Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Bugün 08 Mart Dünya Kadırlar Günü. 1949’da Gulca merkezli Bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetini Stalin’in yardımı ile yıkarak bu ülkeyi işgal eden Çin Komünist Sovyet Diktatörü Stalın’in de yardımı ile 75 yıldır bu ülkede yaşayan Uygurlar başta olmak üzere diğer Türk halklara yönelik baskı, zulüm, asimilasyon ve soykırım uygulamalarını Türk-İslam aleminin ve dünyanın ilgisiz ve tepkisizliğinden cesaret alarak şiddetini daha arttırarak sürdürüyor.
Çin’in Etnik Soykırımından En Çok Mağdur Olan Türk Kadınları
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı, zulüm, soykırım ve asimilasyon politikalarından en fazla etkilenen grupların başında Türk kadınları geliyor.
Çin, işgal ettiği Doğu Türkistan’da başta Uygur Türkleri olmak üzere diğer Türk topluluklarına yönelik büyük bir baskı ve asimilasyon politikası uyguluyor. Bölgede yaşayan Türk halklarını asimile ederek ve soykırımla yok ederek ebedi olarak ortadan kaldırmayı hedefliyor. Müslüman Türklerin yüzlerce yıl öncesine dayanan İslam dini inançları ile ve Türk kültürünün tüm ögelerini tamamen bölgeden silmeye çalışılıyor. Çin yönetiminin bütün bu insanlık ve etnik soykırım suçları BM.İnsan hakları Yüksek Konseyi’nin 3 yılda hazırladığı ve Ağustos 2022’da açıklanan Uygur İnsan hakları raporu ile belgelenmiş bulunuyor. Bağımsız uzman ve araştırmacıların raporlarına göre ülke genelinde bin 200 toplama kampında 1-3 milyon arasında tahmin edilen Türklerin esir tutulduğu tahmin ediliyor. Bunların büyük bir bölümünün ise kadınlardan oluştuğu belirtiliyor. Uygur kadınlarına tutuldukları toplama kamplarında sistematik taciz ve saldırı başta olmak üzere Köle/İşçi olarak zorla çalıştırma, bilinmeyen ilaçlar verilerek zorla kısırlaştırma başta insanlık dışı işkenceler uygulanıyor.
Çin’in Doğu Türkistan’daki Soykırım Uygulamaları ve Uygur Kadınları
Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da uyguladığı asimilasyon politikasından en fazla etkilenen kesimlerin başında kuşkusuz kadınlar geliyor. Çin Komünist Parti (ÇKP) yönetiminin şiddet içeren politikaları, bölgede milyonlarca Uygur Türkü kadını mağdur ediyor. Onları en temel insani haklarından mahrum bırakıyor. Doğu Türkistan’da kadınlar, temel bir özgürlük olan inanç hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Bunun yanında kadınların içki içmeye, dans etmeye zorlandığı ve inançları gereğince yaşamalarına izin verilmediği bilinen bir diğer gerçek. Kadınların İslamî eğitim görmeleri ise neredeyse imkansız. Uygur Türkü kadınların Çin yönetimince maruz kaldığı diğer bir baskı ve insanlık dışı suç ise cinsel şiddet. Çin polisinin ve askerî güçlerinin defalarca Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkü kadınlara sistematik bir şekilde, Çin’in inşa ettiği cezaevlerinde ve toplama kamplarında cezalandırma yöntemi olarak tecavüz ettiği biliniyor.
Çinli Devlet Memurları Kardeş Aile Alçaklığı İle Ailelerin Evlerine Yerleştiriliyor
Çin hükûmetinin bölgede yaygın olarak izlediği bir diğer politika da Uygur Türklerinin evlerine Çinli erkekler yerleştirme uygulaması. Çin yönetimi, evlerdeki Uygur Türkü erkekleri toplama kamplarına kapatırken, görevlendirdiği erkekleri bölgedeki evlere yerleştiriyor. Uygur Türkü Müslüman aileler, bu erkeklerle yaşamaya mecbur bırakılıyor. Çinli erkekler Uygur Türkü kadınlara istediği muameleyi uyguluyor. Bölgeden gelen haberlerde bir çok Uygur Türkü kadının evlerine yerleştirilen Çinli erkekler tarafından tevacüze uğradığı için intihar ettiği bildiriliyor. Ayrıca Uygur Türkü kadınların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi de bölgedeki bir diğer yaygın asimilasyon uygulaması.
Kadın Örgütleri Doğu Türkistan’daki Kadınlar İçin Sessiz
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlâllerine rağmen dünya çapındaki kadın hakları savunucusu örgütlerin pek çoğu, bölgede olup bitenler karşısında sessizliklerini koruyor. Başta Batılı ülkeler olmak üzere birçok bölgede faaliyet gösteren örgütlerin, Uygur Türkü kadınlara yönelik bölgede yapılan sistematik insan hakları ihlallerini gündemlerine almıyor oluşu ise dikkat çekiyor.
Doğu Türkistan’da Uygur Türkü kadınların yaşadığı temel insan hakları ihlalleri konusunda tepkilerin yetersizliği özellikle insan hakları penceresinden bakıldığında oldukça dikkat çekici görünüyor.
Kaynak : https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/cin-in-turkiye-deki-casusluk-faaliyetlerine-karsi-dogu-turkistan-dernekleri-harekete-gecti-486138
BENZER HABERLER