TÜRKLER-ÇİNLİLER VE DİJİTAL GELECEK (2.VE SON BÖLÜM )

Ahmet KURT (Ankara- Başkent Eğitim ve Sanat Derneği Başkanı)

Dijital Dünyaya Açılan Kapı (Çin Devleti-2)

Korona virüs sayesinde dünyanın gözü Çin üzerine çevrildi. Bir yanda can havliyle hayatta kalma mücadelesi verirken diğer yandan zihinlerde soru işaretleri ve hesaplaşma planları yapılmaya başlandı. Hesaplaşmanın şekil ve zamanı ile diğer ayrıntıları kısa zaman içerisinde yaşayarak göreceğiz sanıyorum.
Çin’den yayılan virüsün çıktığı merkezde bulunan araştırma laboratuvarlarının çalışma biçimleri, kuruluşları, ortakları dikkatle takip edilmeye, araştırılmaya başladı. Ulaşılan bilgilerden anlaşıldığına göre finans desteğinin büyük kısmının ABD merkezli ve “küresel krallık” sermayesi çıkması sürpriz olmadı.
“Küresel krallık” dünya nüfusunun fazlalığından rahatsız. Kaynakların tamamına sahip olmak kendileri dışında bulunan diğer insanları ise hizmet etmek üzere kullanmayı istiyor. Bunu da açık açık ifade ediyorlar. Başlatmış oldukları virüs belası ile hem nüfusu azaltmak hem de insanları kontrol altına almak istiyorlar.
Kontrolü sağlamak üzere de yeni yapı ve kişilere ihtiyaçları var. Tamamen totaliter bir rejimle şekillenen, verilen işin dışında hiçbir şeye yaklaşmayan, fikir üretmeyen, emir ve direktifleri sorgulamayan, robot gibi hazırlanmış insanlar bu işler için en idealleridir. Küresel krallığın ihtiyaç duyduğu bu insan tipi uzun zamandır Çin tarafından hazırlanmaktaydı. Üretim bantlarında, sistem içerisinde yeterli hazırlıklar yapılmıştı. Kadrolar yetiştirilmiş, deneyler gerçekleştirilmiş, hatta görev ve görevliler tespit edilmişti. Geriye uygun zamanda düğmeye basmak kalmıştı.
Küresel krallığın değişik argümanlar kullanarak ortaya koyduğu aşı ve aşı kayıtlarının kimlik haline getirilmesi projenin en önemli ayaklarından birisidir. Hatta bu zevatın kontrolünde olan küresel sermaye baronlarının resmi kurumları IMF başta olmak üzere doğan boşluğu doldurmak istercesine kredi musluklarını dünya ülkelerine açmışlardır. Verecekleri kredi karşılığında ise “ülkelerin kaynaklarını kontrol etmeyi ve insanlara çip takmayı” ön şart olarak ortaya koymaktadırlar.
İşin en ilginç taraflarından biri insanları sefaletle kıvranan zalim Çin’in akıl almaz teknolojik yatırımlara imza atması, bütün dünyayı saracak biçimde projelerle sahneye çıkmasıdır. Dikkat çeken yatırımlardan birisi de ( FAST) dünyanın en büyük radyo teleskopunu devreye sokmasıdır. Otuz futbol sahası büyüklüğünde ki bu devasa teleskobun asıl görevinin çipli dünyada insanları kontrol etmek olduğunu düşünmek hayal değildir sanırım.
Küresel krallığın karşısında direnebilecek en önemli güç Türk milletidir. Bu sebeple Doğu Türkistan’da Türk kimliği yok edilerek geçiş güzergâhında risk oluşturabilecek unsurlar ortadan kaldırılıyor. Bütün dünyanın gözleri önünde uygulanan soykırıma dünya sessiz ve seyirci kalmaktadır. Çin’den başlayan bu proje Batı Trakya’ya kadar sistematik bir yol izlemekte olduğu gibi, dünyanın her yerinde Türk hedeftedir. İnsanlık dışı akıl almaz oyun ve zulmün pençesinde kıvranmaktadır.
Küresel krallığın unuttuğu ise asıl hesap sahibinin varlığıdır. O nice oyunları bozmuş ve bozdurmuştur. Bu oyun da onun inayet ve yardımıyla bozulacak, küreselcilerin yıkımının öncülüğünü yapmak da yüce Türk milletine nasip olacaktır. ( 2. bölümün sonu.Yazı bitmiştir)