HATIRA DEFTERİMDEN

Fatma TUNCER

Hamit Göktürk ağabeyimizle yıllar önce Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sesi olarak bildiğimiz bir dernek vasıtasıyla tanışmıştım. Kendisi o zamanın şartları dâhilinde, Çin’in baskı ve dayatmaları karşısında varoluş mücadelesi veren Doğu Türkistanlı Müslümanların mağduriyetlerini duyurmaya çalışıyor ve bölgede yaşanan zulmün durdurulması için çaba sarf ediyordu. Hatırlayacağınız üzere o dönem muhafazakâr dindar kesim laik baronların baskı ve dayatmaları altında ağır imtihanlardan geçmekteydiler. Hamit ağabeyimiz bu gün olduğu gibi o günlerde de her şeyi göze alarak, Çin’in Uygurlu kardeşlerimiz üzerinde oluşturduğu baskı ve dayatmalara işaret ediyor ve “Doğu Türkistan’da zulüm var, kimliksizleştirme, itibarsızlaştırma var, asimilasyon var diyor ve zulmün son bulması için mücadele ediyordu. Doğu Türkistan’da zulme maruz kalan masum halkın sesiydi o. Ve bizler onun vesilesiyle kardeşlerimizin mağduriyetinden haberdar oluyor ve sadece dua edebiliyorduk…

Hayatınızda önemli bir yere sahip olan kişilerle bazı müşterekleriniz vardır. Hamit abimiz ve eşi Nurala Hanım ile tanışmama vesile olan bu değerli insanların sahip oldukları adalet anlayışı ve insani duyarlılıklarıydı. Hamit abimiz ve eşi Doğu Türkistan’da zulüm devam ederken bir kadın ve bir erkeğin gücünden ne olur demediler, her ikisi de gündelik meşgalelerden sıyrılıp, belki de risk alarak zulme vurgu yaptılar ve Doğu Türkistan’ın sesi ve nefesi oldular.

Aradan yıllar geçti. Çin zulmüne ara vermeden devam etti ve hâlâ da devam ediyor. İslam toplumlarının sessizliğinden cesaret alan Çin, Doğu Türkistanlı Müslümanların evlerine baskın düzenliyor, onları toplama kamplarında ağır işkencelere tabi tutuyor, çocukları ailelerinden koparıyor, İslami simgeleri suç olarak görüp Müslümanlara ağır işkenceler yapıyor. Bölgede yaşanan zulme hiçbir zaman sessiz kalmayan ve onların yaralarına merhem bulabilmek için mücadele eden Hamit ağabeyimiz ve Nurala ablamız ise tanıdığım günden beri hiç geri adım atmadılar, iki kişinin mücadelesinden ne olacak demediler her fırsatta zulme işaret edip mazlum insanların sorunlarını gündeme getirdiler. Şu günlerde siyasi, politik ve sivil kesimin konuyla ilgili görüşlerini beyan ettiklerini görüyoruz. Elbette bunda bu iki değerli şahsiyetin Hamit Bey ve Nurala Hanım’ın büyük katkıları var. İki inanmış insan, azim ve kararlılıklarından hiç ödün vermediler, zor şartlarda mücadele ederek bölgede yaşanan zulmü afişe ettiler. Bizler buna yakinen şahidiz, Allah mücadelelerini hayırlı kılsın…