SERBEST BIRAKILAN 21 DOĞU TÜRKİSTANLI İLE İLGİLİ ÖMER FARUK TEKE İLE YAPILAN SÖYLEŞİ

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

21  Doğu  Türkistanlı’dan bir kısmının serbest bırakılmasından birkaç gün önce, Köklü Değişim Medya tarafından 23 Şubat Gençlik Hareketi Derneği Kurucu Başkanı ve Avrasya Vakfı’nda gönüllü olarak görev yapan Ö. Faruk TEKE ile yapılan röportajını aşağıda yayınlıyoruz. (UYHAM)
21 Doğu Türkistanlı’dan bir kısmının serbest bırakılmasından birkaç gün önce, 23 Şubat Gençlik Hareketi Derneği Kurucu Başkanı ve Avrasya Vakfı’nda gönüllü olarak görev yapan Ö. Faruk TEKE ile yaptığımız röportajı, Müslüman muhacir kardeşlerimizin yaşadığı haksız gözaltıları ve sıkıntılarını kamuoyunu ile paylaşmak adına yayınlıyoruz.

Sayın Ömer Faruk Bey, 2017 Mayıs ayında Muhacir Müslümanlara yönelik yapılan ve kamuoyunda 21 Doğu Türkistanlı olarak bilinen operasyon ve yargılama süreci hakkında sizden bilgi almak istiyorum.

• Öncelikle 5 Mayıs’ta İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Zeytinburnu ilçesinde yapılan bu operasyon hakkında bilgi verir misiniz? Bu kişilere niçin ve hangi gerekçe ile operasyon yapılmış olabilir? Suç olarak kendilerine ne isnat ediliyor?

Kamuoyunda 21 Doğu Türkistanlı olarak bilinen insanlar aslında Türkiye’ye resmi olarak giriş yapmış ve oturma izni olan, aile düzenini kurmaya çalışan insanlardır. Zeytinburnu’nda yapılan operasyon sadece bir binaya olup, binada kimin oturduğuna bakılmaksızın o esnada evde olan kadın ve çocuklar teröre destek vermek ve IŞİD’a katılmayı planlamak suçlarından gözaltına alınmıştır. Emniyet güçleri tarafından evde yapılan aramalarda herhangi bir bulguya rastlanmaması ve kaçak bulunmamasına rağmen gözaltına alınan 11 çocuk, 7 kadın ve 3 yetişkin erkeğe herhangi bir soruşturma ve savcılığa başvuru yapılmadan acil olarak kamuoyundan kaçırılır gibi dosyalarına G-87 kodu verildi. Basına da, 21 IŞİD’lıya özel operasyon yapıldığı bilgisi verildi.

• Kamuoyunda “21 Doğu Türkistanlı” olarak bilinen bu gözaltı operasyonunda gerçekten 21 kişinin hepsi aynı uyruktan mıdır? Yoksa başka ülke vatandaşı olup Türkiye’de olan kişiler de var mıdır?

Öncelikle kamuoyuna 21 Doğu Türkistanlı olarak aktarılan bu gözaltı operasyonunda esas sayı 23’tür. Bu operasyonun aslında rastgele yapıldığının da kanıtıdır. Bunun sebebi, o esnada bir ailenin iki kızı okuldadır ve okulda olduğu için kayda dahi alınmamıştır. Daha sonra çocuklar, ailelerinden ayrı kalmasın diye Aktivistler tarafından ellerimizle “Geri Gönderme Merkezi”nde kalan ailelerine teslim edilmiştir. Bahsi geçen 23 kişinin hepsi aynı uyruk olmayıp içerisinde Kırgızistanlı ve eşini kaybetmiş oturma izni olan 3 çocuklu bir Özbek aile bulunmaktadır.

• Gözaltına alınan kişilerin durumu hakkında detaylı bilginiz var mı? Yani içlerinde kaç çocuk, kaç kadın var. Hasta olan ve yaşlı olanlar var mıdır? Bu kişiler Türkiye’de kaçak olarak mı bulunmaktadır yoksa oturma izinleri var mı?

