logo

trugen jacn

DİN DÜŞMANI İŞGALCİ ÇİN,KURAN-I KERİM OKUYAN YAŞLI UYGUR HANIMLARI CEZALANDIRIYOR

Suçları Kur’an okumak: Binlerce yaşlı Uygur kadın işgalci Çin hapsinde

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM) 

İslam dini başta olmak üzere Hıristiyanlık ve  diğer semavi dinlerin azılı düşmanı ateist ve soykırımcı ÇKP Faşist rejimi işgalindeki Doğu Türkistan’da Kurani Kerim okuyan binlerce yaşlı Uygur Hanımları Hapishane  veya toplama kamplarına hapsederek cezalandırdığı açıklandı.

Geçtiğimiz yıllarda  Hackerlerce sızdırılan  Çin polis belgelerinin son yapılan  araştırma ve incelemelerine  göre Doğu Türkistan’ın çeşitli kent ve şehirleri ile diğer yerleşme birimlerinde  yüz  binlerce yaşlı  Müslümanın  Türk  Hanımın sırf Kur’an-ı Kerim okudukları için  çeşitli şekilde cezalandırıldıkları  bilgisine ulaşıldığı  bildirildi.

Uygur İnsan Hakları Projesi (UHRP) Raporu : sadece Karakaş İlçesin 400 Yaşlı Uygur Kadın Tutuklandı 

ABD merkezli Uygur İnsan Hakları Projesi’nden  Uzman Araştırmacılar,  sızdırılan Çin gizli Polis dosyaların analizini kullanarak toplamda yüz binlerce kadının muhtemelen gözaltına alındığı sonucuna vardıklarını bildirdi. Karakaş  Belgeleri olarak tanımlanan  Hackerler tarafından  sızdırılan Çin işgal  polisine ait gizli  dosyalara  göre Hoten’e   bağlı 200 bin nüfuslu Karakaş  ilçesine bağlı köyler ve diğer yerleşim birimlerinde   yaşları  80’in üzerinde olan  400’den fazla kadının,  Kuranı Kerim okumak, öğretmek, dini değerlere uygun tesettürlü  kıyafetler giymek ve dini bilgi edinmek veya yaymak suçları  nedeniyle Çin polisi tarafından  tutuklanarak  mahkum edildikleri bildirildi.  Tutuklanan bu Uygur kadınlarının  çoğunun Kuranı Kerim  okuduğu için mahkum edildikleri bilgisini de paylaştı.  Raporda bu tutuklamalara ait bazı detaylar ise şöyle :

  1. Patihan Imin (Fatihehan Emin)  :  2017 yılında 70 yaşında iken    tutuklanarak 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. kendisine yöneltilen suç ise,  46 yıl önce Nisan ve Mayıs 1967 aylarında   Kur’anı Kerim  öğrenmek, Okumak  ve okutmak ,  2004- 2005 yıllarında ise Tesettürlü ( tutucu,gerici ve muhafazakar) dini kıyafetler giymek ve evde elektronik ortamda Kur’an okuyucu bulundurmak
  2. Ezizgül Mehmet(Azizegül Mehmet)   1970 doğumlu :  Şubat 1976’da, yani henüz beş ya da altı yaşındayken, annesiyle birlikte üç gün boyunca yasa dışı olarak Kur’an-ı Kerim okumakla suçlandı. 6 Temmuz 2017’de gözaltına alındı ​​ve  ÇKP güdümlü Çin yargısınca 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
  3. Aytilla Rozi    35 yaşında : Gizli Çin Polis Belgelerine  göre  en uzun hapis cezası 20 yıl olarak  bu Uygur Hanıma verildi.   Kendisine isnat edilen suçlar ise  şöyle ;

A-) 2007 yılında Çin’in iç kesimlerinde ticaret yaparken Çinli  Müslümanlar(Hui’lere)na ait  Medreselerde Kuranı Kerim  okumayı öğrenmek

B-)2009-2011 yılları arasında  etrafına topladığı küçük bir grup  Uygur kadına Kur’anı Kerim öğretmek

Çinden Sızan Kamp Belgeleri: Karakaş Listesi

Karakaş ve Kaşgar Konaşeher (Eskişehir) Gizli Polis Dosyaları 

Hackerlerce dışarıya sızdırılarak ifşa edilen Karakaş ve Kaşgar Konaşeher Belgeleri olarak tanımlanan  Doğu Türkistan’daki Çin   Gizli  Polis dosyaları ilk olarak 2022’de İngiliz yayın kuruluşu  BBC de dahil olmak  dünyanın önde gelen  çeşitli medya kuruluşları tarafından yayınlandı. Uygur Kadınlarının Kuranı Kerim öğrendiği ve  öğrettikleri için mahkum  edildiklerine ait gizli bilgiler ile Çin’in  Uygur kadınlara yönelik  diğer insanlık dışı uygulamaları Uzmanlar ve  Araştırmacılar tarafından ilk kez analiz edilerek yayınlandığı bildirildi.

