Uygur Soykırımı nedir ?
Çin Hükûmeti’nin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik uyguladığı etnik Uygur Soykırımı olarak adlandırılan politikası, bu ülkede yaşayan Uygurlar başta diğer Müslüman Türk halklarına yönelik şiddet politikası ve insan hakları ihlallerinin genel bir tanımıdır. Bu politika, hiç bir hukuki ve yasal sürece dayanmamaktadır. 2017’den beri günümüze kadar uygulanan toplu gözaltılarla 1-3 milyon arasında tahmin edilen Müslüman Türk halkının Çin’in “Yeniden Eğitim Merkezi” olarak adlandırdığı Çin tipi toplama kamplarında esir olarak tutulduğu bilinmektedir. İnsan hakları aktivistleri ile Çin ve bölge uzmanları ve Eleştirmenler, bu politikayı, Uygur bölgesinin Çinlileştirilmesi ve kültürel bir soykırım girişimi olarak tanımlamışlardır. Politikanın uygulayıcısı olan Pekin’un Urumçi’ye Sözde Bölgesel İşgal yönetimi Bölgesel Komünist Parti sekreteri Chen Quanguo başta olmak üzere diğer etnik soykırımın sanıkları ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun eleştirilere maruz kalmıştır.
Eleştirmenler özellikle Uygurların zorla yeniden eğitim kamplarında tutulduğunu, dini özgürlüklerinin bastırıldığını, siyasi baskılarla karşılaştıklarını ve insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını vurgulamaktadırlar. Örneğin, zorla kısırlaştırma ve doğum kontrolü gibi uygulamalarla Uygur nüfusunun kontrol edildiği ifade edilmektedir. Çin Hükûmeti’nin verileri, Sincan’da doğum oranlarının dramatik bir şekilde düştüğünü göstermektedir.
Ulusal ve uluslararası düzeyde tepkiler karışıktır; bazı ülkeler Çin’in politikalarını desteklerken, diğerleri insan hakları ihlallerini kınamaktadır. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi ülkeler, Çin’in eylemlerini soykırım olarak nitelendiren kararlar almıştır. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Çin’in insanlık suçları ve soykırım iddialarıyla ilgili olarak soruşturma yapılması çağrısında bulunmuştur.
Doğu Türkistan kaç yıldır işgal altında?
Doğu Türkistan Mançurların Çin’in idare ettiği Çing Hanedanlığı (1644-1912) zamanında 1759 yılında ilk kez işgal edilmiştir. En son ise, 1949 yılında Çin tarafından işgal ve ilhak edilen bölgede zulüm ve insan hakları ihlalleri 75 yıldır şiddetini her geçen gün bir az daha arttırılarak devam ediyor. Doğu Türkistanlılar hala asıl vatandaş olarak kabul edilmiyor; Müslüman azınlıkların ibadet etmesi, başörtü takması ve sakal bırakması yasak. Yerinden edilenlerin toprakları işgal ediliyor. Doğu Türkistan Cumhuriyeti, 12 Kasım 1944’te Gulca’da Sovyetler Birliği’nin siyasi müdahalesi ve Kızıl Ordu’nun desteğiyle kuruldu; ancak 20 Ekim 1949’da Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun bölgeyi ilhak etmesiyle son buldu.
Uygurların işgal tarihinden bugüne kadar gasbedilen haklarının iadesi, temel insan haklarının tanınması başta her türlü barışçıl hak talepleri tüm Çin işgal rejimlerince(Mançur-Çin Yönetimi(1759-1912) Çin Halk (Gömindang)Partisi(1912-1949 arası) ve ÇKP iktidarı(1949’dan bugüne dek) “isyan” olarak tanımlanmıştır. Kuzeydeki Cungarya Havzasında başlayan bağımsızlık hareketleri (3 Vilayet Devrimi) sonucunda Gulca merkezli olarak 1944’de kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti Mao Liderliğinde Çin’de iktidarı ele geçiren Çin Komünist Ordusu tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bu cumhuriyetin Başbakanı Ahmetcan Kasimi başkanlığındaki bu yönetiminin üst düzey yöneticileri bir uçak kazası süsü verilerek katledilmişlerdir.
Doğu Türkistan’ın trajik tarihi, 1949’da ÇKP’nin ilan ettiği sözde Çin Halk Cumhuriyeti işgal ordusunca bölgeyi ilhak etmesiyle günümüze kadar sürdürülmektedir.