Son Dakika
O gün Urumçi’de Uygurların yaşadığı 18 katlı bir binada çıkan yangında 44 kişi hayatını kaybetti . Bu kişilerin çoğunluğunu anneler ve çocuklar oluşturdu. Yangından çıkan anne ve çocukların çığlıkları binalar arasından Urumçi’ye yayılarak internet ve sosyal medya aracılığıyla dünyaya ulaştı. Ama,ÇKP İşgal güçlerinin engellemesi sebebiyle kimse onlara yardım edemedi. Çünkü Çin’in Kovid-19’u sıfıra indirme planıyla bölgenin karantinaya alındığı ve bu nedenle binaların, evlerin kapılarının dışarıdan kilitlendiği bir dönemdi . Üstelik yangında yanarak hayatını kaybedenlerin bir kısmının anne-babası ve eşleri cezaevlerinde ve kamplarda olduğundan binalardaki kadın ve çocukların kapıları kıracak fiziki gücü yoktu.
Çevredeki binalarda bulunan komşular, yangında mağdur olanların çığlıklarını duyup, büyük üzüntü yaşadı ancak kendi binalarının kapıları da dışarıdan kilitlendiği için yardıma gelemediler. Çinli itfaiyeciler, binanın halatlarla çevrelenmesi ve daha fazla COVID tecrit önlemi olarak oluşturulan ahşap bariyerler gibi doğal ve insan yapımı nedenlerden dolayı binaya hemen yaklaşamadı.
Çin, trajedide hayatını kaybedenlerin kimliklerini ve sayılarını gizli tuttu ve şimdiye kadar bu konuda hiç bir resmi açıklama yapmadı. Uygur aktivistlerin Çin işgal yönetimine yönelik şu sorular hale cevap verilmedi:
Diasporada yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri bu Urumçi yangınında yakılarak katledilen kardeşlerini asla unutmadılar. Bu felaketin 1. yıldönümünde çeşitli etkinlikler düzenleyerek ve sosyal medya üzerinden paylaşımlar yaparak bu faciayı unutmadıkların gösterdiler. Yangında yakılarak katledilen yakınları için ” Toplama kampları felaketini yaşayan tüm toplumumuzun savunmasız bir parçasıydılar. Yangının olmadığı zamanlarda dahi tutuklanan anne-baba ve yakınlarının dramının ateşinin içinde yanıyorlardı zaten. Buna bir örnek ise, Kembernisa ve üç çocuğu yanarken, eşi Mehmet Niyaz Mehmet Ali ve oğulları İlyas Mehmet Ali’nin ise Urumçi Cezaevi’nde hapis cezalarını çekiyor olmaları idi. Eğer bu ailenin baba ve kardeşleri ailesinin yanında olmuş olsa idi, O zaman bu felaketten Çin işgal yönetimini asla sorumlu tutamazdık. Ancak,biz şuna kesinlikle inanıyoruz ; bu felakete sebep olanlar tarihin her hangi bir devresinde bir gün mutlaka bunun hesabını vereceklerdir. ” Dünya bu felaket sahnelerini unutmuş olabilir ama biz unutmadık ve asla unutmayacağız!” diyorlar.
Türk Milletini ve Yönetiminin Hem dertlik Duyguları ve Taziye Açaklamasını Asla Unutmayacağız !
Türkiye başta Diaspora’da yaşayan Uygur Türkleri Urumçi yangın felakatinin yaşandığı bu korkunç günlerde Türk Milletinin kadirbilir tutumunu ve T.C. hükümetinin bir basın açıklamasıyla Uygur Türkleri için baş sağlığı ve taziye mesaji yayınlamasını asla unutmadıklarını belirtiyorlar. Bu kara günlerde bu açıklamaların Türk Milleti ve devletinin kendilerini hiç bir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarının bir göstergesi olduğunu ifade ederek teselli buluyorlar.
İşgalci Çin Suçluluk Psikolojisi ile Yangın Felaketi Hakkında Susmayı Tercih Ediyor
Türkiye başta olmak üzere Avrupa Parlamentosu açıklamalar yaparak Çin yönetiminden Urumçi yangını hakkında doğru ve güvenilir bilgileri paylaşmalarını ve sorumlulardan hesap sormalarını talep etti. Ancak,İşgalci ÇKP yönetimi Suçluluk Psikolojisi ile Yangın Felaketinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen bu olay hakkında Susmayı Tercih Ediyor .
24 Kasım 2022 Urumçi Yangın Trajedisi İşgalci Çin’in Etnik Uygur Soykırımının Tipik Bir Örneğidir
24 Kasım 2022’de Doğu Türkistan’in başkenti Urumçi’de yaşayan yangın ve sonrasında katledilen çoğunluğu kadın ve çocukların bulunduğu 44 Uygur Türkü’nün ı bilinçli olarak katledilmesi Çinli işgalcilerin etnik Uygur soykırımının tipik bir öreği olarak tarihteki yerine almıştır. Kendisini onurlu ve insanlığın bir parçası olarak gören her birey ve kurum bu trajik yangın sahnelerini hatırlamalı ve canhıraş feryatlar içerisinde yanarak ve boğularak ölen masum Uygurları asla unutmamalıdır. İnsanlık bu dramatik sahnelerden gerekli ibret ve dersleri almalıdır.
Bu acılı anma gününde insanlık alimine şu gerçeği hatırlatıyoruz. Cinayetin soruşturulması katile emanet edilirse saha adaletin ışığıyla değil, düşmanlık tohumlarıyla kaplanacaktır.
Kaynak : bitterwinter.org(Kökbayrak)
BENZER HABERLER