1949’dan beri Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerin işsizliğe ve ülke kaynaklarından dışlanarak sürekli yoksulluğa mahkum edilmelerinin esas nedeninin Çin işgal yönetiminin bu ülkede uyguladığı acımasız, vahşi, sömürgecilik politikaları ile Uygurlara yönelik ayırımcı ve dışlayıcı ekonomi uygulamaları olduğu bildirildi.
Çin’in resmi “Xinjang” gazetesinin 28 Şubat tarihli haberine göre, “2022’de Uygur Özerk Bölgesi’nin kişi başına düşen ekonomik geliri yüzde 12,1 artacağı, bölgedeki yoksul insan sayısının 2021’de 950 bin iken 2022’de 250 bine düştüğü, yoksulluktan kurtarılan Uygurların yıllık gelirinin ise 14 bin 951 yuan’a( yaklaşık 2 bin $) yükseltildiği, ayrıca Çin merkezi hükümetinin bölgeye yaptığı doğrudan yatırımın %59 arttığı ve bu yatırımlar sonucu kurulan yeni işletme ve Fabrikalara alınan işçi sayısının ise 1.87 milyon kişi olduğu iddia ediliyor. Yazıda ayrıca bölgenin ekonomik büyümeye ilişkin veriler ile işgal rejiminin onlarca yıldır üzerinde durduğu Uygur bölgesinde “yoksulluğun ortadan kaldırılması” sloganının hala vurgulanmaya devam etmesi dikkatlerden kaçmıyor.
Dr.Mecit : Çin’in ilgili Açıklamaları Gerçekleri Yansıtmıyor
ABD’de yaşayan Doğu Türkistanlı Araştırmacı ve ekonomi bilimleri Uzmanı Dr.Kayser Mecit , İşgalci Çinli yetkililerin Doğu Türkistan ile ilgili olarak son açıkladığı ekonomik verilerini değerlendirirken şunları söyledi : “Çin işgal rejiminin açıkladı son ve önceki tüm verileri bölge gerçeklerini asla yansıtmamaktadır. Ayrıca, Çin’in açıkladığı bu rakamlara ekonomi çevreleri ve tüm dünya şüpheyle bakıyor. Ayrıca, Çin yönetimi son 3 yıldır devam eden korona salgınının yayılmasının önlemek adına 2922’de en acımasız ve katı şekilde uygulamıştır. Bu nedenle 2022’de Çin’in imalat, hizmet sektörü ile ve tüketici pazarları durma noktasına gelmiştir. Bu açıdan bakıldığında, Çin’in açıkladığı bu tür verilerin gerçeklere uygun olmayan ve şişirilerek abartılı bir rapor olduğu söylenebilir.”
Uygur Türkleri Çin’in En Yoksul ve Fakir “Vatandaşları”
Dr. Mijit, Çin’in kendi yoksulluk standartlarını Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan yoksulluk standartlarıyla karşılaştırdığını, buna göre Uygurların kendi topraklarında sömürgeciler tarafından ” Çin’in en yoksul ve Fakir Vatandaşları” haline dönüştürüldüklerini belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı : ” Doğu Türkistan’da yaşayan bir Uygur’un ortalama aylık geliri bin(1.000 yuan = 150 $ civarında)’ Yuan civarındadır. Bölgede yaşayan Çinli göçmenlerin gelirleri ise bunun en az 4-5 kat oranında fazladır. Çin hükümetinin asıl amacının Uygurları etnik bir ulus olarak yoksullukla boğuşan insanlara dönüştürmek, onları sürekli yoksul ve muhtaç durumda tutarak onlar üzerinde tam siyasi ve ekonomik kontrol sağlamaktır. Çin işgal yönetiminin Uygurları bütün bir ulus olarak Çin’deki en fakir insanlar haline getirmesinin esas amacı tamamen siyasidir ve Uygurları topyekün bir ulus olarak ekonomik soykırımla da yok etmek amacı taşıdığı açıktır. ” şeklinde konuştu.
