UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklerin insan hakları sorunları başta Çin’in Nazi tipi Toplama kamplarının ifşa edilmesi ve kamplardaki insanlık dışı baskı, zulüm ve işkenceleri kanıtlayarak uluslararası topluma duyurması ile bilinen Komünizm Kurbanları Vakfı’nin Alman asıllı Kıdemli Araştırmacısı Dr.Adrian Zenz elde ettiği yeni belge ve bilgilere dayanarak yeni bir Uygur Raporu yayınladı. Dr.Zenz hazırladığı yeni Uygur raporunda ” Çin Uygur bölgesindeki Toplama Kamplarını kapatsa bile Kamplar Uygurlar Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılmadan kurtulamayacaktır.” açıklamasında bulundu.
Dr. Adrian Zenz, son yeni raporunda Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırma sürecini detaylandırdığını belirterek şunları ifade etti :”2019 yılının ortalarında Çin’in Uygurları zorla Köle/İşçi çalıştırma sistemini açığa vuran ilk raporumu yayınladım. Ancak daha çok merkezi Çin’e Uygurların zorla işçi olarak göç ettirilmesi politikalarına odaklandığım için kamplardaki zorla çalıştırma sistemi araştıramadım. Bu nedenle Toplama kampları sistemini yeni kanıtlarla yeniden analiz ederek raporlaştırdım.
Uygurların Köle/İşçiliği Mao’nun “Emekle Dönüştürme”Uygulamasının Devamıdır
Adrian Zenz yeni raporunda, Uygurların Köle/İşçi olarak zorunlu çalıştırma uygulaması ile Toplama kamplar sisteminin Çin Komünist Partisi’nin kurucusu ve ÇHC.nin ilk Devlet Başkanı Mao Zedong tarafından oluşturulan ve uygulanan “emek yoluyla dönüşüm” şeklindeki “eğitim” sisteminin yenilenmiş bir versiyonu olduğunu belirtti .
Dr. Adrian Zenz’in Yeni Uygur raporunun ana başlıklar halinde şöyle ;
- Uygurların Zorunlu çalıştırma sisteminde mahkumların gizlice tutuklanarak/kaçırılarak zorunlu çalışma kamplarında ağır çalışmaya maruz bırakılmaktadır. Bu durum ise, sistemde rehabilitasyon ve emeğin verimsiz olduğu iddialarına yol açmıştır. Ancak Çin hükümeti, yeni sistemde yeniden eğitim(Toplama Kampları) ile zorla çalıştırmayı bir birinden ayırarak Uygurlar için işgücü değişimi sisteminde sözde reform yapmıştır.
- Uygulanan bu sistem kapsamında kamplarda hapsedilen Uygurlar öncelikle çok baskıcı ve sert bir yöntem ile yeniden eğitime tabi tutuldu. Burada yeniden yapılanma ana odak noktası idi. Bu aşamanın tamamlanmasının ardından performanslarının iyi olduğu değerlendirilen Çin yönetimi , tutukluları kampların içinde veya yakınında kurulan işletme ve Fabrikalarda polis gözetiminde yarım gün çalıştırıldı. Daha sonra ise, bu tutsaklar kamptan alındılar ve fabrikalarda tam zamanlı Köle/İşçi haline dönüştürüldüler.
- Mesleki Beceri Eğitim Merkezi’ adı altında kamplarda tutulan Uygurların zorunlu çalıştırma sisteminin, ‘işgücü dönüştürme sisteminin gelişmiş bir versiyonudur. Kampların içinde ve çevresinde kurulan fabrikaların çoğunlukla Çinlilere ait özel mülkiyetli olup tamamen etnik Çinlilerce bağımsız olarak işletilmektedir. Ayrıca, bu işletmelerdeki verimliliğinin devlete ait fabrikalardan ve/veya eski işçi dönüştürme kamplarından çok daha yüksek olduğu belirtilmektedir.
- Çin yönetimi bu yeni sistem ile Uygurların emeklerinin Sömürülmesini daha kolay ve pratik hale getirmiştir ve bu yeni sistemin uzun vadeli olarak belirlendiği öngörülmektedir.
- Buna göre Çin yönetimi Toplama Kamplarını kapatmış olsa da tutuklu Uygurlar etnik Çinlilere ait bu özel şirketlerde ve Fabrikalarda Köle/İşçi olarak çalışmaya devam edecekler.
