DR.ZENZ:ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIMI İÇİN HAREKETE GEÇİLMEZSE SORUMLULUK ÇOK AĞIR OLUR !

Alman Antropolog ve insan hakları ve hukuk uzmanı ve Uygurların savunucusu Dr.Adrian Zenz Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan azınlık olarak tanımladığı Müslüman Uygur,Kazak ve diğer Türk halklarına yönelik ” Planlı Doğum-Gebeliğin önlenmesi- Zorunlu Doğum Yasağı ” başta diğer uygulamalarının aslında Türklere yönelik etnik bir sykırım olduğunu,eğer bu soykırımın önlenmesi için hemen harekete geçilmez ise uluslar arası toplum olarak tarihi sorumluluğumuzdan asla Kurtulamayız. ” açıklamasında bulundu.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Tanınmış Alman Antropolog ve insn hakları ve hukuk aktivisti Komünizm Kurbanları Vakı’nin kıdemli Araştırmacı ve Uygur İnsan hakları Savunucu Dr.Adrian Zenz Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan yerel Türk halklarına yönelik zorunlu doğum yasağı yöntemleri böyle devam ederse bu ülkenin kadim yerel halkı olan Müslüman Türklerin normal nüfus artış oranının günümüzde sıfırlanan bu nisbetin önümüzdeki bir kaç içinde eksi yönde seyredeceğini bu durumun ise,Uygur, Kazak, Kırgiz ve diğer Müslüman Türklerin toptan soykırımına yol açağını belirterek ; ” Bizler ve uluslar arası toplum,Çin’in bu Müslüman Türk soykırımına karşı hemen harekete geçilmez ise bunun sorumluluk ve vebalının çok ağır olacaktır. ” dedi.

Dr.Zenz’in Çin ve Uygur Bölgesi Raporu Yayınandı

Özgür Asya radyosu internek sitesinde yer alan habere göre Dr.Adrian Zenz 29 Haziran tarihinde Çin’in Doğu Türkistan’da Zorunlu Doğu Yasağı yasasını kullanarak Müslüman Türkleri nasıl soykırım ile toptan yok etmek istediğine dair 28 sayfalı bir Rapor yayınladığı açıklandı. Dr.Zenz’in “Gebelikten Korunmak- Zorunlu Doğum Yasağı ÇKP’nın Uygurların Doğum Oranını Kontrol Etme Yöntemleri başlığını taşıyan bu raporda Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere yönelik ” Planlı Doğum Politikası hakkında Çin7in resmi belge ve istatistikerine göre hazırlanan ve tamamen resmi belgelere dayanan ilk rapor ve resmi belge olma niteliği taşıdığı de belirtildi.

Raporda Açıklanan Bu Yasaklara Ait Uygulamalar Yu Başlıklar halinde yer Alıyor ;

1- Çin yönetiminin Planlı Doğu Politikasına aykırı olarak hamile Kalan Uygurlar,Kazaklar ve diğer azınlık mensubu Kadınlan Çin tipi Toplama kamplarına hapsedilerek cezalandırılması

2- Bölgede yaşayan Çinli olmayan azınlık Müslüman Türklerin çoğalma oranının(doğum nisbetinin) çık sıkı yekilde kontrol edilmesi

3- Bölgeye merkezi Çin’den etnik Han Çinlisi göçmenlerin daha fazla göç ettirilerek yerleştirilmesi

4- Etnik Çinlilerin bölgeye göçmen olarak transferinin Uygurları,Kazakları ve diğen Müslüman Azınıkların bir an önce asimile edilerek demdgrafik asimilasyon yöntemi ile yok edilmesi bu planının en önemli ve can alıcı yöntemidir.

Geçtiğimiz Şubat ayında Kkarakaş Listesi/Belgesi adı ile sızdırılan ÇKP üst yönetiminin konuşma ve yazıışmalarına ait gizli belgelerde de Uygurların mutlak çoğunluğu olşturduğu Kaşgar,Yarkent ve Hoten bölgelerindeki Uygur Türklerinin artış oranı 2015yılından itibaren dik çizgi olarak sürekli azalma trendine girmiş olup.bu oran 2020 yılına gelindiğinde ise nüfus artış risbeti sıfır olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca.bu belgelerde Uygurların niçin bu kamplara hapsedikleri konusu de böylece açıklığa kavuşmuş olmaktadır.

