logo

trugen jacn
04 Haziran 2015

DOĞU TÜRKİSTANDA KÜLTÜR KATLİAMI VE DİRENİŞ YOLU(4.Bölüm)

 

118555

Mehmet Emin HAZRET

                                                                Çin’in Çifte Standardı-4

 Doğu Türkistan’da Uygur dilini eğitim ve resmi dairelerden kaldıran Çin,dünya ülkelerinde Konfüçyüs Enstitüsü kurmak sureti ile Çin dili ve kültürünü dünyaya yaymak için büyük miktarda bütçe ayırmaktadır.Türkiye’de bile Boğaziçi Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü,  Orta Doğu Teknik Üniversitesi  Konfüçyus Merkezi,Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enistüsü vardır.Çin dili ve kültürünü Türk halkına sevdirmek için eğitim,etkinlik,yayınlar yapmaktadırlar.Çinin Türkiye’de Çin kültürünü tanıtmak,Çin diline özendirmek için yayın yapmakta olduğu CTV,Turkish.china.com,Turkish.cri.cn gibi televizyon,radyo,internet yayınları bulunmaktadır.

Ayrıca Çinli azınlıklar yaşayan ülkeler nezdinde diplomatik girişimde bulunarak,demokrasi kuralları ile demokrasiyi vurmak sureti ile o ülkelerdeki Çinli azınlıklar için okul açılmasını sağlamakta,hatta resmi dairelerde bile Çin dilini geçerli kılmaktadır.Bugün Amerika’nın Los angeles,San Fransisco şehirlerinin cadde,sokak tabelaları İngilizce ve Çince yazılmaktadır.Amerika,Kanada,Avustralya’da Çin göçmenlerinin çocukları için Çin dili ana,ilk okullar vardır.Malezya Bir üniter  devlettir.Tarihte önce Hollandalılar, sonra İngilizler Malezya’yı işgal altında tutarken maden ocaklarında çalıştırmak için Çinli köle işçileri bu ülkeye getirmişlerdir.Malezya’da bugün Çin dili ana okul,ilk,orta,lise Üniversiteler vardır.Malezya’nın devlet resmi dili Malay ve İngiliz dili olmasına rağmen Çinli azınlıklar için demokrasinin tüm imkanları sunulmuştur.Çinin diplomatik girişimi sonucu,Malezya hükümeti Çin dilinde eğitim veren “Nenfang Şöyuan” (Güney Kolej)ne Malezya eğitim bakanlığı,devlet Üniversitesi statüsünü vermiştir.

cbb60e2442a7d9330c07b0dcad4bd11372f001f3

 Malezya’da Çin dilinde eğitim veren  Güney Koleji

Çin, hatta güney komşusu Myammar’da yaşayan 150 bin Çin kökenli Kokang’lara 50 yıldan beri  silah ve cephane desteği sağlamak sureti ile 1989’da Kokangların yüksek özerklik statüsü almasını sağlamış ve aslında var olan Çin dili eğitimi için, Çin devleti büyük miktarda altı yapı yatırımı yaparak,eğitim,telekomünikasyon,internet ve resmi dairelerde Çin dili kullanımını kolaylaştırmıştır. Çin ordusu bugün,hatta şimdi ben bu yazıyı yazarken bile Myammar sınırları içinde bütün uluslar arası hukuku çiğneyerek, Kokang gerilla ordusu ile  omuz omuza vererek Myammar devlet ordusuna karşı savaşmaktadır.

Çin, bütün dünyadaki  etnik Çin kökenlilerin Çinli olarak kültür, gelenek ve göreneklerini yaşatabilmesi için diploması ve ordu dahil her kozunu kullanırken,Kendi sınırları içindeki,kendi vatandaşları olan 15 milyon Uygur Türkünün tüm maddi varlıklarını tamamen ele geçirdikten sonra, dili ve dini’nden koparmak için 21.yüzyılın çağdaş dünyasında utanç verici yöntemleri kullanmaktadır.

images

Fotğrafta,Myammarın Kokang sokakları.İş yerilerinin tabilelarındaki yazılar Miyammar dilinde değil,Çin dilinde yazılmaktadır.

