logo

trugen jacn

DÜNYA UYGUR KURULTAYI’NIN MERHUME FATMA BUĞRA HANIMEFENDİ İÇİN TAZİYE MESAJİ

  

Doğu Türkistan bağmsız  mücadelesinde silinmez izler bırakan  1933 yılında  ilan edilen  Doğu  Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin kurucularından ve Şerki Türkistan Tarihi adlı müstesna eseri ile  Milli bağımsızılık mücadelemizin  fikri temellerini   oluşturan, İşgalcılara karşı  Doğu Türkistan genelinde başlatılan genel Milli  Azatlık hareketin Hoten Cephesi komutanı ve Gaçici Hoten Hükümeti’nin Emiri,  bir elinde Alem diğer elinde ise kalem ile bütün ömürünü  Doğu Türkistan halkının  bağımsızlığı ve mutluluğuna adayan   Yolbaşçımız ve Liderimiz Mehmet Emin Buğra’nin biricik sevgili  evladı Fatma Buğra Hanimefendi’nin vefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Merhumeye Allah’tan rahmet ve mağfiret,kaderli ailesine  sabir ve bütün Milletimize baş sağlığı diliyorum.

Merhume Fatma Buğra Hanımefendi,tüm hayatını  merhum Babası  Emir Hazretimin ,Vatan,Millet yolundaki çalışmalarına yardım ve katkı ile geçirmiş, ömrünün sonuna kadar  Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı,aziz Milletinin özgür ve  mutluluğu  yolunda  büyük emekler harcamış ve bu onurlu yol ve gaye uğruna bir ömür gayret göstermiştir.

Aziz Vatandaşlarımız,

Gelecek evlatlarımızın bilgilendirilmesi   ve  alsancak escort mücadele hayatını örnek alması  için  bu Taziye Mesaji vesilesi ile Merhum Yolbaşçımız ve Milli Liderimiz Mehmet Emin Buğra’nin hayatı ve mücadelesi  üzerinde durmayı  gerekli görmekteyim.

  •  Mehmet Emen Buğra  mücadele hayatında  vatanı ve Milleti nelere ihtiyaç duymuş ise elindeki bütün imkanları  ile bunu temin etmeye çalışmıştır.
  • Emir Hazretim,bir komutan olarak  emirler  verdi.Devlet adamı sıfatı ile ülkesini yönetti.Müderris olarak  ise öğrencilerine ders verdi ve onlara ilim – irfan öğretmiştir.
  • Her şeyin bittiğini  sanarak ümitsizliğe düşenleri teselli etmiş, onlara umut vererek  davaya  tekrar kazandırmıştır.
  • Yolunun şaşıran ve ne yapacaklarını bilemez halde olanları doğru yola sevk etmiştir
  • Mehum Liderimizi bir Millete önderlik etti.O, Doğu Türkistan halkı için bir ümit kaynağı, Yolbaşçı ve bir Lider  olarak ömrünün sonuna ve son nefesine  kadar Vatanına ve Milletine hizmetini sürdürmüştür.

Merhum Liderimizin yaşadığı çağlarda  Türkistan coğrafyası Sovyetler Birliği ile Çin arasındaki güç gösterilerinin merekezinde  adeta  bir  büyük ateş topu   idi. Doğu Türkistan’daki zulmün adı Çin  (Hitay) idi. Türkistan halkının  her türlü hak ve hukuku gasbedilmiş ve  insanı haklarından tamamen  mahrum edilmişti.

Müslüman Türklerin İşgalcılarca  ezildiği,aşağılandığı  ve hiçbir hak ve hukukunun kabul edilmediği  bir devir idi. Müslüman Türkler kendilerinin varlıklarının bile itiraf edilmediği  bir çoğrafyada  işgal ve sömürge alatındaki kendi vatanlarında  yaşam savaşı veriyorlardı. Böylesi dert ve elem  ve facialarla dolu  bir ortamda Mehmet Emin Buğra  daha çok öğrenmeye,daha çok okumaya daha çok araştırmaya  ve kendisini her yönü ile yetiştirmeye gayret ediyordu. Kendisi bir taraftan öğrenirken,diğer taraftan ise  başkalarına öğretiyordu.