Bahsi geçen mazlum Müslümanlar, Mayıs ayından bu yana Kırklareli Pehlivanköy “Geri Gönderme Merkezi”nde tutulmaktadır. Önümüzdeki günlerde ikinci bayramlarını da burada geçirecekler. Bu muhacir kardeşlerimizden 13’ü çocuk, 7’si kadın ve 3’ü yetişkin erkektir. Son olarak dört ayı geçen bir süredir “Geri Gönderme Merkezi”nde bekletilen bu mazlumlar içinde kısmi felçli bir anne, kalp hastası bebek ve çeşitli rahatsızlıkları olan 65 yaş üstü bir ihtiyar ve bakıma muhtaç başka çocuklar da bulunmaktadır.

• Gözaltında bulunan Muhacirlerin ve dışarıda olan ailelerinin ihtiyaçları ne şekilde karşılanıyor?

Konu hakkında avukatların girişimleri devam etmektedir. Şuana kadar yapılan 4 başvuru mahkeme tarafından reddedilmiştir. Kamuoyunun desteğine ihtiyaç vardır. Gözaltında tutulan insanların kaldıkları süreç boyunca temel ihtiyaçları “Göç İdaresi” tarafından karşılanmakta olup, ne yazık ki bu yeterli olamamaktadır. Ailelerin kültürel yiyecekleri farklı olduğundan doğru şekilde beslenemeyen anneler ne yazık ki bebeklerine gerekli proteini sağlayamamaktadır. Hasta olanlara diyet yemek sağlanamamaktadır. Konu ile ilgilenen ne yazık ki Türkiye’de çok az sayıda STK bulunmaktadır. Bireysel Aktivistlerin Pehlivanköy’e gıda desteği götürmesiyle ihtiyaçlarının bir kısmı karşılanmaktadır.

• Bu konuda kamuoyuna yönelik neler söylemek istersiniz?

Kamuoyuna söylemek istediğimiz temel konu, bu insanlar zulümden kaçtı ve bize sığındı. Mazlumların kadim şehri olan Türkiye’ye bu mazlumları sahipsiz bırakmak yakışmamaktadır. Ayrıca Muhacir Müslümanların serbest kalması için girişimde bulunanlara, “bu işe elinizi sokmayın zira konu bizi de aşıyor; konu siyasi” denilerek el çektirildi. Bu insanların maddi ve manevi desteğinize ihtiyacı vardır. Aslında biraz düşünüldüğünde kadın ve çocukların kesinlikle bahsedilen bu suçlara karışamayacağı aklıselim her insanın anlayabileceği bir konudur. Konuyla ilgilenen tüm vicdan sahibi Müslümanlara mazlumlar adına teşekkür ediyoruz. Desteklerinin devam etmesini talep ediyoruz.

Köklü Değişim Medya olarak, sorularımıza verdiğiniz samimi cevaplardan dolayı size teşekkür ederiz. Çalışmalarınız da başarılar diler, “21 Doğu Türkistanlı” ve diğer masum Muhacir kardeşlerimizin biran önce esaretten kurtulmalarını Rabbimizden niyaz ederiz. Yetkili kişileri de biran evvel bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz.

Köklü Değişim Medya’nın sıkça gündeme getirdiği ve kamuoyunun yakından takip ettiği 21  Doğu Türkistanlı’dan bazıları 19 Ağustos 2017 Cumartesi günü serbest bırakılmıştır. 

Kırgızistanlı bir anne ve biri kalp hastası olan 4 çocuk, hala Pehlivan Köy “Geri Gönderme Merkezinde” tutulmaktadır.  Onlar için desteklerimizi sürdürelim. Diğerlerinde olduğu gibi Kırgızistanlı anne ve biri kalp hastası olan 4 çocuğun da biran evvel salıverilmelerini yetkililerden talep ediyoruz.

Kaynak :  http://kokludegisim.net/haberler/21-dogu-turkistanli-o.-faruk-teke-ile-roportaj.html