Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un 4 Kasım’da Çin’e yaptığı ziyaret şiddetli tartışmalara yol açarken, DW’nin 1 Kasım’da Berlin’de düzenlediği “Çin Tehdidi: Alman Hükümeti Çin Stratejisini Nasıl Reform Etmeli?” Basın toplantısında Scholz’un Çin ziyaretini iptal etme talebi Alman basınında büyük yankı uyandırdı.
Almanya’da 1 Kasım’da yayınlanan “Enek” dergisinin “Uygurlar Scholz’dan Çin ziyaretini iptal etmesini istiyor” haberine göre, Uygur Cemiyeti Başkanı Bay Wang Isa, Scholz’dan Çin ziyaretini iptal etmesini istedi. Berlin’deki basın toplantısı Yüksek İnsan Hakları Konseyi’nin Çinli yetkililer tarafından Uygurlara uygulanan baskıyı şiddetle kınadığı bir zamanda, Olaf Scholz milyonlarca insanın çektiği acıyı görmezden gelerek Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i anmayı seçti. Ayrıca, “Almanya’nın çıkarlarının insan haklarından önce geldiğini” belirtti.
Cumhurbaşkanı’nın yukarıda bahsedilen sözleri Alman basınında yoğun ilgi gördü. Almanya’daki özel haber kanalı NTV’nin 1 Kasım’da yayınladığı “Uygurlar iptal çağrısı: Çin ziyareti Scholz için bir imtihandır”, İsa’nın yukarıdaki sözlerine yer vermenin yanı sıra, “Son 5 yılda, Çin rejimi milyonlarca insanı cezalandırdı “Kamplarına gönderdiler ve soykırım yaptılar” dedi.
1 Kasım’da yayınlanan “Daily Window” haber kanalı, “Almanya’da Uygurların Sessiz Acısı: Kardeşlerim Hala Hapishane Kamplarında”, Ying Jesus’un iki erkek kardeşinin hala Çin esir kamplarında işkence gördüğünü ve annesinin İstanbul’da hayatını kaybettiğini bildirdi. örnek olarak hapishane kampı. .
ZDF TV kanalının 2 Kasım’da yayınladığı “Uygurlar Schuliz’in Gezisini Kınadı” haberinde, Uygurların esir kamplarındaki trajik yaşamı aktarıldı. Konuyla ilgili diğer Alman basınında çıkan haberler, Scholz’un Çin ziyaretine ve Çin’in Uygur bölgesindeki toplama kampları politikasına yönelik eleştirilerle benzerdi.
Hatta iki hafta önce Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Çin ziyaretinin 4 Kasım’da başlayacağının açıklanmasından bu yana, ziyaretiyle ilgili Alman basınında yoğun tartışmalar başladı. Scholz’un Çin’de sadece bir gün kalmayı, Xi Jinping ve Li Kechang ile görüşmeyi ve o akşam uçakla Berlin’e dönmeyi planladığı ortaya çıktı. Ziyareti, 3. dönem için iktidara geldikten sonra Xi Jinping’i ziyaret eden ilk Batılı ülke lideri oldu. “İstikrarlı bir ülkenin en büyük diktatörü” ile görüşme niyeti uzun süredir eleştiri alıyor.
Bugünkü özel röportajımız sırasında Çin Devlet Başkanı Bay Wang Isa, Olaf Scholz’dan Çin ziyaretini iptal etmesini istemesinin özel nedenlerini açıkladı. Konuşmasında, Schulz’un Uygurlara soykırım yapan bir diktatörle görüşmesinin her ne sebeple olursa olsun yanlış olduğunu vurguladı.
Almanya’daki siyasi partilerin ve insan hakları aktivistlerinin Olaf Scholz’un Çin ziyaretine farklı yorumlar getirdiğine değinen Berlin Ofisi Direktörü Gheur Bub, BM İnsan Hakları Konseyi’nin Scholz’un Çin ve Avrupa ülkelerine yaptığı ziyarete ilişkin bir rapor yayınladığını söyledi. Çin Parlamentosu’nda yaşananların, zulmü “soykırım” ve “insanlığa karşı suç” olarak tanıdığı bir dönemde geldiğini kaydetti. Konuşmasında, bazı insan hakları örgütlerinin “Scholz’un bu fırsatı değerlendirmesi ve Çinli liderlerle yaptığı görüşmelerde Uygur meselesini açıkça gündeme getirmesi gerektiğine” inandığını da kaydetti.
1 Kasım’da Berlin’deki Federal Basın Merkezi’nde düzenlenen “Çin Tehdidi: Alman Hükümeti Çin Stratejisinde Nasıl Reform Yapmalıdır”. Çin’in dikkati bu basın toplantısına çekildi. Çin’in Berlin Büyükelçisi Wu Ken, Federal Basın Ajansı ile temasa geçerek toplantıyı kimin düzenlediği ve ne hakkında olduğu hakkında bilgi istedi.
“World” gazetesinin 1 Kasım’da yayımladığı “Federal Basın Konferansı’nın Çin Elçisinin Garip Ziyaretine Tepki Verdiği” haberine göre, toplantıya Federal Basın Konferansı üyesi Ute Welty başkanlık etti. Wu Ken ile yapılan röportajın ayrıntılarını detaylandırmıyor.