Dünyadaki üstün medeniyetler,başka medeniyetleri asimilasyon yaparken kendi çekici gücünü kullanarak,başka medeniyetlerin kendi medeniyet denizine suya susamış balık gibi intizarlık içinde atlamasını sağlayarak gerçekleştirmişlerdir.Zorlayıcı devlet rejimi,baskıcı politikayı araç olarak kullanmak sureti ile,güç ve zorbalıkla bir dili,bir kültürü katletme girişimini ancak barbar milletler yapabilir.Çinin,Türk ve İslam medeniyetinin birikiminden oluşan büyük ve engin Uygur kültürüne tüm devlet gücünü kullanarak saldırması,Çin medeniyetinin,Türk ve İslam medeniyeti karşısında çok cılız kaldığının itirafıdır.

    Uygurlar Çin diline Karşı mı?

Uygurlar Çin diline karşı değildir. “çift dilli eğitim”e hiç karşı değildir.Biz, Çift dilli eğitim lisede başlamalı, diyoruz.Dünyadaki akademik araştırmaların sonucu bunu gerektiriyor.Bugün Doğu Türkistan’da 3 yaşındaki yavru annesinin koçağından alınıp Çin dili ana okula götürülüyor.Araştırmalara göre ana ve ilk okuldan başlayarak başka dilde eğitime tabı tutulan çocukların zekası gelişmiyor,iki kültür arasında travma geçiriyor.Böyle öğrencilerden yetenek çıkmıyor.Dahi hiç çıkmıyor.Amerika ve Avrupa’da kendi kültüründen koparılanların çoğu büyüdüğünde hamallık,vasıfsız işçilik ve hizmet sektöründe basit eleman olarak çalışmışlar.Üniversite bitirenlerden parlak bir gelecek vaat edenler çok az çıkmıştır.

Biz Uygurlar,tarihi,coğrafi ve siyasi nedenlerden dolayı bilim ve teknolojide çok gerilerde kaldık.Bugün Uygurlar sanayi toplumu bile olamadı.Biz Uygurlar bilime çok aç bir toplumuz.Gençlerimizin bilime,teknolojiye olan merakı,öğrenme isteği inanılmaz derecede yüksektir.Köylerde anne babalar gece gündüz tarlalarda çalışarak,bazıları bahçelerini,oturduğu evi satarak çocuklarını Üniversitelere göndermektedir. Koyunlarını, tavuk ,civcivlerini, bahçelerindeki meyveleri satarak uzaklarda okumakta olan çocuklarını harçsız bırakmayan anne babalar çoktur.Çocuklarda Anne babaları,azız vatanını mahcup bırakmamak için azim ve şecaat ile çalışmaktadırlar.Ancak,başarısı ile öne çıkanlar yine Uygur dili eğitiminde orta okulu tamamlamış, lisede Çinceyi ek öğrenmeye başlayan,Üniversitede Çince imtihanı göğüsleyenlerdir. Üniversitede Çin dili ile meslek okuyup,İngiliz dilini beraber götürmüş,yüksek lisans ve doktorasını yapmak için yurt dışına gidenler arasında bugün NASA da en üst düzey mühendis olarak çalışan,Harvard,Yale gibi onlarca Üniversiteleri tamamlayıp,kendi mesleki alanlarında Uygur milleti için şan ve şeref kazandıranların hepsi ana diline hakim olduktan sonra Çince ve başka yabancı  dil ile eğitimini sürdürmüş olanlardır.

