Son Dakika
Hamit GÖKTÜRK (UYHAM)
2014’ ten beri Türkiye’de yaşayan ve Çin’in hakkında verdiği düzmece ve sahte suç dosyaları ile dafalarca tutuklanan ve halen yargılanması devam eden ve Doğu Türkistan’ın yarkent şehrinden olan Enver Turdi, Çin yönetiminin kendisinin Çin devletine ait gizli belgeleri yurt dışına kaçırdığı iddiası ile 6 yıldan beri peşini bırakmadığını ve üstelik Türkiye’den kendisini iade talebinde bulunduğunu açıkladı,
Enver Turdi Özgür Asya radyosuna hayat hikayesini ve Türkiye’de başına gelenleri şöyle anlattı ;
Türkiye’ge Gelişim
Çin yönetimi 2010 yılında sonra Doğu Türkistan Türklerine pasaport vermeye başladı ve yurt dışına gitmek isteyenlere kontrollü olarak izin verdi.Ben de yüksek eğitimli bir Uygur aydını olduğum için ve Çinlilere göre “ ileride Sorun Çıkarması Muhtemel Zararlı Unsur” olarak damgalandığımı biliyordum. Çin’in ülkemde yaşayan Türklere yönelik baskı ve zulmlerinden bu fırsattan yararlanarak ileride tutuklanmaktan kurtulmak için için onların gizli polislerinin nezaretinde bir Turist kafilesine katılarak 2014’te Türkiye’ye geldim.İstanbul’da bizi bir Otel’e yerleştirdiler. Bize göz kulak olan,yönlendiren ve kontrol eden Çin polisi Otel’deki işlemlerimlerden sonra diğerleri ile birlikte benim pasaportuma da el koydu.Ben ülkeme geri döndüğüm takdirde mutlaka tutuklanacağımı ve uzun yıl hapis cezasına çarptırılabileceğimi tahmin ediyordum.Bu fırsatı ganimet bilerek ertesi gün bir fırsatını bularak kafileden ayrıldım.Polis merkezine giderek sığınma talebinde bulunduğumu beyan ettim.Polisler benden kimlik sordular.Ben Pasaportumun bize nezaretçi olarak gelen Çin Polisi’nin el koyduğunu söyledim.Daha sonra polisler beni Çin polisinin yanına götürerek pasaportumu aldı.İşlemleri tamamladım.Eşimle birlikte Zeytinburnu’nda bir ev tutarak yerleştim ve yaşamaya başladım.
Çin Yönetimi Peşimi Bırakmıyor ve İade Edilmemi İstiyor
Ben çalışarak ailemin geçimini temin etmeye ve Çin’in yıllardan beri yaptığı baskıların sonucu içinde bulunduğum deprosyondan kurtulamaya ve kendimin Türkiye’deki özgür ve her türlü insani hak ve hukukun hakim olduğu yeni hayatıma adapte olmaya çalışırken, Çin Türkiye’de de peşimi bırakmadı. 2016 yılında Çin Adalet Bakanlığı hakkımda Türkiye’ye 93 sayfalık yalanlar,uydurmalan ve iftralarla dolu bir düzmece suç dosyası sundu. Bu dosyada 2014 yılından beri yaşadığım Türkiye’de Terör örgütü üyesi olduğum- Terörist faaliyetleri parasal olarak destek verdiğim – Terör saldırılarını planladığım iddia ediliyor ve bu nedenle Türkiye’den benim kendilerine teslim edilmemi talep ediliyordu.
Ayrıca,aleyhimde düzenlenen ve isnat edilen düzmece suçların “BM, Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Anlaşmasının 5 ve 6 maddeleri ile Türkiye ile Çin arasında 1995’de imzalanan Genel – Ticari – Adi Suçlarla mücadele ve Adli İşbirliği Anlaşmasının 28 ve 30.maddesi gereğince benim Çin’e teslim edilmem isteniyordu. Ben aleyhimdeki bu dosyalardan ve Çin’in beni iade talebi hakkındaki bu bilgilerden 2020 yılının Ocak ayında ancak haberdar olabildim.
Tutuklandım ve Bir Yıl Gözaltında Tutuldum.