- Toplama kamplarındaki 18 ile 60 yaş arasındaki tüm kadınlar, mahkûmların gece ve gündüz vardiyalarında çalıştığı çok katlı hazır giyim fabrikalarında çalıştırılmaktadır. Fabrikalarda klima yetersizliğinden dolayı solunum hastalıkları ve boğulma vakaları yaşanmaktadır.
- Toplama Kampının Kadın Tanığı tuvalete gitme saatlerinin sabit olması nedeniyle su içmelerinin ve diğer ihtiyaçlarının de kısıtlandığını söylemektedir.
- Sözde ” Mesleki eğitim Merkezleri(Toplama Kampları) ile zorla çalıştırma fabrikaları yavaş yavaş standartlaştırılmaktadır. Buna karşılık Uygur bölgesinde Toplama kampları yaygınlaştırılmakta ve yeni kamplar inşa edilmektedir.
- Çin yönetimi özellikle Uygurların yoğun olarak yaşadıkları Tarım bölgesinde yeniden kurdukları bu kamplara “Yeni Güney Sincan Mesleki Eğitim Merkezi Modeli” adını vermiştir.
- Kazakistan sınırındaki Gulca kentine bağlı Tikes İlçesi Kamu Güvenliği Bürosunun geçtiğimiz yıllarda sızdırılan “Sincan Polis Belgeleri’nde açıklanan bir talimatına göre Toplama Kamplarında Sözde “Mesleki Eğitim ” için bazı gereklilikleri ortaya koymaktadır. Buna göre özel Çin Şirketlerinin ilgisini çekmek ve Uygurları Köle/İşçi olarak kiralamak isteyenler için “kampta bir mesleki eğitim tesisinin olması gerektiğinden bahsetmektedir.
- Ulaşılan diğer bir başka belgede ise, Toplama kampları içerisinde ve çevresinde Üretim Tesisi, işletme veya Fabrika kurmak isteyen merkezi Çin merkezli Firmalara çeşitli teşvikler ve devlet yardımı verileceği belirtildi.
- Yine Tikes İlçesi Kamu Güvenliği Bürosunun, sızdırılan Polis Belgelerine göre 2018 yılında kamp çalışmalarındaki “eksiklikleri” gidermek amacıyla “Yerel Mesleki yeniden eğitim merkezleri” için yeni bir “çalışma yöntemi ve önlemler” konusunda yeni bir talimat yayınlandığı ortaya çıktı.
- Çin tipi Toplama kamplarından serbest bırakılan Uygur tutuklular etnik Çin Şirketlerine ait işletme ve Fabrikalarda Köle/İşçi olarak tam zamanlı olarak çalıştırılıyor. Onların serbestçe hareket etmelerine ve başka işler iş bulmalarına izin verilmiyor.
- Toplama kampında tutulanların bazılarının evlerine dönmelerine izin verilse bile evlerinde polis gözetimi ve kontrolünden nezaret altında tutuluyor.
- Toplama Kamplarında tutulan Uygurlara yönelik olarak 2 kısma ayrıldığı iddia edilen ” Toplama kampları” ve “Hazır İşgücü/Zorla Çalıştırma” uygulaması onları daha ağır işçiler olarak çalıştırılması ve Toplama Kamplarındaki şartların daha ağırlaştırılması anlamına gelmektedir.
- Çin işgal yönetiminin bütün bu sözde “Yeni Uygulamaların” temel amacı Uygurlara şok etkisi yapma etkisine sahiptir ve etnik asimilasyon ve dönüştürmek için sürdürülebilir bir platform oluşturmaktır.
- Bütün bunlar ÇKP yönetiminin Uygurları Çin Komünist Partisi önderliğinde ana akım topluma/Etnik Han Çinli Toplumuna dahil ve entegre edilmesini bir an önce gerçekleştirmek olduğu açıktır.
Çin ve Uygur bölgesindeki Çin/Nazi Toplama Kampları Uzmanı Dr. Adrian Zenz’in hazırladığı bu yeni Uygur raporu, iki yılda bir yayımlanan prestijli bilimsel bir dergi olan The China Journal’da yayınlanmış olup, büyük ilgi görmüş bulunuyor.