Ana dilini iyi bilmeden tefekkür kabiliyeti gelişmez.Başka bir dili kolay ve hızlı öğrenemezsiniz.Bu yüzden diyoruz ki,ilk önce ana dili iyi öğrenin,sonra Çince ve başka dillere yüzlenin.O zaman bilginin sonsuz okyanusuna açılabilirsiniz.Bende ilk,orta,liseyi Uygurca tamamladım.Çinceyi Lise yıllarımda kendi kendime öğrenmeye başladım.Üniversitede bir yıllık hazırlık sınıfında Çince eğitim gördüm.Üniversiteyi Uygur dilinde okuyup tamamladım.Lisans üstü eğitimimi Pekin’de Çince tamamladım.Türkiye’ye gelince 4 ay TÖMER de Türkçe öğrendim.Ondan sonra Doğu Türkistan hakkında gazetelere yazılarımı Türkçe yazmaya başladım.Uygur Türkçesini iyi bilmeseydim,Türkiye Türkçesini bunca hızlı kavrayabilmem mümkün değildi.Bugün Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye okumaya gelen öğrenciler içinde Uygurcayı iyi bilenler 6 ay Türkçe öğrenip Üniversite imtihanından geçerek Türk öğrenciler ile uyum içinde Üniversiteyi devam ettirmektedir.Ana,ilk okuldan Üniversiteye kadar  Çince okuyan,Uygurcayı hiç bilmeyen Uygur öğrenciler çok zorlanmakta,iki sene Türkçe kurslarda okumasına rağmen lisans üstü imtihandan geçemeden memlekete geri dönenler,veya burada başka basit bir işe girip çalışmaya mecbur olanlar vardır. Kendi dilini diğer dile,diğer bir dili kendi diline tercüme yapma yeteneği olmayanlar dil öğrenmiş sayılmaz.Bir dili yiyip bitirme pahasına diğer bir dili öğrenmiş olanların millete bir yararı olmaz.Uygur gençler şunu iyi bilmelidir,başka bir dili Uygur dilinin yerine koymak için öğrenmek,ana dile yapılmış olan en büyük kötülüktür,ihanettir.Çince öğrenmek Çinlileşmenin,İngilizce öğrenmek İngilizleşmenin aracı olmamalı.Bilim yok etmenin değil,yaşatmanın aracıdır.Dil öğrenmek var olan dili yok etmenin aracı haline geldiğinde,bilim bilim olmaktan çıkar,zulüm aracına dönüşür.Tüm milletlerin aydınları bilgisini kendi halkına hizmet etmek,çağdaş milletlerin öne geçirmek için bilim öğreniyorlar.Biz Uygurlar içinde öyle.

Eğitim dilinden dışlanmış dil,kültürel dil olma vasfını kaybedecek,sokak dili  seviyesine inecektir.Bir dil sokak dili vasfını bile kaybettiğinde,o dilin sahibi olan millet yok olmuş olacaktır.Uygurlar için dil meselesi ölüm kalım meselesidir.Yavrularımızı Uygur veya  Çin dili ana,ilk okuluna vermeyi tercih etmek,Bizim öz taraf veya düşman tarafta yer aldığımızın kanıtıdır.Uygur toplumunun geleceğinin nasıl olacağı,Uygurları yok etmek için bel bağlayanlar tarafından değil,Uygurların köle olmasına razı olup olmaması arasında seçim yapan bize bağlıdır.Dil kültürün temelidir.Uygur dili Uygur kültürünün temelidir.Bizim öğreneceğimiz diğer bir dil amacımıza ulaşmanın aracıdır.Yanı,ulaşım aracı gibi.