Çin’in Doğu Türkistan’daki Nüfus Politikası

Çin’in ülke genelindeki nüfus politikası 1980’lı yıllarda uygulamaya konulmuştur. Buna göre Doğu Türkistan’daki nüfus politikası uygulaması özellikle Türkiye ve Mısır’daki planlı doğum uygulamaları örnek gösterilerek yürütülmeye başlanmıştır.1990’lı yıllarda ise, ailelerin şehirlerde 2,kırsal kesimlerde ise 3 çocuk sahibi olmalarına izin verilmiştir. Ayrıca evlenecek çiftlerden nikahlarını kıydırmalarından önce izinsiz çocuk sahibi olamayacaklarına ve izinsiz çocuk sahibi oldukları takdirde her türlü cezalandırmaları şimdiden ve peşin olarak kabul edeceklerrine dair belgeler imzalatılmıştır. Buna uymayan kadınlar ise zorla sağlık merkezlerine götürelerek kürtaja tabi tutulmuştur. Bu dönemdeki bu kürtaj uygulamalarında büyük aile dramları yaşanmış ve yüzlerce Türk aile yok edilmiştir. Uygurlar ilk kez bu yıllarda Planlı doğum- Doğumu Önleme Operasyonu- Ağır Plansız Doğu Cezaları gibi tanıımları ilk kez tanışmışlardır. 2009’dan itibaren ise Doğumu yasaklama Uygulamalarının şiddeti daha da arttırılmıştır.

2016 yılından itibaren ise, ÇKP’nın planlı doğum poltikasına karşı gelen ve izinsiz hamile kalan ailelerin hem Anne ve hem de babaları ayırıd edilmeksızın hapsedilmiş veya Toplama kamplarına kapatılarak ağır şekilde cezalandırılmışlardır. Ayrıca,ailelerin ödeyemeceği derecede ağır cezalar uygulanmış ve bu cezayı ödeme imkanı olmayanların her türlü taşınabilir ve taşınmazları zola el konularak bu cezaları tahsil edilmiştir. Bazı ailelerin evleri ise,İsrail’in Filistinlilere yaptığı gibi zorla evlerinden çıkarılarak etnik Çinli göçmenlere özel mülk olarak peşkes çekilmiştir.

Çin’in Uygurlara Yönelik Nüfus Yasaklama Planı Bir Etnik Soykırımdır

Özgür Asya radyosuna açıklamalarda bulunan Dr,Zenz Çin’in Doğu Türkistan’ın esas sakinleri olan Müslüman Azınlık halklara yönelik Doğumu Yasaklama Uygulamalarının esas amacının bölgede Çinli olmayan nüfusu yok etmek ve etnik soykırımı bir an önce gerçekleştirmek olduğunu belirterek şunları ifade etti ; Çin yönetimi Uygur bölgesindeki bu nüfus politikası ile Türkleri tamamen yok edemese de onların sayılarını azalmak için doğumu yasaklayarak onları kontrol etmek amacı taşımaktadır. Çin bu politikası ile Uygurların nüfusunu azaltarak daha kolay kontrol ederek sistemli olarak onları asimile,dönüştürme ve diğer yöntemlerle ileride tamamen yok edebilecektir. Çin’in esas amacı asimilsyonla soykırımı zamana yayarak nufusu daha kolay kontrol etmektirbAzaltılan Türk nüfusunu kontrol etmek Çin için daha kolay ve daha az masraflı olcaktır. Bunun için bölgede demografik asimilasyonu aha erken bir zamanda gerçekleştirmek ve hızını daha atrrımak için bölgeye Çinli nüfus transferi uzun yıllardar beri zaten yapılmakatadır. Çin’in işgal ettiği bu topraklarda ve çok önem verdiği uygulamalarından biridir.Bunun için ÇKP Yönetimi bu soykırım planını şu çarpıcı aşamalar halinde uyguladığına şahit olmaktayız ;