2017 yılbaşı gecesi me’şum Raina terör saldırısından sonra Uygur Türklerine karşı gösterilen hoşgörü ve musamahe aniden tersine döndü ve tuklama furyası başladı. 28 Ocak 2017’de sabah saatlerinde işe giderken Polis kontrol naktasında Polis’e takıldım Kimlik olarak süresi bitmiş oan oturma belgemi gösterdim.Bunun üzerine polis beni tutukladı ve Polis Merkezi Nezarethanesine hapsetti.Burada 12 gün kaldıktan sonra beni Göç İdaresine bağlı Erzurum’daki bir Geri Gönderme Merkezi’ne gönderdiler.Burada 5 ay tutuklu kaldım. 200 kadar Doğu Türkistanlı Uygur Türkü bu Tutukevine getirilerek hapsedildiler.Daha sonra Aydın’a nakledildim ve 7 ay tutukldum.Erzurum ve Aydın’da 28.01. 2017 – 02.02. 2018 tarihleri arasında toplam 1 yıl gün tutuklu kaldım.
Çin,Kardeşim Asgar’ı Hakkımda bilgi Toplaması Türkiye’ye Gönderiyor
Ben Erzurum’da tutuklu iken,bir gün aniden memleketim Yarkent’te yaşayan Kardeşim Asgar Turdi, ziyaretime geldi. Kardeşimi habersiz ve birdenbire karşımda görünce çok şaşırdım ve bir yandan da kendisini gördüğüm için de çok mutlu oldum. 2017’de Uygurların ellerindeki pasaportlar toplanmış ve yurt dışında olanlar dahi geri çağırılıyordu. Yurt dışına gidiş ve gelişler yasaklanmış ve toplu tutuklamalar başlamıştı.Çin tipi Toplama kampları da kurulmaya başlamıştı. Durum çok kötüye doğru gitmekte idi. Çünkü,Ağustos 2016’de Tibet Canisi Çen Çüvenggou adlı bir Acımasız ve Çin Nazisi bir eski Asker Doğu Türkistan’ı de daha önce “ Tibet’te Olduğu Gibi Yola Getirmesi, Uygurları zulmederek ve Öldürerek bölge’de Çin’in ıstikrarını sağlaması için “ Bölgesel ÇKP genel Sekreteri olarak Urumçi’ye atanmıştı. Bunu biliyordum. Giriş çıkışların yasak olduğu bu hengamede Kardeşimin benim yanıma ziyaretime gelmesinden şüphelendim. Kardeşime “ Sen Türkiye’ye ve Erzurum’a nasıl geldin ? diye sordum .O da bana Onlar (Çin Yönetimi) gönderdi. Senin ve Türkiye’deki bazı kiişiler ve STK.lar hakkında bilgi toplayarak kendilerine göndermem için gönderdi.şeklinde cevaplandırdı. Babamın vefat etmeden önce kendisine vasiyet olarak şöylediği bana iletti.Ne olursa olsun,sakın dönmesin.Döndüğü taktirde Çin onu yok eder. Kardeşim de Türkiye’de kaldı ve Memlekete tekrar dönmedi. Babam ve Annem bir süre sonra vefat eettiler.Vefat haberini de aylar sonra alabildim. Onların cerazesinde yanlarında bulunamam ve evlatlık görevimi yapamamak bana çok istırap verdi.Çok üzüldüm ve kahroldum. Allah her ikisini de rahmet eylesin.Amin.
Kardeşim Asgar İkimizin 2004 yılında beraber çekindiğimiz bir fotoğrafı de yanında getirmişti ve bunu da bana bırakarak İstanbul’a geri döndü. Kardeşim gettikten sonra Polisler “Hakkında şikayet var.” Sözleri ile beni tekrar sorgulamaya başladılar. Daha sonra Mahkemeye çıkarıldım ve serbest bırakıldım.
Yargılanmam 4 yıldır devam ediyor
Tutuklanmama ve yargılanmama gerekçe olarak daha önce aldığım ikamet belgemin süresinin bittiği ve yeni ikametin uzatılması için pasaportumun olmadığı gösteriliyor.Aradan geçen bu 4 yıl zarfında yargılanmam sürüyor. Haziran ayında yine Mahkemeye çıkacağım. Normal olarak yargılanmam 6 ayda bir yapılmaktadır. Avukatımin ifadesine göre benim yargı sürecimin 6 aylık süre ile ileriye doğru atılmak suretiyle bir haylı uzun müddet devam sürebileceğini söylüyor. (Devam edecek)
Kaynak : Enver Turdi’nın Özgür Asya radyosuna anlattıkları ve edindiğim diğer bilgiler
Etiketler: Çin » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » insan hakları » Röportajlar » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER