Son Dakika
2002 yılında ABD’ce Guantanamo Esir kampından Arnavutluk’a sınır dışı edilen ve halen bu ülkede yaşayan Uygur Türklerinin dramı sürüyor. Bu ülkede yaşamlarını sürdüren 4 Uygur Türkü’nün şimdiye kadar hiç bir hukuki statüsü hala Çözüme Kavuşturulmuş Değil.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Uygurlar 15 yıldır Arnavutluk’ta. Ancak Hiç Bir yasal statüleri henüz Yok
15 yıl önce ABD hükümeti tarafından tutuldukları Guantanamo’daki Esir Kampından ” Yanlış zamanda tutuklanan masum insanlar” tanımı ile Arnavutluk’a sınır dışı edilen 4 Uygur Türkü’nün aradan 15 yıl geçmiş olmasına rağmen yaşadıkları Arnavutluk’ta hiç bir hukuki statülerinin çözüme kavuşturulmadığı,vatandaşlık verilmediği için çalışma, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanamadıkları ve başka ülkelere seyahat edemedikleri açıklandı.
Arnavutluk yönetiminin kendilerine sığınma hakkı tanıdığı ve Çin’in bütün ısrarlarına rağmen kendilerini Çin’e teslim etmedikleri için bu ülkeye minnettar oldukları belirten Uygur Türkü sığınmacılar Özgür Asya radyosuna şöyle konuştu : ” Arnavutluk yönetimi aradan 15 yıl geçmesine rağmen bizlere vatandaşlık hakkı tanımadı. pasaport, seyahat belgesi veya başka herhangi bir yasal belge vermeyi reddediyor. Hepimiz aile ve çocuklarımız olduğu için birçok sorun ve zorluklarla karşılaşıyoruz.” dediler.
Ebubekri Kasım : İçişleri Bakanlığından Dilekçemeze Hiç Bir Cevap Gelmedi
Eski bir Guantanamo tutuklusu olan Ebubekir Kasım kendisinin vatandaşlık talebi ile Arnavutluk İçişleri Bakanlığı’na başvurduğunu, ancak herhangi bir resmi yanıt alamadığını söyledi. Arnavut istihbarat servisi elemanlarının Avukatlarına “Bu insanlar tehlikeli insanlar ve onlara vatandaşlık verilmeyecektir.” dediğini bildirdi.
Bize Verilen Hiç Bir Vaad Yerine Getirilmedi
“Guantanamo’dan serbest bırakıldığımızda size bir ev, iş, geçim yardımı ve daha iyi bir gelecek için gerekli her türlü destek verilecektir. Beş yıl sonra vatandaşlık alacaksınız.” şeklinde güzel vaatlar verilmesine rağmen bunların hiç birisi gerçekleştirilemedi. Şimdi ise 15 yıl sonra size artık vatandaşlık vermeyeceğiz, diyor. “Sizi umursamıyoruz” demiyorlar. Ama ne yazık ki, gerçek durum böyle .Biz kendimizi adeta aldatılmış hissediyoruz. Avukatımıza Arnavutluk istihbaratı onlara vatandaşlık verilmez, Çünkü onlar tehlikeli insanlardır. şeklinde cevap vermiş. Yasal statülerimizdeki bu belirsizlik nedeniyle bu durum hayatlarımızı derinden etkiliyor. Resmi hiç bir işlemimiz yapılmıyor ve zorluklarla karşılaşıyoruz. Elimizde oturma izinlerimiz var. Ama bu belge ile ne bankalarda bir işlem yaptırabiliyoruz hatta bir telefon kartı dahi alamıyoruz. Bu Oturma belgesini hiç bir kurum tanımıyor ve kabul etmiyor. ” şeklinde konuştu.
