Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Doğu Türkistan’daki Çin Zulmünden Kaçarak ülkelerine sığınan Müslüman Uygurları Çin polislerinin yakalayıp götürmesine lakayıt kalan,Çin Ajanlarının topraklarında serbestçe hareket etmesine izin veren Türkistan (Orta Asya) Türk Cumhuriyetleri ile dindaş Afganistan ve Kardeş Pakistan , Malezya ve Endonezya gibi Uzakdoğu’den İslam ülkeleri ve Tayland, başta olmak üzere bir çok hür ve bağımsız ülkeler da kendilerine sığınan Müslüman Uygurları Çin’in talebi üzerine yakalayarak toplu halde kaçtıkları Çin’e teslim etmeyı yıllardan beri sürdürmektedir. Şimdi ise bu insanlık dışı ihanetler kervanına Mısır de dahil olmuştur. Temmuz ayının başından beri Devlet Başkanı Sisi’nin talimatı ile Mısır Polisi Çin’in bizzat gönderdiği ajanları ve polislerini de yanına alarak ve onlarla birlikte eş güdüm halinde Kahire sokaklarında bu ülkedeki Alezhar ve Alfecir başta olmak üzere çeşitli üniversitelerinde islam dini öğrenimi görmekte olan Müslüman Uygurlara karşı sürek avı başlatmıştır. Yüzleri maskeli ve tam teçhizatlı Mısın Özel Polisleri Çinli Ajanların yönlendirmesi, yer ve hedef göstermeleri ile son bir hafta içinde bu ülkede en az 70 den fazla Üniversite öğrencisi kız ve erkek öğrenciyi tutuklamış ve Kahire’deki Çin Büyükelçiliği’ne teslim etmiştir. Mısır Polisi’nin Çin Polis ve Ajanları ile birlikte yaptığı tutuklamalar halen Başkent Kahire ve İskenderiye başta olmak üzere ülkenin bir çok bölgesinde devam etmektedir.
Uygur Türklerinin Mısır’da din eğitimi almalarının geçmişi çok eski tarihlere kadar belki de yüzlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Ezher Üniversitesinde öğrenim için gönderilen Müslüman Uygur öğrenciler İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar Hakanlığı devrine kadar dayanmaktadır. Bu durum zaman zaman siyasi sebeplerle zaman zaman sekteye uğramış olsa da 1980’lı yıllarda yeniden başlamıştır. Bu durum 2 ay öncesine kadar problemsiz ve normal bir şekilde devam etmekte iken iki ay önce Doğu Türkistan’daki Çin işgal yönetimi Çin polis ve istihbarat elemanlarından oluşan bir heyeti Mısır’a göndermiştir. Bu Çin Polis ve Ajan Heyeti ilk önce Uygur öğrencileri toplayıp toplantı yapmış ve Uygur öğrencilere eşyalarını toplayıp memlekete dönmesini emretmiştir. Ayrıca,bu ülkede öğrenim görmekte olan Bir çoklarını ayrı, ayrı Kahire karakollarına çağırıp tehdit ederek geri gitmelerini Mısır Polisi’ne yaptırmıştır. Bu Öğrencilerin bazılarının Doğu Türkistan’da bulunan anne, babaları, aile üyeleri tutuklanarak rehin alınmış ve Mısır’daki öğrencinin geri dönmesine kadar kendisini rehin almıştır. Bu öğrencilerin bazıları şantaj ve tehditle baskı altına alınarak hapsedilen Ana baba ve yakınlarını kurtarmak için çaresizce öğrenimlerini yarıda bırakarak Doğu Türkistan’a dönmüşlerdir. Dönenler ise Urumçi hava alanından daha ülkelerine giriş yaparken, pasaportlarına el konulmakta ve kendileri de tutuklanarak elleri kelepçelenip suçlu muamelesi yapılarak ceza evlerine kapatılmaktadır.Bunun üzerine ülkelerine dönen Arkadaşlarının . Memlekete dönen arkadaşlarının durumunu gören öğrencilerin bir kısmı derhal Mısır’ı terk ederek hemen Türkiye’ye gelerek bu Çin baskı ve zulmünden kurtulmaktadır. Bu Uygur öğrencilerden, Çin devletinin hesabına bu ülkeye gelen ve Çin’in Kahire Büyük elçiliğinden burs alarak okuyan, kendilerini Çin yanlısı olarak gören öğrenciler “bize bir şey olmaz” diyerek şimdiye kadar öğrenimlerine rahatça devam edebiliyorlardı. Ancak,son haftalarda Kahire sokaklarında ansızın üniformalı Çin polisleri ortalıkta dolaşmaya başladılar. Mısır Polisi bu Çin polislerine rehberlik yaparak onların Uygur öğrencilerin yerlerini ve yurtlarını bulmalarına yardım etmeye başladılar. Üniversite kampüsü, yemek yedikleri Lokantalar,kaldıkları yurt ve evleri ile sokaklarda gördükleri Uygur öğrencileri Mısır Polisleri ile birlikte tutuklayarak götürdüler. Çin-Mısır işbirliği sonucu başlatılan bu sürek avından kaçarak ve gizlenerek kurtulan bir kısım Uygurlar ise, borç alarak veya hayır sahibi Vatandaşlarının yardımı ile temin ettikleri uçak bileti ile Türkiye’ye gitmek için Kahire hava alanına geldiler. Bu öğrencilerden şimdiye kadar Uçağa binen 15 civarındaki Uygur öğrenci İstanbul uçağından zorla indirildikleri ve kelepçelenerek gözaltına alındıkları haberleri kanıtları ve resimleri ile birlikte başta Mısır ve Arap dünyası medyası ile ve sosyal medya’da yayınlanmaya devam etmektedir.
