Son Dakika
ABD merkezli Uygur İnsan Hakları Projesi’nden Uzman Araştırmacılar, sızdırılan Çin gizli Polis dosyaların analizini kullanarak toplamda yüz binlerce kadının muhtemelen gözaltına alındığı sonucuna vardıklarını bildirdi. Karakaş Belgeleri olarak tanımlanan Hackerler tarafından sızdırılan Çin işgal polisine ait gizli dosyalara göre Hoten’e bağlı 200 bin nüfuslu Karakaş ilçesine bağlı köyler ve diğer yerleşim birimlerinde yaşları 80’in üzerinde olan 400’den fazla kadının, Kuranı Kerim okumak, öğretmek, dini değerlere uygun tesettürlü kıyafetler giymek ve dini bilgi edinmek veya yaymak suçları nedeniyle Çin polisi tarafından tutuklanarak mahkum edildikleri bildirildi. Tutuklanan bu Uygur kadınlarının çoğunun Kuranı Kerim okuduğu için mahkum edildikleri bilgisini de paylaştı. Raporda bu tutuklamalara ait bazı detaylar ise şöyle :
A-) 2007 yılında Çin’in iç kesimlerinde ticaret yaparken Çinli Müslümanlar(Hui’lere)na ait Medreselerde Kuranı Kerim okumayı öğrenmek
B-)2009-2011 yılları arasında etrafına topladığı küçük bir grup Uygur kadına Kur’anı Kerim öğretmek
Karakaş ve Kaşgar Konaşeher (Eskişehir) Gizli Polis Dosyaları
Hackerlerce dışarıya sızdırılarak ifşa edilen Karakaş ve Kaşgar Konaşeher Belgeleri olarak tanımlanan Doğu Türkistan’daki Çin Gizli Polis dosyaları ilk olarak 2022’de İngiliz yayın kuruluşu BBC de dahil olmak dünyanın önde gelen çeşitli medya kuruluşları tarafından yayınlandı. Uygur Kadınlarının Kuranı Kerim öğrendiği ve öğrettikleri için mahkum edildiklerine ait gizli bilgiler ile Çin’in Uygur kadınlara yönelik diğer insanlık dışı uygulamaları Uzmanlar ve Araştırmacılar tarafından ilk kez analiz edilerek yayınlandığı bildirildi.
Çin’in sızdırılan gizli Polis Belgelerinde yer alan bilgilere göre Uygur kadınlarının sorgularındaki ifade ve zorla alınan itirafları onların Doğu Türkistan’daki Çin tipi Toplama kamplarda veya Hapishanelerde hapsedilmeleri ile sonuçlandığını göstermektedir. Uygur kadınlarına yönelik suçlar arasında toplumda dini figür çağrıştıran tavırlar sergilemek ve hareket etmek Yasadışı dini kıyafet giymek, evlerinde Kuranı Kerim ve dini kitaplar bulundurmak ,bu dini materyalleri başkalarına vermek ve satışını yapmak yasadışı dini toplantılara katılmak ve resmi olarak dini aşırıcılığın bir işareti olarak görülen içkisiz ve müziksiz bir düğünler düzenlemek ve diğer eylemler yer alıyor.
Prof. Dr.Rachel Harris : Ustaz ve Buvi(Buvüm) olarak Tanınan Uygur Kadınlar Şehirli kadın Toplum Liderleridir
Prof.Dr.Harris, Uygur diasporası arasında yaşayan Ustaz ve Buvilerin hâlâ önemli bir rol oynadıklarını belirtiyor. Ancak ,Çin’in baskıla ve yasaklamaları yüzünden Uygur toplumunda çok az sayıda büwi geleneğinin hayatta kaldığını, onların söyledikleri “ Hikmetler, Şiirleri, şarkıları ve dini toplantıları da dahil olmak üzere büwilerin liderliğindeki kültürün tamamen susturularak ve bastırılarak yok edildiğini de ifade ediyor.
Uygur İnsan Hakları Projesi Raporu : Çin’in İnsan Haklarındaki Kötü Sicili İçin Önemli Bir Kanıt
Uygur İnsan Hakları Projesinin yayınladığı bu yeni Rapor, İngiltere, ABD ve diğer batılı ülkelerin geçtiğimiz hafta BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin Çenevre’de Çin’in Uygurlara yönelik insan hakları ihlallerini kınadığı bir dönemde denk gelmesi dikkat çekici bulunduğu bildiriyor. Ayrıca, bu yeni rapor Çin’in insan hakları siciline ilişkin önemli bilgiler ve kanıtlar sunan nadir bir belge niteliğinde olduğu belirtiliyor.
Çin’in BM. Büyükelçisi Xu’nun İddiası : Rapor İdeolojik, Asılsız ve Yalan
Uygur İnsan Hakları Projesinin yayınladığı bu yeni Raporunu cevaplayan Çin’in BM Büyükelçisi Chen Xu, ” Uygur bölgesindeki İnsan hakları konusundaki kaygıların yersiz olduğunu, içeriğinin yanlış anlama veya yanlış bilgilendirmeden kaynaklandığını ve “ Birkaç ülkenin Çin’in gerçeklere değil, ideolojik önyargılara ve asılsız söylentilere ve yalanlara dayandığını,Çin’in asılsız şekilde suçlanarak karalandığını ” iddia ederek Çin’e yönelik suçlamaları reddettiği bildirildi.
BENZER HABERLER