Sığınmacı Uygurlara İnsan Hakları Örgütleri Sahip Çıkıyor
Arnavutluk’taki sığınmacı Uygur Türklerinin bu dramatik ve zor durumu Avrupa’daki bazı insan hakları örgütlerinin dikkatini çekti. Almanya’daki Tehlike Altındaki Halklar Derneği, Arnavutluk’un Uygurlara kimlik kartı vermesini ve bu duruma AB’nin müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Derneğin danışmanlarından Hano Shedler, Arnavutluk’un eylemlerinin “insanlık Onurunu koruma” ilkesiyle bağdaşmadığına inandığını belirterek şunları ifade etti : “Arnavutluk yönetimi 15 yıl önce ülkesine sığınmacı olarak kabul ettiği bu Uygurlara resmi bir kimlik kartı sağlamalıdır. Arnavutluk aynı zamanda bir Avrupa Birliği adayıdır ve coğrafi olarak Avrupa’nın bir parçasıdır. Çin zindanlarındaki Uygurların vicdanı İlham Tohti’ye Sakharov Ödülü’nü veren AB, Arnavutluk’a bu insanlara karşı insani bir sorumluluğu olduğunu da hatırlatmalıdır. Bu kişilerin masum olduğu da Arnavut makamları tarafından biliniyor. Bu nedenle, Arnavutluk onlara resmi bir kimlik vermelidir. AB Arnavutluk’tan bu sığınmacı Uygurlara resmi bir sertifika/belge (Vatandaşlık) vermesini istemeli ve telkinde bulunmalıdır. dedi. .
Uygur Sığınmacılar Konusunda Asıl Sorumlu ABD Yönetimi
Bayan Shedler Arnavutluk’ta sığınmacı olarak yaşayan ve hiç bir yasal statüsü bulunmayan Uygurlar konusunda esas sorumlu ABD.yönetimidir. Onları “Yanlış Zamanda Tutuklanan Masum Tutuklular” tanımı ile onların suçsuz olduklarını de itiraf etmektedir. , Amerika Birleşik Devletleri bu konuyu ele alarak sorumluluğunu yerine getirmelidir. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Arnavutluk ile görüşmesi ve sorunlarını çözmelerine yardımcı olması gerekir. ABD’nin Arnavut hükümetiyle çok yakın bir ilişkisi var. Arnavutluk ile İstihbarat alanında da çok yakınlar. Tabii ki ABD hükümeti, Arnavutluk’tan bu insanların herhangi bir suçlamada bulunmadığını ve bu insanlara bu şekilde davranmak için hiçbir neden olmadığını açıkça belirtmesini talep etmelidir. Bu nedenle ABD Dışişleri Bakanlığı’nı, bu kişilerin resmi hükümet sertifikaları(Vatandaşlık) almaya uygun olduklarından, masum olduklarından, sertifikalandırıldıklarından, toplum için tehdit oluşturmadıklarından emin olmak için Arnavutluk ile görüşmeye çağırıyoruz.” şeklinde konuştu
Arnavutluk’taki Uygurlar
11 Eylül 2001 New York’taki ikiz kuleler yapılan saldırılardan sonda ABD.Afganistan’da karşı “Terörle Mücadele “adı ile büyük askeri harekat başlattı. Pakistan yönetimi bu ülkede yaşayan ve hiç bir siyasi eylem veya terörle ilişkisi olmayan 22 Uygur Türkü’nü ” Taliban ve El-Kaide bağlantılı olduğu” olduğu suçlaması ile Para karşılığı ABD.Ordusuna teslim etti. ABD. Ordusu bu Uygurları Küba’daki Guantanamo Esir Kampına götürerek hapsetti. Guantanamo Körfezi’nde gözaltına alınan 22 Uygur’u ABD hükümeti, Çin’in güçlü ve ısrarlı iade talebine rağmen bu insanları “Yanlış zamanda Tutuklanan Masum İnsanlar” olduğunu karar vererek Çin’e teslim etmedi. Bunlardan bir kısmını Pasifik adası Paulu ve Bermoda’ya bır bölümünü ise Güney Amerika ülkesi EL – Salvador ve 5 kişiyi ise Arnavutluknuvutluk’e sığınmacı olarak yerleştirdi. Ebubekir Kasım’in de içinde bulunduğu Guantanamo tutuklusu 5 Uygur’u ise Arnavutluk’a teslim etti. Bunlardan bir kişi daha sonraki yıllarda İsviçre’ye gitmeyi başardı. Diğer 4 Uygur sığınmacı ise 2006 yılından beri bu ülkede sığınmacı olarak yaşamaktadır.
BENZER HABERLER