UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin İşgal yönetiminin 2017’den beri Doğu Türkistan genelinde açtığı  yüzlerce Çin tipi Nazi Toplama Kamplarına hapsettiği milyonlarca Uygur, Kazak ve diğer Türk  Gençlerinin  Karaciğerlerini zorla  sökerek(çıkararak)  canlı organ pazarlarında  en az 160 bin dolardan    pazarladığı açıklandı.

Avustralya merkezli Herald Sun gazetesi, Avustralya Stratejik Politika Enstitüsünün (ASPI) tarafından yayımlanan Çin’in organ ticaretiyle ilgili bir raporunu  manşetine taşıdı.

Raporda Çin hükumeti  işgalindeki  Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine ve diğer Türk topluluklarına karşı işlediği bir dizi insan hakları ihlali bir kez daha gündeme geldi. Raporda, Pekin’in toplama kamplarına aldığı savunmasız Doğu Türkistanlıların organlarını zorla sökerek canlı organ karaborsada  pazarladığı ve bu satıştan milyarlarca dolar kazandığını bildirdi. Raporda , Uygurların bedenlerinden zorla sükülen bu canlı  organlardan sağlıklı bir karaciğerin 160 bin ABD dolarına satıldığını bunun ise,  Çin hazinesine   yıllık  an üz 1 milyar ABD doları  katkı sağladığını  bildirdi. Ayrıca raporda Çin’in canlı organ ticareti ile  ilgili   çok ürkütücü bilgiler ayrıntılı olarak yer alıyor.

HASTANELER ÇİN TOPLAMA KAMPLARINA YAKIN

Ayrıca raporda, Uygurlardan zorla organ çalarak organ naklini gerçekleştiren hastanelerin, Çin toplama kamplarının yakınında bulunduğu bilgisini de paylaştı. Çin’in Uygur gençlerinden zorla organ söken Hastanelerde yapılan ameliyat sayısının ve kısa bekleme listelerinin  bu Hastanelerde  aynı zamanda  “zorla organ toplama” yapıldığını gösterdiğini ortaya koyuldu. BM insan hakları uzmanları, etnik, dilsel veya dini azınlıklardan gözaltına alınanların rızaları olmadan zorla kan testlerine, ultrason ve röntgen gibi organ muayenelerine tabi tutulabileceğine dair güvenilir bilgiler aldıklarını söyledi. İncelemelerin sonuçlarının, organ tahsisini kolaylaştıran canlı organ kaynakları veritabanına kaydedildiği de  bildirildi.

 Çin,Merkezi Çin’deki  Fabrikalara  1-3 Milyon  Uygur’u Zorla Götürdü 

Gazete, ASPI tarafından hazırlanan rapora atıfta bulunarak, 2017 ve 2019 yılları arasında merkezi Çin’deki  fabrikalara  Köle/İşçi olarak yaklaşık 1 ile 3 milyon  arasında tahmin edilen Uygur Türkünün zorla götürüldüğünü  ve 2023 yılında bu sayının  daha da arttığı belirtildi. ASPI raporunda, “Fabrikalara zorla götürülen Uygur Türkleri evlerinden  binlerce Km. uzaktaki fabrikalarda,  kendileri için inşa edilen ayrı yurtlarda yaşıyorlar. Mesai saatleri dışında  ise,Eğitim merkezleri” adı verilen  okullarda  zorla Çince  öğrenmeye ve ideolojik eğitime mecbur ediliyor. Bu Uygur Köle/İşçiler 7/24 süre ile yüksek teknolojik aygıtlar kullanılarak  Sürekli gözetime tabi tutuluyorlar ve dini  ibadetlerini yerine getirmeleri  ve gözlemlere katılmaları yasaklanıyor” ifadelerine yer verdi.

ÇİN, BM.Uzmanlarının Bilgi  Verilmesi Talebini Reddetti 

BM insan hakları uzmanları,  Çin’in yaptığı  bu insanlık dışı  canlı organ çalınıması ve satılması ile ilgili  olarak  Çin hükumetinden bilgi  verilmesini  talep etti.  Çin ise organ tahsisi için bekleme süreleri veya organların kaynakları hakkında bilgi vermeyi kesinlikle reddetti.   BM uzmanları, “Çin’deki mevcut veri ve bilgi paylaşım sistemlerinin eksikliği, insan ticareti mağdurlarının başarılı bir şekilde tanımlanması ve insan tacirlerinin etkili bir şekilde soruşturulması ve kovuşturulmasının önündeki engellerdir” dedi.

Çin’in Uygur Mahkumlardan  Organ Çalma  ve Satması  olağan Hale Geldi. 

Çin’in toplama kamplarında organ toplaması ile ilgili iddialar ilk kez ortaya atılmıyor. Geçen yılın Haziran ayında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu (UNHRC), insan hakları uzmanları “Çin’de gözaltında tutulan Falun Gong uygulayıcıları, Uygurlar Türkleri, Tibetliler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar da dahil olmak üzere Çin için azınlık olan milletlerin organ toplama iddialarıdan dolayı son derece endişe duyuyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Uygur Türklerinin konuyla ilgili tanıklıkları da durumun vehametini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili Kırım Haber Ajansına röportaj veren toplama kampı şahidi Gülbahar Celilova, bu iddiaları doğrulamış ve gözaltı sırasında birçok Uygur Türkü kadının organlarının zorla alındığını dile getirmişti.