Merhum  hatıralarında bu konuda şunları yazmıştır ;

“  Ben akla karayı seçebilecek kadar akıl ve idraka eriştiğimde   İşgalci Çin memurlarının halkımıza karşı  baskı,zulüm haksızlıklar  ve aşağılamalarına  bizzat şahit oluyor ve kablim  elem ve istirap ile doluyordu.Bir yandan Çinli İşgalcılara karşı kin ve nefretim, diğer taraftan  mazlum Milletime  ve sevgili vatanıma olan sonsuz sevgi ve bağlılığım günden güne artmakta idi

Mehmet Emin  Buğra, ivedilikle ve öncelikle dünyanın  ve bu kürede yaşayan Milletlerin genel durumundan haberdar  olmaya çok önem verirdi.

Bunun için imkanaları ölçüsünde  çaba sarfediyordu. Özellikle,dış ülkelere ticaret ve hac farizasını eda etmek için giden Hacılar ve   dış dünya ile ilişkileri olan kişilerden  aldığı bilgi ve haberleri dikkat ile dinler ve not ederdi. Onların gelirken beraberinde getirdikleri gazete,dergi ve kitapları   büyük bir merak ve  hevesle   okundu.

İmparatorlukların tarih sahnesinden silinmeye başladığı bu yllarda  dünya üzerinde hakim bir fikir olarak öne çıkan Milliyetçilik ve  milli uyanış hareketleri özellikle Türkistan’i işgal altında bulunduran  Rusya topraklarında etkili olmuştur.  20.yüz yılın başlarında  Türkistan coğrafyasında   başlayan ve çok kısa zaman sürecinde ülkeye hakim olan Ceditçilik (Yenileşme) hareketi  Doğu Türkistanlı  bir genç olan  Mehmet Emin Buğra’nın ruhunu çok  derin  etkilemiştir.Kültürlü,bilim ehli  okumuş bir Uygur gencinin özgürlük yolunda  neyin daha önemli olduğunun çok iyi bilincinde olan Mehmet Emin Buğra ilk olarak  Medresede ders verdiği kendi talabelerini  örgütleyerek “Milli İnkılap Teşkilatı” adında bir  gizli örgüt kurmuş ve böylece   siyasi mücadele hayatını başlatmıştır. Öğrencilerini  baskı ve zulme karşı  mücadele etmenin gerekliliğine  telkin ederek inandırmıştır.  İkinci merhalede ise  bu düşüncelerini  topluma anlatmayı planlamıştır.Bu planını  gerçekleştirebilmek   ve Doğu Türkistan halkını yakından tanımak  ve bu konudaki fikirlerini öğrenmek  için uzun ve kapsamlı  bir yurt gezisine  çıkmıştır.

Milli Liderimiz Mehmet Emin Buğra bu konuda  hatıralarında şöyle yazmaktadır ; “ Ben gezdiğim şehir ve kentlerde görüştüğüm aydınların  bilim sahiplerinin yüreklerinin dert ve elemle dolu olduğuna şahit oldum. Ancak,bu zilletten kurtulmak için   fiili harekete geçmek ve silahlı mücadele yapılmasını  isteyen ve destekleyen bir tek kişi ile karşılaştım.Bu kişi ise Gulca Kadısı Sabit Damollam idi. Sabit Damollam ile günlerce gece gündüz demeden   uzun uzun görüştüm ve fikir alış verişinde bulundum.”

