Son Dakika
28 Temmuz 2014 tarihinde Ramazan bayramının ilk günü, Doğu Türkistan’ın Kaşgar iline bağlı Yarkent ilçesindeki İlişku kasabası, işgalci Çin ordusu tarafından ağır silahlarla bombalandı. Bölgede 3 yerleşim yeri haritadan tamamen silindi. En az 2 binden fazla masum Uygur Türkü öldürüldü. Olayla bağlantısı bulunan 50 binden fazla insan ise tutuklandı. Çin’in İlişku’da 28- 31 Temmuz 2020 tarihleri arasında gerçekleştirdiği katliamı, ifşa eden ve katliamın bazı ayrıntılarını yazdığı bir mektupla dünyaya duyurmayı başaran Yarkentli Uygur genci 22 yaşındaki Ebubekir Rahim, 6 Ağustos 2014’te Yarkent’te tutuklanarak hapse atıldı.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Çin’in 2014 yılında Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği Yarkent-İlişku Katliamı, Pekin tarafından halen bir sır olarak dünya kamuoyundan gizleniyor. Doğu Türkistan’a giderek, konuyu araştıran ve yaşanan acıları gün yüzüne çıkarmak için çalışan bir Fransız gazeteci, o yıllarda sınır dışı edildi. Çin’in ortaya koyduğu kitlesel baskılar sonrası gerçekleşen katliamda, 28-31 Temmuz 2014 tarihinde 3 bine yakın Doğu Türkistanlı hayatını kaybetti. Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı aktivist Nureddin İzbasar, Yarkent Katliamı’nın 6. yıl dönümünde yaşanan acıların bir tanığı olarak gerçekleşen insan hakları ihlallerini ve acı olayı anlattı.
Türkiye’de doktora çalışmasına devam eden Doğu Türkistanlı aktivist Nureddin İzbasar, Çin’in 21. yüzyılda ortaya koyduğu vahşeti şu sözlerle anlattı:
“Bundan tam altı sene önce, Doğu Türkistan’ın güneyindeki Kaşgar iline bağlı Yarkent ilçesinde bir katliam meydana geldi. Aslında, 2008’den itibaren Çinliler, Doğu Türkistan’daki seyahat özgürlüğünü kısıtlayarak, kamusal alanda ibadet özgürlüğünü kısıtlayarak ve 2010’dan sonra da başörtüsüne ve ibadet özgürlüğüne yasak getirerek baskılarına hız vermişti. O yıllardan itibaren, insanların şahsi mülklerine baskınlar yapılarak insanların özgürlüğü kısıtlanmaktaydı.
Yarkent, Doğu Türkistan’ın en önemli şehirlerinden biridir. Nüfusu 1 milyonu aşan şehir, 1514-1696 senesinde Doğu Türkistan’ı yöneten Yarkend Said Hanlığının başkentliğini yapmıştır Doğu Türkistanlılar için önemli bir dini ve kültürel merkezdir. Ve halkı, dinine ve kültürüne çok bağlıdır. 2014 yılına gelindiğinde, bu bölgede çok vahim hadiseler yaşandı.
Zaten Doğu Türkistan’ın genelinde yaşanan baskılar neticesinde, Yarkent ve İlişku’da da olaylar çıktı. Bu olayları tetkileyen hadiselerden bazıları, Çinli bir sarhoşun, Doğu Türkistanlı bir aileye çarpması sonrası yaşanan trafik kazasında ailenin bebeğinin ölmesi hadisesidir. Bu olayda, Çinli sarhoşa ceza dahi verilmezken, olaya tepki gösteren Uygur Türkleri gözaltına alındı. Başka bir olayda ise, 18 Temmuz 2014’te Çinli görevliler ev ev gezerek daha önce bahsettiğim başörtüsü yasağına yönelik baskınlar düzenliyor. Baskınlardan birinde, başörtülü birisinin evi açması sonucu, evin yaşlı dedesinin mukavemet göstermesi sonucu, Çinli polis ölüyor. Olaydan sonra, Çin polisi evdeki küçük çocuk dahil herkesi öldürüyor. Ve en vahimi de, Ramazan ayının son günü olan 28 Temmuz 2020 tarihinde, Beşkent isimli köyde teravih namazı sonrası, başörtüsü yasağına uymayan onlarca kadın gözaltına alınıyor. Müslüman Uygur Türklerinin “Bu bizim dinimizin gereği, mahremimize el uzatıyorsunuz” şeklindeki itirazları sonuçsuz kalıyor. Olay arbedeye dönüşüyor ve çatışmalar ortaya çıkıyor. Bu olayların Yarkent’in genelinde duyulması. Halkı, kısmi bir ayaklanmaya teşvik ediyor. Bu olaya Doğu Türkistanlılar yoğun bir şekilde destek oluyor. Çatışmalar ağır bir şekilde devam ediyor. Ancak, Çinlilerin elinde tüm teçhizatlar varken, Doğu Türkistanlılar çiftçilik eşyaları ile karşılık verebiliyorlar. Bunun üzerine Çin, çok sert bir şekilde müdahale ediyor. Havadan ve karadan bölgeyi ablukaya alan Çin ordusu, çok sert müdahaleler yapıyor. Çin, kendisine mukavemet gösteren 4 adet köyü adeta haritadan siliyor. Orada en az iki bin insanın ölümüne neden oluyor ve en az 50 bin insanın tutuklandığını biliyoruz.”
BENZER HABERLER