Son Dakika
Ran Meir ( Araştırmacı-Yazar / Clarionproject.org)
Çin’in kuzeybatı bölgesindeki Doğu Türkistan’da yaşayan büyük bir Müslüman azınlığı var, Uygurlar. Sayıları resmi rakamlara göre 10-20 milyonlar arasında ifade ediliyor. . Yaşadıkları bölge, Doğu Türkistan veya resmi söyleme göre Sincan’dır. Bu bölge yüz ölçümü olarak Fransa’nın üç katı büyüklüğündedir.
Doğu Türkistan, Çin’in kuzeybatısındadır ve sınırları Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan,Rusya, Moğolistan, Pakistan, Hindistan ve Tibet’tir.
1933’te merkez Çin hükümetine karşı bir isyan sırasında Doğu Türkistan bağımsızlığını ilan etti. On bir yıl sonra, 40.000 askerlik bir donanıma sahip olan ve Rusya tarafından desteklenen bu ülke, Çin’e karşı toprakları için yeniden savaşmaya başladı .Doğu Türkistan Milli Ordusu Urumçi den 10 mil uzaktaki Manas’a kadar gelip dayanmıştı. Stalin, daha büyük diplomatik sebepler yüzünden bu Orduya durmaları için büyük baskı yaptı. İleri harekatını durduran Doğu Türkistan Cumhuriyeti yönetimi Çinlilerle pazarlık yapmak zorunda kaldı.
Doğu Türkistan Cumhuriyetinin 5 önde gelen Lideri Doğu Türkistan’ın başkenti Gulca’dan Kazakistan’a gitti.Oradan Pekine gitmek için Rus uçağına bindiler. Çin medyası, daha sonra bu Liderlerin bir uçak kazasında öldüğünü bildirdi. Daha sonra Doğu Türkistan Cumhuriyeti Eğitim ve kültür bakanı ‘Seyfettin Azizi) Uygurlar adına Mao ile işbirliği yaptı ve Çin’de özerk bir bölge oluşturmak için bir anlaşma imzaladı. Bu durum Doğu Türkistanlı Müslümanlar tarafından ihanet olarak görüldü.
1955’ten bu yana, bölge özerk statüde olarak biliniyor. Ancak bu Özerk Yönetim icraatlarında Pekin’ten bağımsız olarak hiçbir şekilde kendi başına icraat yapamıyor. Özerk yönetimin bağımsız bir biçimne sahip olmadığını iddia ediyor. Ordunun, polisin, resmi dil vb. özerk yasalarda yazılı tüm hususların merkezi Çin yönetimi tarafından ihlal edildiğini söylüyorlar. Ayrıca, Çin’de getirilen Çinli “yerleşimciler” ‘in giderek bölgenin demografik yapısını ve özelliklerini dönüştürmek için çalışıtklarını belirtiyorlar.
Kanada, Toronto’da ikamet eden “Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti ” başkanı Ahmetjan Osman : Doğu Türkistan için bağımsızlık istiyoruz.
Doğu Türkistan’daki diğer önemli Müslüman örgütler bölgedeki Müslüman Uygurların insan hak ve hukuklarını ve Ülkelerinin hür ve bağımsız olmasını savunan ve bu konuda mücadele etmekte olan Dünya Uygur Kongresi (WUC) ve Çin tarafından bir terör örgütü olarak ilan edilen Doğu Türkistan İslam Harekatı (ETESA) ‘dır .Çin,bu Örgütleri düşman olarak görüyor ve ATSA’nin ülke’de Hilafet kurmak istediğini de iddia ediyor.
Clarion Projesi Arap İşleri Analisti Osman’la Çin’deki ve özellikle Doğu Türkistan’daki İŞİD tehdidiyle ilgili konuştu.
Clarion Projesi: Şimdiye kadar, DAİŞ (İŞİD) tarafından Çin’de veya Doğu Türkistan’da herhangi bir saldırı gerçekleştirilmedi. Söylentilere göre, İŞİD Ortadoğu menşe’ili olduğu bir gerçek. Bu örgüt sizce özellikle Doğu Türkistan’a doğru hareket etmeyi planlıyorlar mı?