Çin’in sızdırılan gizli Polis Belgelerinde yer alan bilgilere  göre  Uygur kadınlarının sorgularındaki  ifade ve zorla alınan itirafları onların Doğu Türkistan’daki  Çin tipi Toplama kamplarda veya Hapishanelerde hapsedilmeleri ile sonuçlandığını göstermektedir. Uygur kadınlarına yönelik  suçlar arasında  toplumda dini figür  çağrıştıran   tavırlar  sergilemek  ve hareket etmek Yasadışı dini kıyafet giymek, evlerinde  Kuranı Kerim ve  dini kitaplar bulundurmak ,bu dini materyalleri başkalarına vermek ve satışını yapmak yasadışı dini toplantılara katılmak ve  resmi olarak dini aşırıcılığın bir işareti olarak görülen  içkisiz ve müziksiz bir düğünler  düzenlemek ve diğer eylemler yer alıyor.

Prof. Dr.Rachel Harris  :  Ustaz ve Buvi(Buvüm) olarak Tanınan Uygur Kadınlar Şehirli kadın Toplum Liderleridir

 Londra Soas Üniversitesi’nde etnomüzikoloji profesörü ve  bu yeni raporun ortak yazarlarından olan  Rachel Harris, Ustaz ve Buvi(Buvüm) olarak tanınan Uygur Kadınların Şehirli kadın Toplum Liderleri  olduğunu  ve bunların  ise, 1980’lerden sonra Doğu Türkistan’a  Orta Doğu’dan gelen reformist İslami hayat tarzlarını benimsediklerini belirtiyor. Ayrıca bu şehirli  Uygur kadın liderlerin bu öncülük rollerini yurt dışında dini eğitim almak  ve ülkeler arası  ticaret için kullandıklarını  de belirtiyorlar. Uygur Büwilerin aynı zamanda çoğunlukla kırsalda yaşayan  Uygur topluluklarında yaşayan kadın dini liderler olduğunu ve  toplumda önemli bir  etki ve güce sahip olduklarını  Müslüman Uygurların  doğumdan   ölüme kadar olan tüm  hayatlarında dini  ritüellerini yönetmek, çocuklara eğitim vermekten ve kadınların dini ve kültürel faaliyetlerini denetlemekten sorumlu olduklarını de belirtiyor.
Prof. Harris Çin yönetiminin  bu kadın liderlere yönelik uygulamalarını Uygur kadınlarını dini baskıdan kurtarılması olarak tanımlıyor ve iddia ediyor.  Ancak, Çin yönetimi  sözde “Uygur Kadınlarını özgürleştirmek adına bu Ustaz ve Buviler kurumunu  gerçekten ortadan kaldırdığını de ifade ediyor.

Prof.Dr.Harris, Uygur diasporası arasında  yaşayan Ustaz ve Buvilerin  hâlâ önemli bir rol oynadıklarını belirtiyor.  Ancak ,Çin’in baskıla ve yasaklamaları yüzünden  Uygur toplumunda çok az sayıda büwi geleneğinin hayatta kaldığını, onların söyledikleri  “ Hikmetler, Şiirleri, şarkıları ve dini toplantıları da dahil olmak üzere büwilerin  liderliğindeki  kültürün tamamen susturularak ve  bastırılarak yok edildiğini de ifade ediyor.

Uygur İnsan Hakları Projesi Raporu : Çin’in İnsan Haklarındaki Kötü Sicili İçin  Önemli Bir Kanıt

Uygur İnsan Hakları Projesinin yayınladığı bu yeni Rapor, İngiltere, ABD ve diğer  batılı ülkelerin geçtiğimiz hafta  BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin Çenevre’de  Çin’in Uygurlara yönelik   insan hakları ihlallerini  kınadığı bir dönemde denk gelmesi dikkat çekici bulunduğu  bildiriyor. Ayrıca, bu yeni rapor Çin’in  insan hakları siciline ilişkin   önemli bilgiler ve kanıtlar  sunan nadir  bir belge niteliğinde olduğu belirtiliyor.

Çin’in BM. Büyükelçisi  Xu’nun İddiası : Rapor  İdeolojik, Asılsız ve Yalan

Uygur İnsan Hakları Projesinin yayınladığı bu yeni Raporunu  cevaplayan  Çin’in BM Büyükelçisi Chen Xu,  ” Uygur bölgesindeki İnsan hakları konusundaki kaygıların yersiz olduğunu, içeriğinin yanlış anlama veya yanlış bilgilendirmeden kaynaklandığını ve “ Birkaç ülkenin Çin’in gerçeklere değil,  ideolojik önyargılara ve asılsız söylentilere ve yalanlara dayandığını,Çin’in asılsız şekilde suçlanarak karalandığını ” iddia ederek Çin’e yönelik suçlamaları reddettiği bildirildi.

Share
256 Kez Görüntülendi.