logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN’DA MÜSLÜMAN VE TÜRK OLMAK

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
Fatih KAPLAN
Türk milletinin evlatları Doğu Türkistan’da işkence ve zulüm görmeye devam ediyor. Bu zulüm günden güne artmakta ve tüm dünya bu zulme sessiz kalmaktadır. Bu zulümler, Çin’in ‘2050 de Doğu Türkistan’da bir tek Türk kalmayacaktır.’ Diyerek başlattığı asimilasyon ve yıldırma politikalarının bir parçası olarak günden güne artmaktadır. Çin terörist ve Komünist devleti tarihin hesaplaşmasını yapmakta ve yüzyıllarca kendine kök söktüren, diz çöktüren yüce Türk milletinin asil evlatlarının torunlarına işkence yapmaktadır. Senelerce katliamlara maruz kalan, son dönemde toplama kamplarına hapsedilen yüce Türk milletinin asil evlatları daha geçen hafta içerisinde bir âlimini daha zindanlarda şehit vermiştir. Abdullah Mahdum ‘üstatlar üstadı’ ve 86 yaşında olan İslam alimi şehidimizin iki suçu vardı. Biri İslam alimi olmak diğeri de Türk olmaktı. İşte bu iki suç Doğu Türkistan’da hapse atılmak ve işkence görme içim yeterli sebep.
Peki, bu iki sebepten dolayı sadece hapis cezası veya işkence görmekle iş bitiyor mu? Hayır. Hapsin dışında yapılan uygulamalara göz atınca insanın dehşete düşmemesi imkânsız. Mesela; Türkçe okumak, yazmak ve konuşmak yasak! Alışveriş yaparken bile Türkçe konuşmak yasak! Türk’le evlenmek yasak! Her eve Çin’li bir aile yerleştirip aile hayatını izleyen gözetmenler veriliyor. Bunlar tuttukları raporlarla o ailenin kaderini belirliyorlar. Toplu gözaltı ve keyfi uygulamalarla Türkler her an gözaltına alınıp günlerce tutuklu, yıllarca mahkûm olarak cezaevlerinde hayatlarını sürdürmek zorundalar. Son dönemde ise her hangi bir Çin’li beğendiği her hangi bir kızımızı zorla alıkoyup evlenebiliyor! Oruç tutmak şehadet getirmek yasak! Allah’sız komünist Çin Allah’ın varlığını yasaklıyor!
Bu yazdıklarımız bizim bildiklerimiz. Ya bilmediklerimiz, ya bize yansımayanlar. Bunlar kızıl Çin’in kardeşlerimize yaptıkları. Peki, ya dünya ne yapıyor? Hani kuşlar için dünyayı ayağa kaldıran, öldürülen her hangi bir insanı için ülkeleri ateş çemberine çeviren, bir askerinin burnu kanayınca dağları delen bombaları yeryüzüne acımasızca salan o bilmem kaç yüzlü dünya ne yapıyor? Parasına para, gücüne güç katmak için Çin’le el ele kol kola sarmaş dolaş geziyor!
Peki, bu oyunda biz de bizim tarafımız var. Biz ne yapıyoruz? Biz de Viyana kapılarından Doğu Türkistan’a kadar olan coğrafyaya hükmeden bir milletin evlatlarıyız. Bizlerde ardımı döndüğümüz bu coğrafyaya bir kez olsun yüzümüzü dönüp de, “ bu zulmü ya bitir ya da yeryüzünü sana dar ederim.” Diyor muyuz? Maalesef. Demiyor, hatta diyeni de duymuyoruz. Önümüzde yaklaşan seçimler var ve maalesef hiçbir siyasi parti çıkıp ta, “ ben yeryüzünde ne kadar Türk varsa birleştirip, Türk milletine zulüm yapan ne kadar alçak varsa hepsini gömeceğim.” Demiyor. Tutturmuşuz Avrupa birliği bilmem ne birliği şu birliği bu birliği. Gerçi bunları istemek için arz ve talep olması lazım. Biz millet olarak önümüze gelen her aday veya partiye avazımız çıktığı kadar “ Turan’ı kurun, Turan’a engel olanı vurun.” Diye baskı yapıyor muyuz? Maalesef, hayır!
Ne zaman ki biz sesimizin son noktasına kadar bağırırsak, ne zaman ki bizler Doğu Türkistan’daki kızların yerine kendi kızlarımızı koyar onlar için bir şeyler düşünürsek işte o gün karşımıza gelen adamlarda bizim gibi düşünür ve bizim isteklerimizi yapmaya çalışırlar.
Allah Doğu Türkistan’daki kardeşlerimize biz yanlarına gidene kadar sabır, bize de onlara yardım edecek kadar güç kuvvet versin.
Zindanlarda şehit olanların ruhu şad olsun. Unutulmasın ki Türk milleti onların intikamını er veya geç alacaktır… 
Etiketler: » » » » » »
Share
1885 Kez Görüntülendi.