İHH’NİN DOĞU TÜRKİSTAN İNSAN HAKLARI RAPORUNA ÇİN’DEN HADSIZ VE HAKSIZ TEPKİ

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) tarafından hazırlanarak yayınlanan “Doğu Türkistan’da Toplama Kampları: Adım Adım Soykırım” raporu işgalci Çin’i rahatsız ettiği bildirildi.

İşgalci,Sömürgeci ve Soykırımcı Komünist Çin’in -Ankara Büyükelçiliği raporun bir basın toplantısı ile duyurulması ve yayınlanmasından sonra Çin’in mutad inkar ve yalanlarını içeren bir bildiri yayınlayarak hadsız ve haksızca tepki gösterdi. Çin’in Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü tarafından yayınlanan raporda , İHH Vakfı tarafından “Doğu Türkistan’da Toplama Kampları: Adım Adım Soykırım” raporda yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Çin’in Ankara Büyükelçiliği Doğu Türkistan’daki ÇKP İşgal yönetiminin Çin faşizmi içerikli etnik ayırıştırıcı ve soykırım temelli uygulamalarını savunurken sorunun terör ve bölücülük olduğu iddiasında bulunarak yine laf cambazlığıyla somut herhangi bir kanıt sunamadı.

Bildiride şu gerçekleri inkar eden ÇKP iddialara da yer verildiği görüldü ; ” Son günlerde, Türkiye’deki bazı siyasetçilerin ve STK’ların inanç özgürlüğü ve insan hakları gibi bahanelerle gerçek durumu yanlış ve yalanlarla yorumladığını dile getiren Çinli sözcü Çin’in ‘’Xinjiang’’ politikası dediği zulüm siyasetini anlatan Doğu Türkistan raporuna ‘’karalamalara şiddetle karşıyız’’ cümleleri ile Doğu Türkistan’daki İşgalci ÇKP Faşist devlet terörünü savundu.

İşgalci Çin’in Ankara Büyükelçiliği’nin açıklaması

Sözcü, Doğu Türkistan’daki teyakkuzun aşırıcı, bölücü ve terör sonucu ortada olduğu Çin Hükümetinin bu gibi 3 çeşit hastalıkla mücadele kapsamında gereken önlemlerin alınmasıyla birlikte Halkın yaşam, sağlık, kalkınma, güçlenme, öne çıkma gibi temel şartların tamamen serbest olduğu yalanını sarf etti.

İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezinin (İNSAMER) Raporu

“Doğu Türkistan’da Toplama Kampları: Adım Adım Soykırım” başlıklı İHH raporunda Çin Komünist Partisinin Doğu Türkistan’da yer altı zenginliklerin peşinde olduğu belirtilmiş, sözde “Mesleki Eğitim ve Öğretim Merkezi” ismiyle son yıllarda toplama kampı sayısını artırdığına dikkati çekilirken, kampların Sovyet Gulaglarını hatırlattığı savunuluyor.

Ayrıca “Kamplarda her türlü fiziksel, psikolojik işkence yöntemi uygulandığını Keyfi güç kullanımı, özgürlüğün sistematik olarak kaldırılması, kültür ve inançların tahkiri, ideolojik baskılama, taciz ve zorunlu çalıştırma metotları kullanıldığının altı çiziliyor. Bölgedeki 1200 civarı kampta 3 milyon kişinin olabileceği tahmini dile getirilen raporda Çin’in gizlilik ve kapalılık politikaları yüzünden net bilgilere ulaşmanın neredeyse imkansız olduğu söyleniyor.