransa merkezli AFP. Ajansı,  12 Kasım tarihli bültenin’de,  Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve hukukuz uygulamalarından kaçarak Tayland’a sığınan ve bu ülkedeki bir toplama kampında  tutulan 160 Mülteci Uygur’dan 100 kişinin kamptan kaçtığı bilgisine yer vermiş  ve bu haber de medya ile birlikte   Sitemizde de  yer almıştı.

Hür Asya Radyosu Muhabiri  Rukiye Hanım,  Tayland’ın  Sangla  bölgesindeki bu kamptan kaçan bi Uygur Türkü ile telefonla konuşmayı başardı.Kaçanlardan  biri olan  ve  isminin açıklanmasını istemeyen  Müslüman Uygur  kaçmaları  ile ilgili şöyle konuştu ,” Tayland Hükümeti bizi ülkeye kaçak girdiğimiz için yasalarına göre 6 ay hapis cezasına çarptırdı ve bu kamplarda tuttu. Bizlerin  6 aylık cezamız bitti. 8.aya giriyoruz,ancak serbest bırakılmadık. Bu arada bizim kendilerinden kaçtığımız Çinli İşgalcilerin adamları Kampımıza geldi.Bizler ile görüşmek istediler.Onlar,bizi Çin’e geri götüreceklerini söylediler.Büyük korku ve endişeye kapıldık.Ayrıca,kampta şartlar çok kötü idi.. Verdikleri yemek miktarı günden güne azaldı.Doymuyorduk.Hepimiz nemli ve sıcak iklim ve   kötü beslenme, hayat şartlarından dolayı hastalandık.Kampta cilt  hastalığına yakalanmayan hiç kimse kalmadı.Sürekli kaşıntılardan müztariptik  ve deri’de yaralar oluşmaya başladı.Kamp yetkilileri ancak,yatağa düşecek derecede hastalanırsanız.ancak hastaneye görürebiliriz diyerek tedavi olma teleplerimizi geri  çevirdiler. Çok zor şartlarda yaşamak zorunda kaldık.Üstelik,Çinliler kampa gelip bizi  geri götürmekle tehdit edince büsbütün korktuk ve Çin’e iade edilmektense  yakalanma ve ölüm tehlikesini de göze alarak kaçmaya karar verdik.” Şeklinde konuştu.

Muhabirin kaçma nedenleri ve kaçışın  nasıl gerçekleştirdikleri ile  kendilerine gıda ve insanı yardım ulaştırılıp ulaştırılmadığı  yolundaki sorularını şöyle cevaplandırdı,” Kaçmamızın en başta gelen sebeplerinden biri Çin’e iade edilmek  korku ve endişesi idi. Eğer bizi iade ederlerse Çinliler bizi  çiğ çiğ yiyeceklerleri kesin.(Kafir Hitaylar bizlerni ham yeydu.)Bizler onların (Çin’in) zulmünden kaçtık,Kendi vatanımızda huzurlu ve normal hayatı  yaşayamadığımız için her şeyi göze alarak buralara geldik. Biz  Çin’e iade edilmektense,ölümü göze aldık.Ormanlarda aç ve susuz kalmayı ,yaralanmaları ve zorlukları,çileyi  göze aldık. Ne olursa olsun düşüncesi ile  kaderimize boyun eğerek Kamptan kaçmayı yeğledik.

Kampın kapısına önce gözcüler koyduk.Onları Uygun zamanda bizi ikaz ettiler.Birbirimizin omuzlarına basarak yüksek duvarlardan atladık.Kaçanların çoğu kadın ve çocuklardır.İçlerinde 4-5 genç erkek vardı.Kaçanlarımızdan  bir kısm kadın ve çocuklar  yakalandı. Onlara bir Hanım kefil olmuş ve Onları Malaysa  sınırına götürmüşler.Ancak burada da kaldıkları Otel’de polis yakalamış ve otele hapsetmişler..Kapılarını dışarıdan  kilitlemişler.Ancak,yemek vermek için   açıyorlarmış.Bunlara çok yazık oldu.Zavallılar zor durumdalar.

Bize söylendiği gibi pek yardım gelmiyor. Yeterli gıda ve yemek alamıyoruz.Kullanılmış ihtiyaç fazlası giyim eşyaları geliyor.Mecburen bunları giyimek zorunda kaldık. Battaniye,yatak,yorgan Vs. yaşam ve insani ihtiyaç malzemeleri ise,hiç  gelmedi. Parasal yardım de şimdiye kadar  almadık.”dedi.

Öte yandan Çin’in  “ Yer Küresi’nde Zaman” gazetesinde yer alan bir  diğer haberde  ,Çin’in Tayland’ın Sangla Başkonsolosluğu’nun Çing adlı bir yetkilisinin “ Bu kişilerin Uygur olduğunu tesbit ettik. Bu tanımlamanın kesinleşmesi halinde, bunların tamamı Çin’e geri götürülecektir.” açıklamasına yer verdi.

Öte yandan, Sangla Eyaleti Sosyal Gelişim ve İnsani Sorunlar Teşkilatı’ndan Jaras Çumpan,bu Mültecilerin aranmakta olduğunu ve bu kişilerin  insan kaçakçılarının ele geçirmesinden endişeli olduğunu de açıkladı.

 Ancak,Japonya’daki bir konferans’a katılarak konuşma yapan Tayland İnsan Hakları Teşkilatı’nın yetkilisi   Chald,Uygur mültecilerin Çin’e iade edilmesinin insan hakları ve hukuka aykırı olduğunu ifade etmiş ve bunların bir üçüncü bir ülkeye gitmelerine izin verilmesi gerektiğini açıklamıştı.

Kaynak  :  rfa.org.Uighur/Kişilik Hokuk/ Hacı Kutluk