Tutuklanan bu Müslüman Uygur Öğrencilerin Çin’in Kahire Büyükelçiliğin’de teslim edildiği ve halen burada hapsedildiği haberleri sosyal medya’ya yansımıştır.
Kahire’de Türkistan Cumhuriyetinden gelen öğrenciler ile Uygur öğrenciler birlikte ve bir arada yaşıyorlardı. Sosyal medya’ya görüntülü olarak yansıyan ve bir Özbekistanlı Türkü’ün Özbek Türkçesi ile anlattıkları bu konuda çok entersandır. Kahire’de yaşadığı bilinen Özbek Türkü aynen şunları anlatmaktadır ; ” Mısır’ın yüzü maskeli Özel Harekat polisleri bir anda Lokanta’yı bastı. Herkesi enterne ederek kimlik kontrölüne başladılar. Cebinden Kazak, Özbek, Kırgız, Tacik ve diğer ülke pasaportu çıkanları, Çinli polisler onlardan özür dileyip serbest bıraktılar. Ama Çin pasaportu taşıyan Uygur öğrencileri ellerini kelepçeleyerek derhal göz altına alarak götürdüler. Yakalanan Uygur öğrencilerden şimdiye kadar hiçbir haber alınamıyor.” Özbekistan ve Kazakistanlı öğrencilerin verdikleri bilgilere göre, sadece Kahire’de okuyan Uygur öğrenciler değil, bu ülkede yaşayan lokantacı, tüccar, veya Turist Uygurları dahi Çin ve Mısır polisleri ortak operasyonlar düzenleyerek yakalıyor ve tutuklanıp götürülüyor.
Yüksek Lisans ve Doktora yapan çok sayıda Uygur öğrencilerin eş ve çocukları onlar ile beraber Kahire’de yaşıyordu. Şimdi tutuklananların eş ve çocuklar evlerinden alınarak Yabancıların tutulduğu geçici barınma ve geri gönderme merkezlerine yanı yabancıların toplanma kamplarına götürülmeye başlamıştır. Tutuklanan bu Uygurların büyük bir çoğunluğunda Mısır iç işleri bakanlığından verilen ikamet belgeleri mevcuttur.
Mısır’da Uygur Türkleri İçin Durum Çok Vahim !
Yukarıda bahsettiğimiz olaylardan da anlaşılacağı üzere Mısır’da bulunan Uygur Türkleri için durum çok vahimdir. Mısırda yakalanıp tutuk ve Ceza evine konulan ve Çine götürülmek üzere işlemleri yapılmakta olan Uygur öğrencilerin hiçbiri Mısır’da, Çin’de, veya dünyanın herhangi bir yerinde asla suça karışmış değildir. Hepsinin geçmişleri ve sicilleri tertemizdir. Bu Uygurların Mısır’da Çin’e karşı herhangi söz veya eylemde bulunmaları söz konusu asla değildir. Onların tek suçu sadece Allah’ın dinini öğrenmektir. Bu konuda biz diasporadaki Uygur Türkleri olarak çok yetersiz ve çaresiz bir durumla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.
İMDAT ! Aziz Türkiye’miz ; Uygurlara Karşı Yapılan Bu Zulmü Lütfen Durdurun !
Türkiye Cumhuriyeti devletimizin son yıllarda Mısır ile olan ilişkilerinin pek de iyi olmadığını biliyoruz. Belki Mısır yönetimi , Uygurlar Türk oldukları ve onları Türk bildikleri için bu insanlık dışı zulmü yapıyor olabilir.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Edebiyat » Eğitim » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Kültür Sanat » Makale Analiz » Ordular ve Silahlar » Siyaset
BENZER HABERLER