Dr.Uluyol : Çin Ekonomisi Doğu Türkistan’daki Enerji Kaynaklarına Bağımlı
İstanbul Sabattin Zaim Üniversitesi’nde öğretim üyesi ve İslam iktisatçısı Dr. Burhan Uluyol, Özgür Asya(rfa.org/Uyghur)radyosuna, son yıllarda Uygur bölgesindeki siyasi ve ekonomik duruma ilişkin olarak görüşlerini şu sözlerle açıkladı : “Çin’deki ekonomik uygulamalar doğrudan ÇKP yönetiminin politikalarına bağlıdır. Enerji kaynakları temini açısından çok zengin olan Doğu Türkistan’daki yer altı ve yerüstü kaynakları Çin’in ülke içindeki tek kaynaktır. Çin yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik ekonomik soykırım de uyguluyor. Uygurları ekonomik hayattan dışlayarak etnik ayırımcılık yapıyor. Bölgenin zengin kaynaklarını Çin’e taşıyor. Ülkenin kalkınması ve Uygurların hayat standartlarının yükseltilmesi için bu zenginliklerden hiç pay ayırmıyor. Bu suretle bölgede yaşayan bu toprakların sahipleri olan Uygurların her zaman yoksulluk içinde bırakıyor.
Doğu Türkistan’in Enerji Kaynaklarından Sadece Çin ve Çinliler Yararlanıyor
Dr.Uluyol, Doğu Türkistan’daki zengin enerji kaynaklarından sadece yaşayan ve etnografik asimilasyon amacı ile bölgeye göç ettirilen etnik Çinliler ile merkezi Çin hükümetinin yararlandıklarını belirterek sözlerini öyle sonlandırdı : ” Çin hükümetinin bölgedeki enerji kaynaklarını sürekli geliştirmesi sadece Çin hükümetini ve bölgeye zorla göç ettirilen göçmen Çinlileri zenginleştirmiş, Uygurlar ise bu gelişmenin dışında bırakılmıştır. Özellikle Uygur çiftçiler, topraklarına el konulduğu, iş gücünün kamplara kapatıldığı ve kalanların ise, merkezi Çin’deki fabrikalarında ucuz işgücüne dönüştürüldüğü için yıllardan beri yoksullukla boğuşuyorlar, kendi vatanlarında işsizlik ve açlık içinde acı ve istirap çekiyorlar.
Çin,Doğu Türkistan’daki Zengin Enerji Kaynaklarına Bağımlı Hale Gelmiştir
New York’ta yaşayan Çinli Ekonomi Uzmanı Zheng Xuguang , uluslararası durum açısından 2022’de Çin’de ciddi bir ekonomik gerileme olacağını düşündüğünü belirterek şöyle konuştu : ” Çin yönetiminin açıkladığı Uygur bölgesindeki ekonomik veriler çok abartılı ve ekonomik iyileşme iddiaları inandırıcı ve doğru değildir.
Çin’in Uygur bölgesinde ekonomi politikaları tamamen sömürgeciliğe dayanıyor. Özellikle son Rusya -Ukrayna savaşından sonra enerji fiyatları çok artmıştır,Bu yüzden Çin, büyük ölçüde Uygur bölgesindeki enerji kaynaklarına bağımlı hale gelmiştir. Çin’deki bu ekonomik gerileme sebebiyle 2022’de Uygur bölgesine yaptığı yatırımlar da azalmıştır.
“Geçen yıl Çin’in ekonomik gerilemesinde 3 önemli sebep etkili olmuştur.
Bu etkenler şöyle ;
- Covid-19 salgınında Çin’in acımasız “sıfır tolerans” uygulamaları
- ABD dolarının Çin Yeni karşısında değer kazanması
- Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması sonucu iki ülke arasındaki savaş
Elbette ki ABD dolarının güçlenmesi tüm dünya ekonomisini etkilemiştir. Ancak Çin’deki “Sıfır Salgın” uygulamaları tüm hizmet sektörü için sert bir darbe olmuştur. Ukrayna-Rusya savaşı enerji fiyatlarını yükseltmiştir.
Bütün bu sebepler Çin’in enerji kaynağı temini açısından Uygur bölgesi için ekonomik bir fırsat yarattığı söylenebilir. Çünkü geçen yıl orta Çin’deki eyaletlerin ekonomik gelirleri çok düşmüştür. Ekonomik kriz Çin’in doğu kıyı bölgelerinde de de şiddetli olarak seyretmiştir. Ama zengin enerji kaynaklarına sahip Uygur bölgesinde durum biraz daha hafif olmuştur. ” dedi.