= Doğumu yasaklayarak bölgedeki Türk nüfusunu daha sıkı bir şekillde kontrol altında tutmak

=Etnik Han Çinlilerin bölgeye daha çok ve büyük miktarda transfer ederek yerleştirmek

= Uygur,Kazak ve diğer müslüman Türk kızlarını etnik Çinlilerle zorla evlendirerek Türk aile yapısı bozarak yok etmek

Bu 3 türlü uygulama Çin’in Uygur bölgsini kontrol etme stratejisinin temelini teşkil etmektedir.

Dr.Zenz :Çin’in Uygurlara yönelik bu etnik Soykırımı Durdurulmazsa bunun için hepimiz çok Ağır derecede Sorumlu olabliriz

Dr.Adrian Zenz Sözlerini şu ifadeler ile noktalayarak tamamladı ; Uluslar arası topluma özellikle haykırıyorum ; Çin’in Doğu Türkistan’daki bu acımasız vahşetini durdurmak bizim ahlakı ve insanı borcumuzdur.Ber BM.başta tüm ülkelerden bu soykırımın durdurulması için yasalar çıkarılmasını ve ciddi kararlar alınmasını ümit ediyorum.Uluslar arası toplum eğer Çin’in Türklere yönelik bu soykırım cinayetlerini durdurmak için ciddi olarak harekete geçmez ,acil tedbirler kullanmaz ise tarih önünde insanı ve ahlakı sormluluğumuz çok ağır olacaktır. Bu durum insanlık tarihi için bir kara Leke olarak kalacaktır. ” dedi.

Dr.Adrian Zenz Kimdir ?

Dr Adrian Zenz Alman din adamı,Hamburg Katolik Üniversitesi öğretim üyesi bir antropolog bilim adamıdır. Çin’in İnsan hakları ve Çin konsunda tanınmış bir uzman olarak tanınmaktadır.Ayrıca Rejim muhalifi Demokrat Çinlilerin kurduğu Komünizm Kurbanlarını Anma ve Yardım Vakfı’nin kıdekmi araştırmacısı olarak da çalışmaktadır. Ayrıca Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yönelik insan hakları ihlalleri konusundaki çalışmaları ile tanınmıştır.Çin’in varlığını inkar ettiği Çin tipi Çin Nazi Toplama Kamplarının yerlerini ve sayılarını uydu görüntlerinden tesbit etmiştir.Bölgede en az bin 200 adet Çin tipi Toplama kamplarının varlığını rapor halinde BM.İnsan Hakları yüksek Konseyine sunarak Çin’i bu kampların Eğitim merkezleri yalanı ile itiraf etmeye mecbur etmiştir. En son yaptığı Çin’i sarsan ve dünya’da şok etkisi yaratan çok önemli çalışmalarından birisi de geçtiğimiz Kasım ayında ÇKP üst yönetiminin Türkleri soykırım ile yok etme planarına ait konuşma ve yazışmalarını içeren Karakaş Belgeleri/Listesi adı verilen 24 sayfalı bir çok gizli bir ÇKP belgesini elde ederek 17 Kasım’da dünya medyası üzerinden ifşa etmek ve duyurmak olmuştur.

Elde ettiği bu gizli belgelerden yararlanarak ” Dünyanın bilmediği Sırlarla Dolu Çin’in Polis Devleti -Uygur Bölgesi Patlamaya Hazır Saatli Bomba ” başlıklı bir rapor hazırlayarak açıklamıştır.Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri ve soykırım uygulamaları ile ilgili onlarca dafa konşmalar yapmış ve konferanslar vermiştir. Ayrıca,Almanya, İngiltere, ABD. ve diğer bir çok ülkenin Parlamentolarındaki özel oturumlarda Çin Soykırımının Uzmanı ve Tanığı olarak ifade vermiştir.

Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Dünya » Eğitim » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » insan hakları » Makale Analiz » Siyaset » Soykırım