A. Osman: İŞİD bünyesinde faaliyet gösteren bazı Müslüman Uygurlar arasında Çin hükümeti için çalışan (çift taraflı) ajanların çalıştığına kesinlikle inanıyorum. Bu çift taraflı Çin Ajanlar bu grubun üst düzey yetkilileri içinde olduğuna inanıyoruz.
İŞİD’in yayınladığı videolara bakarsanız, burada İŞİD “Çin’de kan dökmek” ve “Çin’i kan içine boğmak istiyor ” şeklinde konuşmalar geçiyor. Bu tür söylemlerin Çin tarafından provake edildiğine inanıyoruz. Bu ve benezeri dağıtılan videolarda Çin’in parmağının olduğuna kesinlikle inanıyoruz.
Bunun nasıl olduğunu soracak olursanız ; bu Video görüntüleri İŞİD. değil bizzat Çin’in kendisinin yanı bu örgüt içine yerleştirdikleri Çinli Ajanlar tarafından yapılmış ve dağıtılmış olduğuna inanıyorum.
Bu nedenle Çin’in bu örgütün içinde sızdırdıkları ve yerleştirdikleri Ajanlarının işi olduğunu düşünüyorum.
A. Osman: Çin, DAİŞ(İŞİD)’ı Doğu Türkistan’a ve Uygur halkına bulaştırarak bunu bahane etmek ve bu suretle Uygur Müslümanları daha çok ezmek ve baskı yapmak istiyor. DOğu Türkistan’daki baskı,zulüm,assimilasyon ve soykırım uygulamalarını dana da arttırmak ve tutumunu sıkılaştırmak istiyor. Doğu Türkistan’daki İŞİD terör tehdidini özellikle büyütmek istiyor. Bu nedenle İŞİD adına böylesi görüntüler ve bildiriler yayınlatarak durumu daha vahim hale getirmek ve kriz yaratmak istiyor.
Çin’in bu tutumuna uluslararası toplum çok daha iyi farkındadır. Çin’in Doğu Türkistan’i işgal altındaki bir askeri bölgeye çevirmek için bir böyle bir gerekçe ve mazerete ihtiyacı vardır. Çin, İŞİD ve İslamcı teröristler algısı yaratarak kendisi için böyle büyük bir “Tehdit” ve önemli bir bir mazeret uydurmuş oldu.
Bunun nedeni, Çin’in Yeni İpek Yolu (One Belt, One Road) projesidir. Bu projenini Buluşma ve Düğüm noktası Doğu Türkistan’dın ve bu projenin bütün bağlantıları bu ülke üzerindendedır. Bu proje, Çin’in geleceği için hayatı olup, ekonomisi ve küresel ticareti için de çok önemlidir.
Doğu Türkistan, Çin ile Avrupa arasında olduğu kadar aynı zamanda Çin ile Ortadoğu arasındaki buluşma noktasıdır. Bu nedenle Çin’in bu alandaki istikrar ve güvenliğe ihtiyacı vardır. Çin yönetimi ve bu yüzden bu bölgeye daha fazla güvenlik kuvveti ve askeri güç kaydırmak istemektedir.
Doğu Türkistan,topraklarında barındırdığı petrol,doğal gaz ve diğer strtejik mineraller dolayisiyle sadece kendisi için değil,Çin için de hayatı öneme haizdir. Bu yüzden Çin hükümeti, daha fazla askeri güç getirmek ve bölge halkına daha çok baskı ve zulmetmek için İŞİD’i bir tehdit ve bahane olarak ileri sürmekte ve göstermektedir.
Clarion Projesi: Sizce Çin’de İŞİD’in gerçek bir tehdidi var mı?
A. Osman: Çin’e veya Doğu Türkistan için şu anda İŞİD’i ciddi bir tehdit olarak görmüyorum ve hatta küçük bir tehdit olduğuna dahi hiç inanmıyorum.
BENZER HABERLER