Ana,ilk okuldan Çince başlayan bir  Uygur çocuk,ilk okulda hesap dersi öğrenmeyecek mi? Orta okul,lisede Çincenin 20 binden fazla harfini öğrenmek için Lugat sayfaları içinde gezerek vakit tüketirken, matematik,kimya,fizik öğrenmeye nasıl vakit bulacak? Hem Çince dil,hem mesleki dersler gençlerimizi dersten soğutmaktan başka ne işe yarayabilir? Bu tür eğitim sistemi,milletimizin geleceği olan  Uygur çocuklarımızı zekasını, bozulmuş yumurtaya dönüştürmekten başka bir işe yaradı mı? Uygur evlatları,Uygur tarihini,Uygur etnoloji (folklor,tarihi yadigarlıklar,milli kültürel  gelenekler, milli psikoloji…) bilgilerini kesinlikle öğrenmesi şarttır.Çin dilinde Uygurların geçmişi hakkında gerçekleri yansıtan tek bir akademik eser bulmak mümkün değildir.Uygurların geçmişi hakkında doğru bilgi tek Uygur ve Türk bilim adamları emekleri ile gün ışığına çıkmıştır.Uygurların geçmişine gidecek doğru yol Uygur dilidir.Geçmişi olmayan milletin geleceği yoktur.Geçmişi bilmeyen,geleceği göremez.Çinin,Uygurların geçmişini silmek çabaları bunun içindir.Dil milletin hafızasıdır.Milli hafızamızın silinmesine kesinlikle izin vermemeliyiz.Bilimin temeli matematiktir.Matematik buluşun,disiplinin anahtarıdır.İlk ve orta okulda matematik temeli zayıf ola,lise ve Üniversitede matematikten nefret edeceklerdir.Kaç dil biliyorsanız bilin,matematik bilmiyorsanız bilim adamı olmanız mümkün değildir.Bu yüzden Çin eğitim sistemi Uygur yeni kuşakların zekasını törpülemek üzerine kurulmuştur.

Eğer Çin hakimiyetinde Uygurlara karşı iyi niyet olsaydı, eğitim sistemini, Allah Uygur ve Müslüman yaradan çocuklarımızı,Çinli ve ateiste dönüştürme temeli özerine kurmazdı.Bu amaç için  dev bütçe ayırmak yerine Pekinde veya Urumçide bir tercümanlık koleji açardı ve tüm eğitim,bilim,fen,teknoloji kitaplarını sürekli Uygurcaya tercüme etme işini organize ederek,Uygur toplumunun aydınlanması için katkı sağlamış olurdu.

Buluş tefekküre,tefekkür dile bağlıdır.Buluşun kaynağı ana dilde tefekkürde yatmaktadır.Tüm alimlerin öz geçmişini okuyun,ana dili iyi bilmeyen alim bulamazsınız.Japonya’da 20 den fazla Nobel ödül sahibi vardır.Hepsi ana okuldan Üniversiteye kadar Japonya’da Japon dilinde eğitim görmüş kişilerdir.Tabii ki,bir,iki,hatta üç yabancı dili de vardır.Japonya’da eğitim Japoncadır.Teknolojinin bazı dallarında Japonya,Amerika’dan daha ileridir.Çin’de eğitim Çin dilindedir.Dünyanın en kalabalık tercümanlar ordusu Çin’dedir.Çin’de bilim,fen,teknoloji dallarında ayrı,ayrı tercüme neşir efkar kurumları olmakla beraber,27 eyalet ve 21 büyük şehir,Hongkong,Makao,Tayvan’da tercüme yayın merkezleri bulunmaktadır.yanı Çin,Çin dilini kenara iterek,İngilizce ve Japonca ile kalkınma yoluna gitmemiştir,belki Çin diline sarılarak ilerlemektedir.Eğer gelişmiş bir medeniyeti temsil eden dil kalkınma gerçekleşiyorsa,neden resmi dili İngilizce olan Filipinler Japonya’yı geçemedi? Devlet dilinin biri İngiliz dili olan ve eğitim dili İngilizce olan Pakistan neden Çin’den çok gerilerde? Dil milletin kanadıdır.Her kuşun uçma yeteneği kendi kanadının gücüne bağlıdır.Başkasından ödünç alarak uçanları gördünüz mü? ( 4.Bölümün sonu-devam edecek)

Kaynak  :  马来西亚唯一一所中文大学“南方大学学院”

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
1346 Kez Görüntülendi.