Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yıllardan beri olduğu gibi, bu yılkı kutsal Ramazan ayında Müslüman Türklere Oruç tutmayı, ve bu aya ait diğer tüm ibadetleri yasakladığı ve yasaklamaları takip ve kontrol için Uygur çocuklarını ailelerinin oruç tutup tutmadıkları ve diğer Ramazana özgü diğer ibadetleri yerine getirip getirmedikleri konusunda onları Jurnalcı/İspiyoncu olarak kullandıkları bildirildi.
Dünya Uygur Kongresi sözcüsü Dilşat Raşit, İşgalci Çin’in Ramazan yasakları ile bu yasaklamalara ailelerinin uyup uymadıklarını kontrol etmek için Uygur çocuklarının aileleri hakkında bilgi vermeye ve ispiyonculuk yapmaya zorlandıklarını açıkladı.
DUK Sözcüsü Raşit İşgalci Çin rejiminin bu uygulamaları ile açıklaması şöyle ; ” Çin işgal yönetimi bu yılkı Ramazan ayında da Ramazan ayında Müslüman Uygurların oruç tutmalarını yasaklayan bir genelge yayınlamıştır. Doğu Türkistan’da en küçük yerleşim birimleri ve köylere kadar Uygur ailelerinin 7/24 saat süre ile yüksek teknoloji kullanarak bir izleme sistemi uygulamaktadır.Bununla da yetinmeyen ÇKP İşgal rejimi Uygur çocuklarını aile üyelerinin oruç tutup tutmadıkları ve diğer ramazan ibadetlerini yapıp yapmadıkları konusunda kendilerine günlük olarak öğretmenleri aracılığı ile rapor vermeye ve aileleri hakkında Rapor vermeye zorlamaktadır. Çin İnsan Hakları Savunucuları Ağı (CHRD) da dahil olmak üzere bir çok insan hakları gruplarınca ortaklaşa hazırlanan bir raporda, İşgalci Çin’in tüm bu temel insan haklarını ihlal eden uygulamalarının Müslüman Uygurları dini inançlarını engelleyerek “zorla asimilasyon yoluyla onları tehdit ve yok etmek ” amacının hedeflendiği belirtildi.
DUK’un bildirisinde, İşgalci Çin rejiminin ayrıca, Uygur Müslümanlara ve aile üyelerine içki içmek ve domuz eti yemek de dahil olmak üzere Müslüman olmayan etnik Han Çinlilerinin adet ve geleneklerini örnek alarak uygulamaları için onlara baskı yapıldığı, bölgede yaşayan Türklerin etnik soykırımını hedef alan “Etnik ve Kültürel birlik için yeniden Cunghua(Tek Çin ) Ulusu ” yaratma kampanyasıyla Müslüman toplulukların soykırımının da hedef alındığı de vurgulandı.
Çin Tipi Toplama Kampları ve Zorla Çalıştırma
Çin işgal rejiminin 2017’den beri Doğu Türkistan’da “Yeniden Eğitim Merkezleri ” adı ile kurduğu yüzlerce Çin tipi Toplama Kamplarına en az 1,8 milyon Uygur ve diğer Müslümanların kitlesel olarak hapsedildiğini ve onların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırmalarının yanı sıra kamplardaki Müslüman kadınlara cinsel taciz, sistematik tecavüz ve onların zorla kısırlaştırılarak etnik soykırım politikaları uyguladıkları de belirtildi.
Açıklamada ayrıca, Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslümanların Uygurlar ve diğer Türk topluluklarının, Müslüman olarak tanımlanmalarının yerine yerine ” Etnik ve Kültürel Yönden Tek Çin Ulusu” yaratmak amacı ile “asimile olmalarını” istediği, bunun ise, insan haklarına tamamen aykırı bu uygulamaların bir Çin devlet politikası olarak icra edildiğine de dikkat çekiliyor.
Açıklamada bütün bunlara ek olarak, ÇKP İşgal rejiminin Kasım 2022’de yayınlanan bir ÇKP. genelgesi ile Uygur Müslümanları ile Han Çinli etnik gruplar arasındaki evlilikleri teşvik etmek için özel önlemler aldığı belirtildi. Ayrıca, Çin işgal yönetiminin Uygurların asimilasyonuna yönelik kullandığı tüm araçların hem teşvik hem de zorlayıcı eylemlerden oluştuğu hususuna da özellikle vurgu yapılıyor.
Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri ile Yerel insan hakları grupları, Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da 25 milyon Uygur, Kazak, Kırgiz ve diğer Türk kökenli Müslümanının Çin Komünist Parti’nin yıllardan beri uyguladığı etnik ve dini kuralları yasaklama ve engelleme politikaları altında tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekiyor ve uyarıda bulunuyorlar.
BENZER HABERLER