1930’lu yıllarda İşgalci Çin yönetiminin baskı,zulüm,haksız ve    ve adaletsiz  uygulamalarına karşı ülke genelinde  silahlı mücadele başlamıştır.  Mehmet Emin Buğra diğer bölgelerdeki bağımsızlık haneketlerine katılma imkanı bulamadığı için  en azından kendi Memleketi olan Hoten’de bir hareket başlatma  zaman ve fısatının geldiğini düşünmüş ve hemen harekete geçmiştir.  1931 yılında 2 öğrencisi ile birlikte bir gizli teşkilat kurmuştur. Teşkilatın ilk  faaliyeti   üye sayısını arttırmak,harekat için  para toplamak  ve  silah temin etmek olmuştur. Bu amacı gerçekleştirmek için yaklaşık bir yıl  çok yoğun  ve verimili çalışmalar yapmış ve sonuçta Teşkilatın üye sayasını 300 kişiye ve bu arada 50 adet de çeşitli çaplarda silah elde etmeyi başarmıştır. Türkiye.Mısır.Suudi Arabistan ve Hindistan’da yakalaşık 2 yıl kadar seyahat eden Sabit Damollam 1932 yılının başlarında Doğu Türkistan’a dönmüş ve Doğu Türkistan için çok önemli bilgilerleri beraberinde getirmişti. Bundan sonra ise bütün imkanalarını seferber ederek  silahalı harekat için insan gücü.silah ve kendi çapında bölge ile ilgili stratejik bilgileri toplamayı  başlamıştır. Maddi olarak  yok denecek kadar  çok az miktarda bir  yardım toplanabilmiş ise de  manevi yönden çok  güçlü ,hiçbir olumsuzluktan korkmayan  ve imkansızılıklardan  asla  şikayet etmeyen  ve ümitsizliğe asla düşmeyen   kararlı ve mustahkem  bir hareket  kabiliyetine sahip olmuştur. 19322 yılının sonlarında Doğu Türkistan halkı ülke genelinde  hep birden umumi  kıyama  başlamıştır.  Sonuçta başkent Urumçi hariç Kaşgar,Hoten,Kumul,Altay   gibi büyük merkezler başta olmak üzere tüm ülke isgalcılardar kurtarılmıştır.  Kuzey’de Kaşgar’ın Yenihisar ilçesinden başlayarak Yarkent,Kargalık,Hoten ve ilçeleri ile doğu’daki Çerçen ve Çarklık bölgelerine kadar olan  topraklar kurtarılarak  Geçici Hoten Hükümetinin   hakimiyetine geçmiştir.  Mücahidler ve Milli Bağımsızlık savaşınının Liderleri Kaşgar’da buluşmuş ve  12 Kasım 1933’da Doğu Türkisan İslam Cumhuriyeti ilan edilmiştir.

Aziz Doğu Türkistanlılar 

Liderimiz Mehmet Emin Bugra’nın Doğu Türkistan Miilli Bağımsızlık hareketine olan tarihi ve unutulmaz  katkılarının  hepisini anlatmak elbette ki mümkün değildir.

Türkiye’nin İzmir kenti’nde vefat eden  Merhum Liderimiz Mehmet Emin Buğra Emir Hazretimin   bizlere emanet ettiği tek evladı sevgili kızı  Fatma Buğra Hanımefendi daha 5 yaşında iken  Milli Bağımsızlık hareketinin Kumandanı Babası Emir Hazretimden ayrılmış aradan 10 yıl geçtikten sonra,1943 yılında  ancak kendisine kavuşabilmiştir.

Doğu Türkistan Türklerinin Milli Liderlerinden Sevgili Yolbaşçımız Mehmet Emin Buğra’nin cefakar ve Vatansever kızı Merhume Fatma Buğra Hanıımefendi   bu dünya’da şerefle, fedakarlıklarla dolu onurlu ve  iftihar edebileceğimiz örnek bir   hayat yaşamış ve aramızdan ebediyen ayrılmıştır.

Vefakar,kadirbilir  ve inançlı Doğu  Türkistan Türkleri   Merhum Hazretim ile sevgili kızı merhume Fatma Buğra Hanımefendi’yi   kalplerine gömmüş ve kendilerini sonsuza dek rahmet.minnet ve şükran ile yad edeceklerdir.

Şahsım ve  temsil ettiğim Dünya Uygur Kurultayı  adına kendisini bir kez daha rahmet ile anıyorum. Kabri nur ve Mekanı cennette olsun,

Buğra Ailesine,yakınlarına sabir ve Doğu Türkistanlı Kardeşlerime baş sağlığı diliyorum.

Dolkun İsa

Dünya Uygur Kurultayı Genel Başkanı

Etiketler: » » » » » »
Share
1583 Kez Görüntülendi.