Çin, BM.Yasalarını Çiğnemiş ve İnsanlık Suçu İşlemiştir
Toplantıda konuşan Endonezya Padjajajan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İslam Ümmeti Örgütü Başkan Yardımcısı Hukukçu Prof.Dr. Atif Latifulhayat Uygur Müslümanları meselesinin uluslararası hukuk ve yasalar çerçevesinde çözülmesi gerektiği belirterek şöyle konuştu : ” Çin yönetimi Uygur özerk yönetimi 1955’de Doğu Türkistan’da sözde “Uygur Özerk Bölgesel Yönetimi” ilan ederek Müslüman Uygur halkının kültürel ve sosyal haklarını serbestçe kullanabileceklerini açıklamıştır. Ama bu özerklik uygulamada sadece kağıt üzerinde kalmıştır. Çin yönetimi bu hakları tanımamaya devam ederse Uygurlar uluslararası yasalar gereğince Kendi takdirini kendilerinin belirleme (Self Determinasyon) hakkını talep etmelidir. Esasında Çin yönetiminin Doğu Türkistan topraklarını cebren işgal etmesi olayı insan hakları ihlalidir. Çin’in Uygur topraklarını işgal politikası aynı zamanda BM.lerin evrensel insan hakları Bildirisine aykırı bir durumdur. Açıkçası Çin’in işgal politikasının bir parçasıdır. Bu, uluslararası insan hakları sözleşmesine aykırıdır. Uygur bölgesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş üye ülkesinden biri olan Çin tarafından işgal edilmiştir. Çin yönetimi Uygurların insan haklarını koruması gerekirken kendisi bu hakları çiğneyerek ihlal etmişti. Bu durum asla kabul edilemez. Bu nedenle Birleşmiş Milletler bu sorunu özel olarak ele almalı ve Uygur sorununu uluslararası hukuk ve yasalar çerçevesinde çözüme kavuşturulmalıdır.
Çin,Uygurların Temel İnsanı Haklarını Mutlaka Geri vermelidir
Dr. Dr. Atif Latifulhayat, Çin’in Özerklik yasası ile Uygurların temel insanı hakları ile onlarara kendilerini yönetme hakkı verdiğini iddia etmesine rağmen, Uygurlara gerçek bir özyönetim hakkını vermemiştir. Buna karşılık Endonezya’da da Açe gibi özerk bölgeler vardır. Endonezya’nın tanıdığı özerklik, gerçek anlamda bir öz yönetimdir. Özerk bölge sadece dış politikada Endonezya’ya bağlıdır ve iç politikada ise tamamen kendi kendini yönetme hakkına sahiptir. Çin yönetimi bu konuda Endonezya’nın politikalarından örnek almalı ve Uygurlara gerçek anlamda bir özerklik vermelidir. Bu çerçevede Uygurlar din,kültür,örf adetlerı serbestçe yaşayabilme hakkı başta özgürlüğüne, ifade ve özyönetim haklarına da tam olarak sahip olmalıdır. ” dedi.
Uygur Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdulhekim İdris, Endonezya’daki Uygurlarla ilgili çeşitli temaslar ve konferansların 13 gün süreceğini belirterek şöyle konuştu : ” Şu ana kadar Endonezya dahil hiçbir Müslüman ülke Çin’in Uygurlara yönelik insan hakları ihlalleri ile soykırım uygulamalarına karşı hiç bir olumlu tavır ortaya koymadı ve kınamadı. Müslüman ülkeler Çin ile ekonomik ilişkilerini ve çıkarlarını ön planda tutuyor.Bu nedenle Uygur Müslümanlarının yaşadığı sorunların Endonezya başta islam dünyası kamu oyuna iletilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.” sözleri ile değerlendirdi.
Endonezya’daki bu etkinliklerin düzenleyicisi ve katılımcısı olarak yer alan İran İslam Ümmet Teşkilatı Endonezya şubesi, Uygur Araştırma Merkezi ile Endonezya İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Kolları yetkilileri bu faaliyetlerin 13 gün devam edeceğini ve çok başarılı geçeceğine inandıklarını ve çok önemli bulduklarını bildirdiler.
Endonezya İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik KollarıBaşkanı Astrid Nadia Rizqita Hanım şunları söyledi : “Bugün üçüncü konferansımızı gerçekleştirdik. Endonezya’nın çeşitli şehirlerinde 13 gün boyunca konferanslar yapacağız. Bu etkinlikleri çok önemli buluyorum. Bunun sebebi, etkinliklere çeşitli üniversitelerin yetkilileri, öğretim üyeleri ve öğrenciler, sivil toplum kuruluşlarının yetkililerinin aktif olarak katılmaları, sorular sorarak Uygur meselesiyle yakından ilgilenmeleri olmuştur.
Malezya İslami Gençlik Teşkilatı Başkan Yardımcısı Hayrulenver’in değerlendirmesi şöyle : ” Faaliyetlerimiz çok güzel devam ediyor. Çok olumlu geri dönüşler alıyor ve bundan mutlu oluyoruz. Bu konferanslarda anlatmamız gereken en önemli konu Çin yönetiminin Çinli Müslüman Hui/Tunganlar ile Doğu Türkistanlı Türk Müslümanlara yönelik politikalarındaki ayırımcılık ve farklı ve iki yüzlü uygulamalarını Endonezya halkına iyi anlatılmasıdır. Komünist Çin, Çin’deki tüm Müslümanlara zulmediyor ama Uygurların maruz kaldığı zulüm çok daha kötü ve ciddi. Bu durumu Malezyalılar ve Endonezyalılar bunu iyi bilmiyorlar. Bu anlamda bu konferans ve etkinliklerinin önemli olduğunu düşünüyorum.