UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
ABD. Kongresine bağlı Uluslararası Dini Özgürlükler Komitesi Başkanı Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Dr. Nuri Türkel ABD. Yönetime ” ABD. Çin’in Uygur soykırımının durdurulması konusunda sözle değil icraatla kendini göstermeli!”çağrısında bulundu.
Dr. Türkel yazısında Sürgünde yaşayan Uygurların büyük çoğunluğu da kendisinin yaşadığı bu sorunları ve bu tür psikolojik dramı yaşadığını belirterek yazısını şöyle sürdürüyor : ” Annemin yanıma gelebilmesi için ABD.yönetimin bazı üst yetkilileri diplomatik yollardan girişimlerde bulundular.Ancak,bu diplomatik girişimlerin hiç biri olumlu olarak sonuçlanmadı. Sonuç ” Ya bizim gidemediğimiz ve Annemin gelemediği” böylesi zor ve sıkıntılı dramatik bu durumla sonuçlandı.
ABD Vatandaşı ve aynı zamanda üst düzey bir devlet görevlisi olarak benim karşılaştığım bu durum bu ise sürgünde yaşayan diğer Uygurların halini varın sizler düşününüz. bir vatandaşı peşinde olduğu “diplomatik müdahale” gibi soruna yönelik sözlü çözümün Çin’e akmayacağına inanıyor. Çin hükümeti bu konudaki eylemlerinden dolayı gerektiği gibi cezalandırılmazsa bildiklerini yapmaya devam edecekler. ABD hükümeti, sürekli ve israrlı bir şekilde Çin ile diploması yolu ile insan hakları ihlallerini ve diğer sorunları halletmek gibi bir politika izlemektedir. Diploması ve diğer benzeri söylemler Çin için geçerli değildir ve Çin yönetimi ” Bu tür rica ve minnetleri” asla kabul etmeyecektir. ABD.yönetimi bütün bu zorluklar ve baskılar göz önüne alınarak Çin zulmünden kaçan Uygurların yeniden daha güvenli ve Çin’in sınır aşan baskı ve tehditlerinden uzak ve korunaklı ülkelere yerleştirilmesine öncelik etmeli ve Uygurların yaşama haklarına yönelik saldırılar için güvenliklerini garanti altına alınması konuların düşünmeli ve gündeme getirmelidir. Ayrıca bu tür manevi trajedilerden muztarip Uygurlar için doğrudan harekete geçmeli ve bu konuda daha olumlu ve aktif önlemler ve eylemler oluşturmalıdır. Bu konuda Çin hükümetine güçlü ve fiili bir uyarı gönderilmesi en önemli çare ve önlemlerden biri olabileceğini düşünüyorum.
- Uygurlar için en büyük ve ivedilikli ortak sorun Çin’in doğu Türkistan genelinde kurduğu yüzlerce olduğu tahmin edilen Çin tipi Toplama Kamplarında milyonlarca Uygur ve diğer Türk halklarının yıllardan beri hukuksuz olarak hapiste tutmaktadır.
- Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Türk halklarını yönelik baskı ve zulmünü aynı şekilde dünyanın çeşitli ülkelerinde sığınmacı olarak yaşayan Uygurlara da sınır ötesi baskı ve zulüm olarak devam ettirmektedir.
- Onları ülkelerindeki aile ve yakınları üzerinden tehdit ve şantajla Çin’in casusluk yapmaya zorlayarak onları yaşadıkları ülkelerde gizli Çin Rehineleri haline getirmiştir.
- Diasporada yaşayan Uygurların çoğunluğu Çin yönetiminin sınır aşan bu tür baskılar yüzünden ruhsal düşkünlük ve travmalar yaşamaktadır.
- Çin Doğu Türkistan’ı adete dünyadan koparmış ve izole etmiş durumdadır. Telefon, internet ve sosyal medya erişimleri engellenmiş ve yasaklanmıştır.
- Uygurların 20117’den beri ” Yurt dışına Çıkmaları veya Yurt dışından gelmeleri” yasaklanmış durumdadır. Ülkelerinde adeta Esir durumuna getirilmiştir.